Kimsenin önünü kesmeyin!

Erol ŞEKER

 

İşimizi gücümüzü bırakıp şu siyasetçileri poh pohlayanlar ve karşı çıkanlar ile bize bulaşanları yazmaktan vakit bulamıyoruz. Gerçi siyaset bu halkın adeta ekmeği suyu olmuş durumda olunca biz de kaçınılmaz olarak yazıyoruz. Yoksa Milli Eğitimden, Diyanete, Belediyecilikten, Sivil Toplum Örgütlerine varıncaya kadar binlerce dert, tasa, sıkıntı mevcut. Her neyse siyasete bu günde ucundan bulaşıp çekilelim kenara dedim.

Efendim her ne hikmettir anlamadım siyaseten yaklaşan yerel seçimler öncesinde enteresan olaylar yaşamaya devam ediyorum. Hiç kimse CHP den, MHP’ den, SP den kimler Belediye Başkan adayı olacak diyerek beklemiyor sormuyor. İşin gerçeği bu noktada gizli bence…

Herkes “Varsa yoksa AK Parti de Hüseyin Dündar aday olur mu olmaz mı?. Olmazsa kim aday olabilir. En güçlü isim kim olacak” soruları ile muhatap kalıyoruz.  Yahu Kardeşim yerel bir gazete attı oltayı orta yere herkes çıkartmaya çalışıyor. Kaldı ki AK Partide Dündar aday olsa bana ne, olmasa ne, size ne?. Siz yapılan hizmetlerden memnun musunuz, değil misiniz?. Memnunsanız başka, değilseniz o da sizi ilgilendiriyor. Sokağa çıkınca herkes “Biz Dündar’ı falanı filanı tanımıyoruz biz Recep Tayyip Erdoğan’a ya da ampül’e oy veriyoruz” demiyor musunuz?. Dündar olmuş olmamış sizin için fark etmemesi gerekmez mi?. Nasıl olsa oylar Tayyip Erdoğan’ a gitmiyor mu oylarınız?. Dündar veya başkaları bana göre sadece imaj bu imajda bari size yakın olan seven, sırtını dönmeyen, halkın içinde korumasız şekilde gezebilen birisi olsun gerisi boş. Halk başkanına saldırıyor mu ki Koruma ile geziliyor. Bu Ülkede belediye başkanları koruma ile geziyorsa bu halk tehlikeli demektir. Siz halk olarak çok mu tehlikelisiniz?. Yani her an saldırganlaşıyor musunuz?

Yine derim ki bu gün Belediyede Başkan Dündar değil de başkası olsaydı yine aynı hizmetler yapılırdı. Yapılmazdı diyenin beyninde sorun var derim. Bakın Köprü DSİ ile destekli yapılmadı mı?. Üniversiteler iş adamı Mithat Yılmaz ve Güneşdoğdu’nun katkıları ile yapılmadı mı?.   Adapark istenseydi herkes iki kepçe, birkaç kamyon ve Yeşilırmak’ın bedava kumu ile bu günkü haline getirmezler miydi?. Başkanın katkısını yadsımıyorum ama o makama geldiyse azda olsa mecburen çalışacaktı ve çalıştı. Kaldı ki yapılan trilyonluk beton santralini kim satardı ki?. Bahçeleri talan ederken yerine bahçeler kurulmadı mı?. Laleler kaça geliyor sorulmadı mı?.  Buna mukabil Devletin tüm imkanları seferber edilmedi mi?. Milletvekilleri bol keseden maddi desteği kurumlar aracılığı ile yapmadı mı?

