Okuduğunu anlamayana, anlama kılavuzu mu versek!

Erol ŞEKER

 

Yeminle diyorum. Bu Çarşamba’yı yönetiyorum ya da bu Çarşamba’da yönetici oldum diyenlerin iyi bir EĞİTİMDEN GEÇMESİ GEREKİYOR.

Çünkü bizim başımızda yönetici, makam sahibi olan çoğu ismin hala nasıl yönetici olduğunu anlayamıyorum. Neden mi?

Okuduğunu anlayamayan, haberi, köşe yazısının mahiyetini, yorumları çözemeyen birilerinin anlamakta zorluk çekmesini biz hiç anlayamıyoruz.

Neden böyle bir yazı derseniz? Vakti geldiğinde mutlaka konuyu irdeleyeceğim. Sadece şunu yazmak istiyorum.

Dünkü köşe yazımda dile getirdiğim iki konu vardı. Birisi Muhtarlar Derneklerinin arasında ki kısır çekişme.

İkinci ise içeriğine girmediğim ve şahsımı ilgilendiren okuyucularımızı, halkımızı uyarma ihtiyacı duyduğum özel durumum hakkında idi.

Ama ne yazık ki!?.

Birileri konuyu iyi çözememiş veya Okuduğu haber ve köşe yazısını iyi anlayamamış ki; acayip ve enteresan söylemlerle tepkiler gösterdi!?.

Tamamen şahsıma ait olan konunun özü şu:

Çarşamba’da bazı kişi veya kişiler “GAZETECİ EROL ŞEKER’ im diyerek” adımızla bazı resmi dairelerde işler, alışverişlerde borçlar yapıp gidiyormuş.

Önce ki gün vatandaşın birisi gelip bizden alacağını istediğinde olay ortaya çıktı. Bu konuda daha önce de duyumlarımız vardı ama itibar etmemiştik.

Şahsa borcumun olmasının imkansız olduğunu, olsa itiraz etmem dememe rağmen bizi borçlu gibi göstermeye çalışmasını sizlere detayına hala girmediğim şekilde anlattım.

Ama işin ilginç tarafı köşe yazısı, yorumlarımızı , haberlerimizi anlamayan bazıları ne hikmettir, OKUDUĞUNU ANLAMADIĞI için bize öylesine tepki gösterdi ki!.

Akıllara zarar… Hem de öyle böyle tepki değil. Yenilir, yutulur sözler değil.  Bu konuyu da yazmıyorum. Vakti geldiğinde gerekirse açıklayacağız.

Ama ben şunu anladım. Aslında Haber Müdürümüz Serkan Karahan’ da aynı düşüncede.

Bizim İlçe de yönetici, makam sahibi olmak demek EĞİTİMLİ- OKUDUĞUNU ANLAMAYAN KİŞİ demek değil.

Yani eğitimde sorun var. Acil çözüm gerekli. Çünkü bu işin, gidişatın sonu pek hayra alamet görünmüyor.  Bize ne mi denildi. Bekleyin.

Biz sabretmesini ve sabırla dinlemesini biliyoruz.

Haberlerimizde “KESİNLİKLE DOMUZ YAĞI YOKTUR” mu dememiz lazım bilmiyorum ancak;

Haberlerimizde çok şükür DOMUZLUK veya DOMUZ haberi yok. Ben çok rahatım rahat olmasına da. Dedim ya!. Bizim bazı yöneticilerin(!) okuduğunu anlamamasını anlayamadım. Ben kala kaldım.

Sadece şunu söylemek istiyorum. Bizim belki yazım hatalarımız oluyor ama yazılanı anlamayanlara derim ki: Okuduğunu anlamayanlar için de anlama kılavuzu dağıtamayız ki. Zaten ülkede böyle bir kılavuz da hali hazır da yok. .

Ne dersiniz?

Mutlu ve (sağ)- lıcakla kalın…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.