VURAL YEŞİLYURT

Köylünün Çığlığı: Tarımda Gelecek Var mı?

VURAL YEŞİLYURT

Tarım, bir ülkenin gerçek bağımsızlığının temel taşıdır. Toprağı işleyen, tohumu eken, sabahın köründe traktörüne atlayıp tarlaya koşan çiftçi, aslında bu ülkenin en stratejik yatırımcısıdır. Ama ne yazık ki yıllardır göz ardı edilen, değeri sadece kriz anlarında anlaşılan bir kesimin adıdır çiftçi.

Bugün tarlalarda sadece ürün değil, umut da eksiliyor. Girdi maliyetleri almış başını gitmiş, mazot fiyatı çiftçiyi traktöre binmekten caydırmış, gübreye el uzatmak lüks haline gelmiş. Hangi çiftçi gönül rahatlığıyla “bu yıl ekip biçmek kâr ettirir” diyebiliyor?

Eskiden köyler tarımın merkeziydi; şimdi gençler şehre göç ediyor çünkü geleceği orada görüyor. Peki ya toprağın geleceği? Kimin umurunda? Tarım sadece ürün değil, aynı zamanda bir yaşam biçimidir. Ama bu yaşam biçimi desteklenmediği sürece yok olmaya mahkûmdur.

Planlı üretim hâlâ büyük bir eksiklik. Bir yıl patates bol olur, ertesi yıl herkes patates eker ve fiyatlar dibe çakılır. Ürün tarlada kalır, çiftçi perişan olur. Halbuki bu döngü yıllardır aynı, çözüm için ciddi bir irade gösterilmiyor. Tarımı yönetenler, masa başından değil, çamura basarak karar vermeli artık.

Bunun yanında umut verici gelişmeler de yok değil. Genç girişimciler, teknolojiyi tarıma entegre etmeye başladı. Dronlarla ilaçlama, sensörlerle toprak takibi, yapay zekâ ile verim analizleri derken tarımın dijital dönüşümü kapımızda. Ama bu dönüşüm, köydeki Hüseyin Amca'nın anlayacağı ve uygulayabileceği bir modele dönüşmeden, sadece vitrin olur.

Tarım, sadece ekonomik bir sektör değil; gıda güvenliğinden kırsal kalkınmaya kadar birçok alanın temelidir. Eğer bir gün süpermarket raflarında domatesin kilosu 100 lirayı geçerse, kimse şaşırmasın. Çünkü bugün çiftçiyi görmezden gelenler, yarın tüketici olarak bedelini çok daha ağır ödeyecek.

O yüzden hâlâ vakit varken bu toprakların kıymetini bilelim. Tarımı günü kurtaracak çözümlerle değil, on yıllık vizyonlarla ele alalım. Yoksa bir gün "ekmek niye bu kadar pahalı?" diye sorduğumuzda, yanıtı bulmak için çok geç olabilir.

Yazarın Diğer Yazıları