Şimşek: 2026 Reform Yılı Olacak
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin kamu harcamalarında önemli bir disiplin sağladığını belirterek, 'Eskiden tasarruf genelgesi kapsamındaki harcamaların bütçeye oranı yüzde 4,6 idi. Biz bunu yüzde 3'e indirdik.' dedi.
Londra’da Uluslararası Demokratlar Birliği (UİD) tarafından düzenlenen İngiltere Halk Buluşması’nda konuşan Şimşek, küresel ve Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Dünyanın büyük belirsizliklerle karşı karşıya olduğu bir dönemden geçildiğini ifade eden Şimşek, dünya ticaretinde korumacılık eğilimlerinin arttığına dikkat çekti. ABD, Avrupa Birliği (AB) ve Japonya gibi gelişmiş ülkelerin imalat sanayisinde zemin kaybettiğini belirten Şimşek, şunları söyledi:
“Dünyada büyük jeostratejik rekabet var. Yaşanan kırılmaların arkasında bu var. Türkiye’nin burada avantajı ortaya çıkıyor. Ticaretimizin yüzde 62’si serbest ticaret anlaşmamızın olduğu ülkelerle, yüzde 80’inden fazlası ise bu ülkeler ve yakın coğrafyamızdaki dost ülkelerle. Gelişmelere duyarsız da değiliz ama tamamen korunaklı da değiliz. Buna rağmen Türkiye, küresel kırılmalara karşı daha dayanıklı olacak.”
Şimşek, özellikle “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda yakın coğrafya ile entegrasyonun ön plana çıkarıldığını söyleyerek, bölgede istikrar ve refah artışının en fazla Türkiye’ye katkı sağlayacağını vurguladı.
Savunma harcamalarının 2030’lu yıllarda 6 trilyon doları aşmasının beklendiğini söyleyen Şimşek, Türkiye’nin bu dönemi fırsata çevirmek için hazırlık yaptığını ifade etti.
Türkiye ekonomisi açısından yeşil dönüşümün bir zorunluluk olduğuna dikkat çeken Şimşek, “Son 24 yılda doğal gaz, petrol ve benzeri fosil yakıt ithalatına 1 trilyon dolar ödedik. Toplam borcumuz 550 milyar doların altında. Yani borcumuzun iki katı kadar bir harcamayı fosil yakıtlara yaptık.” dedi. Bu nedenle yenilenebilir enerji yatırımlarının hızlandığını söyledi.
“Enflasyon gelecek yıl yüzde 20’nin altına inecek”
Uygulanan makro istikrar ve reform programıyla Türkiye’yi daha güçlü ve hızlı büyüyen bir ekonomi haline getirmeyi amaçladıklarını vurgulayan Şimşek, “Borçluluğumuzun düşük olması; sanayi, dijital ve yeşil dönüşümü gerçekleştirmemize büyük katkı sunacak.” dedi.
Türkiye’nin dünya milli gelirinden aldığı payın 2002’de yüzde 0,7 iken bugün iki katına çıktığını belirten Şimşek, İngiltere ile kapsamlı bir serbest ticaret anlaşmasının müzakerelerinde son aşamaya gelindiğini açıkladı.
AB ile ticaret hacminin bu yıl 230 milyar doları bulacağını belirten Şimşek, Türkiye’nin AB dışındaki en büyük beşinci ticaret ortağı olduğunu ifade etti.
Enflasyonda ciddi ilerleme sağlandığını belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Enflasyonu yeniden tek haneye düşürmeyi amaçlıyoruz. Yüzde 64 seviyelerinden geçen yıl yüzde 44’e geriledi. Bu yıl sonunda yüzde 31 civarında olacak. Gelecek yıl enflasyonu büyük ihtimalle yüzde 20’nin altına, sonraki yıl ise tek haneye indireceğiz.”
Deprem bölgesine şu ana kadar yaklaşık 90 milyar dolar harcandığını söyleyen Şimşek, 600 bin konuttan 350 bininin tamamlandığını; ayrıca kira enflasyonunu düşürmek için 500 bin sosyal konut yapılacağını hatırlattı.
Kamu harcamalarında sağlanan tasarrufa dikkat çeken Şimşek, “Eskiden tasarruf genelgesi kapsamındaki harcamaların bütçeye oranı yüzde 4,6 idi. Şimdi bunu yüzde 3’e indirdik; yani bu harcamaları yüzde 30 azalttık.” dedi. Oluşan bütçe alanının altyapı ve verimli yatırımlara yönlendirileceğini belirtti.
Türkiye’nin risk priminin 2023 ortasında 700 baz puandan 240 baz puanın altına gerilediğini söyleyen Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye'nin demokratik standartlarının yükselmesi ve hukuk devleti ilkesinin güçlendirilmesi için hummalı çalışmalar var. 2026, Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi reform yılı olacak. Kazanımlarımızın kalıcı olması için yapısal reformlarla desteklenmesi gerekiyor. Bu yıl muhtemelen Dünya Bankası tanımına göre yüksek gelirli ülkeler grubuna gireceğiz. Önemli olan bunu reformlarla daha ileri taşımak.”