Taşın kalbini dinleyen adam

Diyarbakır'da yaşayan 72 yaşındaki emekli öğretmen Mahmut Nurettin Medyelioğulları, 27 yıllık eğitimcilik hayatının ardından taşlara hayat vermeye başladı.

Fransızca öğretmenliğiyle başladığı meslek yaşamını Türkçe öğretmeni olarak tamamlayan Medyelioğulları, emeklilikten sonra babasından kalan küçük bir atölyede başladığı taş işlemeciliğiyle bambaşka bir yolculuğa çıktı. Bugün halk arasında "taşlara fısıldayan adam" olarak anılıyor.

Taşla Başlayan Bir Tesadüf, Hayat Boyu Sürecek Bir Tutkuya Dönüştü

Emekliliğin ardından sadece merakla başladığı taşlara şekil verme işi, zamanla sabırla yoğrulan bir sanat halini aldı. İlk başta basit bir demir parçası olan "pirinç"le taşlara vurmaya başlayan Medyelioğulları, yıllar içerisinde Diyarbakır’ın ruhunu yansıtan özgün eserler ortaya çıkardı.

"Ticari amaçla yapmıyorum. Bu eserlerin bir arada kalmasını istiyorum çünkü her biri yılların birikimi. Dağılmalarını istemem," diyen Medyelioğulları, sanatını bir kazanç aracı değil, bir miras olarak görüyor.

60 Öğrenci Yetiştirdi

Bugüne kadar yaklaşık 60 öğrenciye taş işlemeciliğini öğreten Medyelioğulları, atölyesinin fiziksel kısıtlamaları nedeniyle öğrencilerle birlikte çalışmayı sürdüremediğini dile getiriyor. Ancak en büyük arzusu, bu sanatın gelecek nesillere aktarılmasını sağlayacak bir merkez kurmak:

"İstediğim tek şey büyük bir mekan. Hem eserler sergilenecek, hem eğitim verilecek hem de üretim yapılacak bir Bazalt Taş Müzesi hayal ediyorum," diyor.

Taşın kalbini dinleyen adam

Diyarbakır’ın Taşlarına Kimliğini İşliyor

Medyelioğulları’nın eserleri sadece sanatsal değil, aynı zamanda kültürel bir bellek taşıyor. Dört Ayaklı Minare, Keldani Kilisesi gibi Diyarbakır’ın simge yapılarının kabartmalarını taşlara işleyerek geçmiş ile bugünü birleştiriyor.

Kısıtlı imkanlarla ve çoğunlukla basit el aletleriyle çalışan Medyelioğulları, bugüne dek hiçbir maddi destek almadığını belirterek şöyle diyor:

“Sergi açtığımda insanlar yaptıklarımı tarihi eser sanıyor. Ben bile bazen dönüp bakınca, ‘Bunları ben mi yaptım?’ diyorum. Bu sanat sabır, emek ve gönül işi.”

20 Yıl Aynı Masada, Aynı Merakla

Yaklaşık 20 yıl önce başladığı bu yolculukta halen aynı masada, aynı heyecanla çalışan Medyelioğulları, taşın dilini çözmüş bir usta olarak, Diyarbakır’ın sessiz hafızasını taşta yaşatıyor. Onun en büyük isteği, bu sessiz sanata bir mekân ve gelecek kazandırmak.

WhatsApp İhbar Hattı
05459031060
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!

Bakmadan Geçme