TÜRK OCAKLARI BİRİNCİ KURULTAYINDA (23 NİSAN 1924)

Hasan TOPUZ

Sevgili dostlarım

Dünkü yazımda Ordu Köyü’nün Hasan Gazi türbesinde bulduğum doksan yıl önce Osmanlı harfleri ile yayınlanmış bir kitabdaki yazıları incelemeye başlamıştım. Latin alfabesine çevirdiğim ve büyük bir ihtimalle TÜRK OCAKLARI BAŞKANI HAMDULLAH SUPHİ TANRIÖVER'in konuştuğunu tahmin ettiğim  yazıdan bir bölüm nakledeceğim.  

Tarih 23 Nisan 1924 TÜRK OCAKLARININ BİRİNCİ KURULTAYI

             BİRİNCİ DÜNYA HARBİNDEN BİR HATIRA

Hanımlar…   Efendiler…

Cihan Harbinin sonunda esir zabitlerimiz Mısır’dan avdet ettikten sonra bunlardan birisi gelip beni görmüştü. Masamın üstünde iki, üç resim bıraktı. Resimlerden biri ANADOLU haritasını gösteriyordu. Merakla “bu resim ne” diye sordum. Hala Mısır güneşinin esmerliği yüzünde idi. Zabit anlatayım dedi ve anlatmağa başladı.

            Bu resmin ufak bir hikâyesi vardır. Biz Mısır’ın El Beşiri bölgesinde İngilizlere esir iken. Bir gün İngiliz kumandandan bir vatan haritası rica ettik. Hepimiz Anadolu’nun ve Rumeli’nin şurasından burasından gelen kalbleri memleket hasreti ile dolu kimselerdik. İstedik ki esaret hayatı yaşadığımız karargâhın civarlarında kendisinden uzak düştüğümüz VATAN’IN bir haritası olsun. Kumandan ricamızı ret etti. Sekiz, on gün sonra aramızdan yine bir arkadaşı aynı ricayı tekrar için kumandana gönderdik. Avdet ettiği vakit aynı ret cevabını getirdi. Birkaç dakika aramızda garib bir sessizlik hasıl oldu. Çok müteessirdik.

Galiba hepimiz müteessir olduğumuz kadar , hiddetle titriyorduk.

            Konuştuk ve karar verdik: Vatan haritasını kendimiz çizeceğiz.

            Bir masanın etrafında, İstanbul’un, İzmir’in Konya’nın Sivas’ın, birçok Anadolu köyü ve kasabalarının çocukları, baş başa verdik ve çalışmaya başladık.

            Dağları ve nehirleri ovaları ve sahilleri ile yavaş, yavaş VATAN haritası ellerimiz altında meydan çıktı. Bir gece, geç vakite kadar uğraştıktan sonra haritanın bittiğine hükmettik ve bunu duvara astık ve üstünü bir örtü ile kapattık.

            Ertesi günü, Türk zabitlerinin esir olduğu karargâhta bir bayram gününde kumandamızın selamlayacağı bir tabur gibi dizildikten sonra aramızdan biri ön tarafa doğru ayrıldı. Yüzü sap sarı olmuş, gözleri yaş içinde ortaya çıktı, ellerini kaldırdı.

            Biz selam vaziyetinde, kendi imanımızın bulup meydana çıkardığı Vatan haritasını heyecanla seyrettik. Size verdiğim resim o VAKA’ nın hatırasıdır…

            ÇOK AZİZ Arkadaşlar

            Sizin bu ictimanız (Türk ocakları Murahasları) Kutsi ve şerefli hatırasını aktardığım o zabitlerimizin ictimasına ne kadar benziyor

            Türk Ocaklarında çalışan sizler kalbimizin içinde hayali duran, daha mesut daha mamur bir Türk Vatanının çizgilerini çizmekle meşgul değimlisiniz? Sizde hatırasını anlattığım zabitler gibi ellerinizle mesut ve mamur bir  vatan haritası çiziyorsunuz.

            Türk gencinin Türk münevverinin aşkından ve hayatından kaybolan VATAN yeniden doğdu.

            Mahbus ve esir Türk Münevverleri, VATAN hudutlarını tekrar çizdi.

            Sizler Türk ocağının kurultayına gelmekle Anadolu’nun yeniden mamur bir hale gelmesi için emek sarf ediyorsunuz. Kendi haritalarını kendileri çizen esir zabitlerden hiç farkınız yok.                                        

ZİYA GÖKALP 

23 Nisan 1924

Türk ocaklarının ilk

Kurultay konuşmasından.

            Sevgili Dostlar; Türk Ocaklarının tarihimizde ne kadar önemli bir yer tuttuğunu ben de sizler gibi daha iyi öğrendim. Okumanın Öğrenmenin yaşı yoktur. Çürümeğe terk edilmiş bir kitaptaki yazıları okuyup sizinle paylaşmaktan ne kadar büyük bir haz aldığımı sizlere anlatamam.

Selam ve Dualarımla                   Hasan Topuz

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.