2004-2009 arasında ki yatırım ve hizmetler (işçilerin ekmeğinden işlerinden, evlerinden, memleketlerinden uzaklaştırılması, çekilenler hariç)  sıra sıra, peşi peşine geldi de… 2009-2012 yılı başlarına kadar neden tek çivi çakılamadı?. Yarım kalanlar neden 2-3 yılda bitirilmeye uğraşıldı. Çünkü Milletvekilleri artık eskisi gibi ödeneklere yardım etmeyince ak ve kara ortaya çıktı değil mi?. Şimdi yeniden hareketlenme oldu ilçede. Peki bu halk olarak sizler hiç 2009-2012 ye kadar nerede idiniz?. Ne yaptınız diye merak edip sormayacak mısınız? Kaldı ki söyleyeyim. İlçe teşkilatı ile Belediye çekişmesi ki olmasa idi ilçe daha güzel yatırımları alamaz mıydı?. Bunların neticesinde Milletvekillerinin Belediyeden el çekmesi neticesinde maddi kriz başladı ve iş yapılmadı. Yapılan işleri iyi takip ederseniz neler yapılmış görürsünüz. Özelleşen kurumları iyi etüt edin.

Elbette ki bu çalışmalarda Başkanın çabaları oldu inkar edilemez. Ama halka yüzünü değil de sırtını dönerek ne iş yaparsanız yapın bu halk sizi affetmez. Kadir Gecesi gibi bir gece öncesi işyerlerinin yıkılmasını bu esnaflar unutmaz. İşten ekmeğinden edilen ve akabinde özelleşme uydurmacası ile şirketler aracılığı ile işe alınanlara inat ihtiyacı olan ve yıllarca orada emek verenler unutacak mı?. Kısır çekişmeler bu ilçeyi birbirine düşman haline getirmezdi değil mi?. Şimdi bakın okuyucu ne yazmış:

Dolu kafa, Boş kafa, Hoş kafa.

Bakalım bu yorumu yayınlayacak mısınız sayın editör. Bu konuda şikayetler geliyor. Tarafsızlığınızı yitirmeyin. İşin sonunda Çarşambamınız geleceği söz konusu. Çarşambada AK Partinin aldığı oy acaba İl ortalamasının kaç puan üstündedir. Millet afetten sonra bir dinfinlik görmüştür bu doğrudur. Ama çarşambayı sel alırsa ne TOKİ kalır nede ADAPARK. O zaman Hüseyin Dündar sıfır çeker. Bu milletin Anaları ne Yiğitler doğuruyor. Ama önleri kesiliyor.

Kısacası kim aday olur olmaz bizi ilgilendirmez. Kimse kimsenin önünü de arkasını da kesmesin göz dikmesin. Başkan Dündar aday olmayacaksa o yerel gazete nedenini yazmış zaten. Kimseyi ilgilendirmez. İlgilendiren AK Parti Genel Merkezidir ki sorulması gereken sorular şunlar olmalıdır Başkan Dündar’a: Hani halka açık Meclis toplantısı yapacaktın?. Hani beyaz masa da her hafta halkla buluşacaktın. Hani kimsenin işçi çıkartarak ekmeği ile uğraşmayacaktın. Hani ilçeye sanayileşmede ön plana çıkartıp salça fabrikası falan yapılacaktı. Hani iş sahaları yaratılıp parti gözetmeden işçiler alacaktın. Hani oy potansiyelini düşünmeden mahalle ayrımı yapmadan, insan ayrımı yapmadan hizmet götürecektin. Vs,vs,vs…

Bunları sorun. Son soru ise HANİ TEŞKİLATINI KUCAKLAYACAK SENİ O MAKAMA GETİRENLERE HER ZAMAN İTAAT EDECEKTİN. NE OLDU DA TEŞKİLATINI YERLE BİR EYLEMEK İÇİN ÇIRPINIP DURDUN. Biz böyle teşkilatını ret edeni göğsümüze basmayız sen bu teşkilattan olamazsın demelidir. Diyebilecek Genel Merkezde isimler var mıdır, yoksa ahbap- çavuş ilişkisi tanıdık, teşkilattandır, büyüğümüzün referansıdır diyerek aynen “Kaldığımız yerden durmak yok yola devam mı diyecekler” hep birlikte bekleyip göreceğiz. Seçime aylar var neler olur olmaz bilemem ama görünen o ki halkın yüzde 60 ı artık değişim diyorsa Genel Merkez buna gözünü kapatamaz değil mi? Kapatırsalar kendileri yanılır ki acısı ağır olur. Yanlış mıyım bilemiyorum..

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.