Muratlı kararını verdi; "SAYGI İSTİYORUZ"

Erol ŞEKER

Şükürler olsun bir Ramazan ayına daha kavuştuk. Ramazan ayımızın; Tüm İslam alemine, memleketimize hayırlar getirmesini dilerim.

Ramazan ayına biraz üzgün, biraz buruk girdik. Şehitler ciğerimizi yakıyor. Artık umutlar, vaatler hiç birisine kimse inanmıyor, inanası gelmiyor. Herkesin dilinde şimdi siyaset ve FETÖ ne olacak? Israrla bize de soruyorlar ama, "Kelin ilacı olsa başına sürer" derler. Biz biliyor muyuz ki cevap verelim? Milletin beklenti trendi tavan yaptı. Umutlar üstüne umutlar... Tarihler üstüne tarihler...  Umutlar, tarihler tükendi.

Halkta tükenmişlik sendromu ve Orucun ilk günlerinin uyku modunun ardından, iftar yemekleri başlayacak olsa da... Güven, sorunu tavan yaptı bilinmelidir.

***

Güven demişken, geçtiğimiz hafta Terme İlçesi Muratlı Mahallesinin referandum konusu vardı. Bir hayli Samsun gündeminde yer tuttu. Onların da güven sorunu varmış...

Muratlı'lar  Terme' den ayrılıp Çarşamba'ya bağlanmak için referandum yaptılar. % 90 Çarşamba kararı çıktı.

Konu hakkında yazdığım yazı da; " Hizmet için "Çarşamba" demişler; Güldürmeyin!" demiştim.

O yazının ardından bir okur sitem etmiş. Gönderdiği yorumda 'Muratlı halkının hizmetle derdi yok. Keşke haberi bizzat mahalleye gidip yapsaydınız. Bizim derdimiz başka' demiş. Kendisine ulaştık, sorduk...

Muratlı' ya gittik. Muhtar ve mahalleliye sorduk, cevap aldık, konuştuk. Aldığımız bazı cevaplar enteresan oldu. Mahalleli yıllardır "HİZMETSİZLİK, İLGİSİZLİK" yüzünden ayağa kalkmış. 

Hizmet eksikliği ısrarla ön planda dillendirilmezken, en çok genç kız ve özellikle yaşlı bayanların mağdur olduklarını iddia ettiler.

Mesela dediler; Genç kızlarımız Terme'ye gitmek için Ordu - Samsun Karayolu üzerin de yoldan geçen Ünye, Fatsa, Ordu ve diğer ilçelerin yanı sıra Terme otobüsünü beklemek zorundalar.

Terme otobüsüne binebilmek için otoban yol kenarında gelen her araca genç  kız ve bayanlarımızın el kaldırmasının ne anlama geldiğini, genç kızların, bayanların düşürüldüğü durumları düşünün!..

Genç kızlarımızın, kadınlarımızın "Kötü" ithamlarla karşılanmaları artık dayanılmaz hal aldı.

Ayrıca yine Terme'de mevcut okullara giden çocuğumuz yok. O okullardan mezun olan çocuğumuz yok...

Taşımalı eğitimde ise öğrencilerin mahallede değil farklı mahalleye taşımalı gittikleri için kışın kar yüzünden günlerce mağdur olmaları cabası.

Hasta olan yaşlıları Terme'ye götürerek eziyet çektiriliyor, 5 kilometre yakında ki Çarşamba'ya götürmüyorlar.

Huzursuz, mutsuz, dertliyiz ama artık daha mutlu, huzurlu ve dertsiz olmak istiyoruz dediler.

Terme' de tanıdıkları hiç kimsenin olmadığını, aksine ticaretlerinin, akrabalarının Çarşamba' da olduğunu söylediler. Söyle babam söyle...

Onlarda kalan sadece: GÖNÜL BAĞI...

Ama kırgın, küskün değiliz cümlelerini de siyasilerin olası engellemeleri için olsa gerek diyecektim ters etki yaptı. Bizim kimseden korkumuz yok, derdimiz çok, derdimizle dertlenen yok. Daha kimden korkacağız. Ölü korkar mı?. Bizi yıllardır ölü görenlerden itiraz değil, bu saatten sonra halkın iradesine kararına saygı bekliyoruz dediler.

Bu saatten sonra kimse şimdi çıkıp otobüs koymasın, yol yapmasın, okul açmasın geçsinler bu tuzakları.

Halk olarak kararımızı verdik, Çarşamba'yı istedik. Bu kararın artık geri dönüşü yok.  Halkın iradesinin üzerin de siyasi bir irade olmaya kimse sakın kalkmasın. 

Eh daha net nasıl anlatılır çözemedim.

Bu olayların ardından var mı kelli, felli bir siyasetçi veya karar mercii göreceğiz. Cesaretli siyasetçi varsa Muratlı'yı  Çarşamba'ya bağlamasın da, neler olacak görelim...

O siyasetçi(ler) aksi bir karar düşünüyorsa soracakları şu soruya hazır olsunlar:

- Sizin kızınız, ananız da otoban kenarında bırakılsa, gören korna çalsa, far yaksa ne düşünürsünüz?

Siz ne duruma düşersiniz.?

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.