Terme'nin binlerce yıllık geçmişi

Karadeniz'in köklü yerleşimlerinden biri olan Terme ilçesi, resmi olarak yaklaşık 75 yıl önce ilçe statüsü kazansa da, tarihi M.Ö. 1000 yıllarına kadar uzanıyor. Antik dönemde Termedon veya Termesus adlarıyla anılan bölge, Amazon efsanelerinin doğduğu topraklar olarak da biliniyor.

Tarihçiler, Terme’nin ilk yerleşimcilerinin Gaşkalar olduğunu belirtiyor. Hititlerin bölgeye hakim olmasıyla birlikte Gaşkalar yönetimleri altına girdi. Ardından sırasıyla Frigler, Kimmerler ve İskitler bölgeye egemen oldu. Bu dönemde kadın savaşçılardan oluştuğu söylenen Amazonlar, Termedon Nehri çevresinde yaşamış ve burada bağımsız bir devlet kurmuşlardı.

Terme'nin binlerce yıllık geçmişi

Bazı kaynaklarda, bu efsanevi kadın topluluğunun Temiskyra adlı kentte, yani bugünkü Terme Çayı kıyısında yaşadığı ifade ediliyor. Yunan tarihçi Herodot, Terme’yi “Amazonların başkenti” olarak anarken, bölgeye “Amazonius Mons (Amazon Dağları)” denildiğini de kaydediyor.


Efsanelerle İç İçe Bir Tarih

Amazonların hikâyesi, tarih boyunca birçok yazar ve sanatçıya ilham kaynağı oldu. Efsaneye göre, bu kadın savaşçılar erkeklerle yalnızca neslin devamı için evleniyor, erkek çocuklarını öldürüyor, kız çocuklarını ise savaşçı olarak yetiştiriyorlardı. Yunan mitolojisinde “tek memeli kadın” anlamına gelen “Amazon” kelimesi de buradan geliyor.
Tarihçi Herodot, Amazonların İskitlerle karşılaşmalarını da anlatır. Rivayete göre Amazon kadınları, esir edildikleri Yunan gemilerinde erkekleri öldürerek kontrolü ele geçirir, Karadeniz üzerinden Azak Denizi’ne ulaşır ve burada İskit erkekleriyle birleşerek yeni bir topluluk oluştururlar.

Terme'nin binlerce yıllık geçmişi

Altın Post Efsanesi ve Terme

Terme, aynı zamanda Yunan mitolojisinin ünlü “Altın Post” efsanesiyle de ilişkilendiriliyor. Mitolojiye göre Herkül, Amazon Kraliçesi Hippolite’nin kutsal altın kemerini almak üzere Termedon’a gelir. Ancak Tanrıça Hera’nın bir oyunu sonucu Amazonlarla savaş çıkar. Bu olay, Terme kıyılarında yaşanan en ünlü mitolojik mücadelelerden biri olarak kabul ediliyor.

Canik Adının Kökeni

Bölge tarihine yön veren bir diğer unsur ise Canik adıdır. Eski çağlarda Pontos olarak bilinen bu bölgeye daha sonraları Canik denmeye başlandı. Kimi kaynaklara göre “Canik” adı, bölgede yaşayan Çan (Tzan) kavminden türemiştir. Zamanla bu ad, Samsun, Terme, Bafra ve çevresini içine alacak şekilde genişlemiştir.
yüzyıl seyyahı Kâtip Çelebi, ünlü eseri Cihannüma’da Canik bölgesinin sınırlarını Ordu’dan Samsun’un batısına kadar uzanan bir alan olarak tarif eder.

Terme'nin binlerce yıllık geçmişi

Koloniler Çağında Terme

Koloniler çağında, Fenikeliler ve ardından Yunanlı tüccarlar, Karadeniz kıyılarında ticaret merkezleri kurdu. Samsun (Amisos) ve Ünye bu dönemde önemli liman şehirleri haline gelirken, Terme Çayı’nın geniş ağzı sayesinde gemiler iç kısımlara kadar ulaşabiliyordu. Belirli günlerde kurulan pazar yerleri, bölgenin ticari canlılığını korumasını sağladı.

Terme'nin binlerce yıllık geçmişi

Efsanelerden Gerçeğe

Bugün Terme, sadece doğal güzellikleriyle değil, Amazon kadınlarının efsanelerine ev sahipliği yapan tarihiyle de dikkat çekiyor. Arkeolojik bulgular bu efsanelerin somut izlerini henüz kanıtlamasa da, sosyolojik açıdan anaerkil toplum yapısının bir sembolü olarak değerlendiriliyor.

Terme'nin binlerce yıllık geçmişi

Amerika kıtasında keşfedilen Amazon Nehri’nin adını bile bu efsaneden aldığı biliniyor. 1912 yılında Machu Picchu çevresinde bulunan kadın mezarlarının fazlalığı da Amazon efsanelerine dair inancı yeniden canlandırmıştı.

 

WhatsApp İhbar Hattı
05459031060
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!
Özel Haber

Bakmadan Geçme