SON “MİLAD’IM”

Erol ŞEKER

رَاجِعُونَؕ قَالُٓوا اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّٓا اِلَيْهِ

“Bakara ﴾156﴿: “Doğrusu biz Allah’a aidiz ve kuşkusuz O’na döneceğiz”

Onu Kervan Nakliyat sahibi olarak tanıdım. Kısa sürede sevdiğim dostum dediğim.

31 Mart Yerel seçim sürecinde siyasi nedenlerle biraz uzak kalsak bile,
Seçim gecesinden bir gün sonra mesajlaştık.
O bir şeylerin isyanı ve tepkisindeydi.

Çok sıkıntılı olduğunu görünce watsapptan sohbet etmiştik!?
Sadece şöyle cevaplar vermişti yazdıklarıma. İlk kısa cevap şuydu;

“1 Nisan’ı bekle dediler bekledim abi senin dediğini bize yaptırmadılar?”

Sonraki yazımdan sonra ise ,
- “Allah şahit ben belediyenin ve partinin çıkarlarını düşündüm hep neyse olan oldu hayırlısı abi”
D
edikten sonra son cümlesi şu olmuştu.

-“Ahhh ahhh abiiii”

Bir daha konuşmak veya görüşmek nasip olmadı.

Onun o yüreği dost dediğim Ercan Kartal’ı taşıyamamış.
Öylesine efkarlanmış ki Ramazan bayramının birinci günü acı haberini duydum.

Onun son yolculuğunun olduğu gün hastam ve kaza nedeni ile OMÜ de yaralım olması nedeni ile,
Onu son yolculuğuna uğurlamaya gidemedim.

Ruhun şad mekanın cennet olsun. ;
Rabbim amelin ve niyetinle muamele eylesin kardeşim.

Yazıma artık bu hüzünlü haberden sonra şöyle devam edeyim.

Bir kişi dünyaya gözünü açtığında ilk miladı odur aslında!

Son Milat’ım 11 Şubat 2024.

Bir süre gençliğimin geçtiği Suluova’nın Sebatspor takımı ile Çarşambaspor maçının olduğu güne denk gelmesi
ÇOK AMA ÇOK ŞAŞIRTICI!

O günün özetini ise “Şeyh Edebali'nin, Osman Bey'e Nasihati”nden birkaç cümle ile izah edeyim.

Ey Oğul!
Şu üç kişiye; yani cahiller arasındaki alime,
Zengin iken fakir düşene ve hatırlı iken, itibarını kaybedene acı!
...
Haklı olduğun mücadeleden korkma!
Bilesin ki atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.
En büyük zafer nefsini tanımaktır.
Düşman, insanın kendisidir. Dost ise, nefsi tanıyanın kendisidir.

Dedikodu başlayınca da gayri iflah etmez.
Dost, düşman olur; düşman, canavar kesilir!..

Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez.
Osman! Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın.
Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın...

BU NASİHATTEN ALINMASI GEREKEN SUBLİMİNAL MESAJ UMARIM ANLAŞILIR.
Kaldı ki anlaşılmasa da artık önemi ve değeri harbiyesi de yok zaten. ;
Ama susmak ve bazı işleri yola koymak için nefsine sahip çıkmak güzeldir.

Sonuç gelelim bu güne…
31 Mart Yerel seçim süreci şöyle veya böyle sona erdi. Millet kararını tertemiz şekilde ve net mesajlarla verdi.
Millet yada diğer deyimle Halk kendisini unutanı, sırça köşklerde yaşayıp kendisine üç kuruşu bile çok görenlere dedi ki?
Ya silkelenin kendinize gelin ya da biz sizi tarihin kör kuyusuna atıp yok etmesini çok iyi biliriz.
Ve tabi ki 201 yılında halkın Kaaoğlanı, Baba’sı, Hoca’sı hatta Reis’ini bile tarihe gömerken,
Hepsinin önüne Hem Reis hem Siyasi Lider olarak Recep Tayyip Erdoğan’ı koydu.
20 küsür yıl kale gibi dimdik ardında durdu.
Ammaaaa
Sözde kale komutanları halkı unutup kendilerine çalışmaya başlayınca, emeklisi, işsizi, velhasılı kelamı yaşamak zorunda olan halkın kendisini görmeyene 31 Mart 2024 Pazar akşamı öyle bir Ültimatom gönderdi ki;
İster BAĞIMSIZ oluruz, İster sevdiğimizle hatta istersek Sizin yılladır kötülediklerinizi bile baş tacı ederiz. Ya akıllı olun ya da siz olmuyorsanız en kısa sürede sizi tarihin tozlu rafları değil en karanlık kuyusuna atarız mesajını net verdi.
Verdi de anlayana…
Ve devamı yarına kalsın.
Yarım Bizim çocuklar, Kısaca haberiniz olsun ki;
“BİZİM ÇOCUKLAR, BİZİM OĞLAN(LAR) OLMUŞ!??”
Bizim çocuklardan evrilen “BİZİM OĞLANLAR” kim veya kimler mi?
Anlatacağız.
Bekleyin görün.
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.