YEŞİL DÜNYA 2

MUSTAFA ALTIKATOĞLU

Dünya üzerinde insan nüfusunun artmasıyla çevreye verilen zararların en aza indirilmesi ve çevre kirliliğinin önüne mutlaka geçilmesi gerekir. İnsan kendi merkezinde kalarak etrafını çevreye verdiği zarar kendisine ulaşana kadar görmez, bilmez, önemsemez. İşte tam da bunun  için gereklidir bu türden hatırlatmalar.
Aslında bakarsanız temizliği günde 5 vakte bölerek hayatın merkezine oturtmuş bir inancın sahibi olan bizler için bu günler hayatımızın her anına yayılmıştır. Kültürümüzde yer alan bir tabirde vardır; ''Herkes kapısının önünü temizlerse, tüm mahalle temiz olur.'' diye. Bu anlayışın en nihayetinde bize getireceği nokta bellidir, dünyanın temiz kalması.
Başlıca çevre sorunları su, hava ve toprak kirlenmesidir. Su kirlenmesi ile deniz hayvanlarının yaşam ortamları zarara uğruyor ve bu zarar nesillerinin tükenmesine kadar birçok tehlikeyi gözler önüne seriyor. Deniz ürünleri tüketen insanda metabolizmasını doğrudan etkiliyor. Farkında olmasa da kirlenmiş sulardan gelen gıdayı yemek ve bu sularda yüzmek insan nesli içinde büyük tehlike arz ediyor.
Hava kirliliği ve toprak kirliliği de beraberinde birçok tehlike barındırıyor. Örneğin tarlada bilinçsizce kullanılan ilaç ve gübre çeşitleri toprağı zehirleyebiliyor. Yakılan yakıtların tedbirsizce yakılması çıkan kirli dumanın ortalığa salınması da havayı solunmaz hale getiriyor.
İnsanoğlu kişisel anlamda bunun farkında olmayanlar gelecek nesillere nasıl bir dünya bıraktığını artık bilmelidir. Gün gelir ve her şey için çok geç kalınmış olabilir. 'Eyvah' dememek için tedbir almak ve gereğini yapmak gerekmektedir. İnsanoğlu çevresini ''Çevremi hangi günler temiz tutayım?'' yaklaşımında değil, çevresini her zaman temiz tutmak zorunda olduğunun farkına varmalıdır. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.