Makedonya

MUSTAFA ALTIKATOĞLU

Avrupa’nın güney doğusunda kabaca elips biçiminde bir ülke Makedonya Arnavutluk Kosova Sırbistan Bulgaristan ve Yunanistan ile komşu Makedonya’da en önemli akarsu başşehir Üsküp’ten geçerek ülkeyi ikiye bölen ve türküleri şarkılara konu olan Vardar Nehri.
Bu akarsu ülkenin adeta simgesi Makedonya 1389 Kosova Savaşı’nda Sırp ve müttefik güçlerinin yenilmesinden sonra Osmanlı hakimiyeti altına girmiş 500 yıldan fazla bir süre Osmanlı egemenliğinde kalmış tarihte bir çok devlet ve imparatorluğun sınırları içinde yer almış, Roma imparatorluğu ve Osmanlı imparatorluğu bölgede hüküm sürmüşler diğer taraftan yüzyıllar boyunca bir çok farklı uygarlığı evsahibi yapmış olan Makedonya köklü ve zengin bir mutfak kültürüne sahiptir.

Makedonya’nın yaklaşık 600 yıl boyunca Türk toprağı olarak kalması en çok mutfağına etki etmiş yemeklerin bir çoğunun Türkçe söylenişi bile hemen hemen hiç değişmemiş. Osmanlı’dan miras musakka, güveç, börek, baklava, dolma ve sarma işkembe çorbası şeklinde telafuz ettikleri türlü lezzetler Makedon mutfağının temel taşları arasında yer alıyor.

Makedon mutfakta süt ürünleriyle sirenje adını verdikleri leziz beyaz peynirler,  meşhur Kaşkaval peyniri ve tütsülenmiş peynir çeşitleri ilk akla gelenler. Evliya Çelebi Seyahatname’sinde Makedonları ağzının tadına çok düşkün insanlar olarak kaydederken, Ülkenin özellikle kuzu kebabını ve balıklarını över. Makedonyalılar dana ve kuzunun yanı sıra Kaz tavuk ve Ördek gibi kanatlıları da yaygın olarak üretmekte ve tüketmektedirler.

Etler yemeklik kullanımının yanı sıra diğer balkan ülkelerinde de yaygın olduğu üzere tütsülenerek, kurutularak ve başka işlemlerden geçilerek lezzetli şarküteri ürünlerini de dönüştürülmektedir.

Ülkenin önemli bir kültürü de özellikle hafta sonları evlerinde ziyafet vermek. Yerel farklılıklar taşımakla birlikte ana malzemesi yoğurt ve ondan oluşan tarhana en yaygın çorba türü.

Gerek Makedonya’da gerekse Türkiye’ye göç eden ailelerde tarhana kültürü yoğun olarak devam etmektedir. Hayvancılık Orta Asya’dan günümüze ekonomik bir uğraş olarak Türk toplumu için her zaman önemli olmuştur.

Makedon kültürlerinde et yemeklerini yoğun sos yada tat verici kullanmadan kendi lezzetini yansıtacak şekilde pişirilmeleri ortak bir yön oluşturur.

Geleneksel pişirme tekniklerine ilişkin değerlendirmelerde etin hangi yemekte hangi teknikte kullanılacağını verilen önemin her iki kültürde de örtüştüğü görülmüştür.

Makedonya kültürü izlerimizin yoğun olduğu bir ülke nasıl olmasın, 500 yıl beraber yaşamışız…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.