Farklılığımız ve Endişelerimiz

ERTAN SAĞLAM

Bizim ülkemiz ve bölgemiz farklılıklar bölgesidir.
Bizi birbirimize bağlayan inançlarımız, değerlerimiz, örf ve adetlerimiz vardır.
Bizi birbirimize bağlayan dostluklar, arkadaşlıklar ve birçok sayamayacağım unsurlar vardır.
Ne hikmetse seçim zamanları geldiğinde yukarıdaki saydığım unsurları unutur birbirimize saldırırız.
Şunu hep söylemişimdir.
Seçim konularında, parti konularında kimseyi üzmeyin kırmayın.
Çünkü Allah’ım insan kalbinin kırılmasına izin vermiyor.
İnsan kalbi kırmanın Kabe’yi yıkmak gibi eşdeğer koşulmuştur.
Herkes birbirine saygılı, samimi olması gerektiğine inanan birisiyim.
Çünkü ben bunu kendi hayatımda yaşamışımdır.
Bizim farklı düşünce ve hayat yaşamamız bir hayat gerçeğidir.
Rabbimiz böyle yaratmıştır.
Kimsenin kimseye kızma, gücenme, gönül koyma hakkı da yoktur.
Değerli dostlar bu memlekette cenazemiz, düğünümüz, neşemiz, sevincimiz, üzüntülerimiz kederlerimiz hep bir değilmidir?
O zaman gerisi ince bir teferruattır…
Allah yaratırken insana göz-kulak-beyin-akıl nimetlerini vermiştir.
Çünkü insanları imtihana tutmuştur.
İnsanlar yaptıkları her hareketin hesabını vereceklerine göre iyi yada kötü her neyse ondan kendileri sorumludur.
Dünya kurulduğundan bu zamana kadar hak-batıl devam etmektedir.
İnsanların bazı gerçekleri görebilmeleri zaman alabilmektedir.
Onun için bazı unsurları zamana bırakmak daha faydalıdır.
İnsanların evet-hayır konusunda da endişeleri mevcuttur.
Vatandaş diyor ki; Bugün Recep Tayyip Erdoğan var. Yarın FETÖ gibi biri takiyye yaparak, milletin iyi niyetini kullanarak seçimlere girse birde kazanırsa, ne olur? Tarzında endişe içerisinde olanlar da var. Bir de sadece şimdiki Cumhur’un başına kızan, kini olan, sevmeyenlerin konumu gibi olanlar da mevcuttur.
Ama şöyle diyelim.
Bu millet verdiği oyun önemini iyi kavramalıdır ki kendi kaderini, kendi eliyle belirlemek zorundadır.
Onun için herkes oy verme konusunda hür ve özgürdür.

Bu konuda herhangi bir kimseyi yönlendirmek yanlıştır. Teknoloji çağındayız. 7’den 70’ine kadar herkes her şeyi biliyor ve görüyor. Sorumluluk bazında yarın ben bilemedim, göremedim deme şansı da yoktur. Şimdiki idareciler FETÖ konusunda biz yanıldık dese de benim gibi cahiller buna inanmış değildir. Bu referandum da herkes kendi özgür ifadesini hem söylüyor. Hem de anlatıyor. Bunun için hep birbirimize saygılı olmak zorundayız. 16 Nisan bu ülke için dönüm noktasıdır. Görüyorum ki Avrupa’da ki hareketlilik batının iç yüzünün ortaya çıkması, ülkemiz de ki bazı siyasileri de ürkütmüş ki hayırdan vazgeçip evet diyeceklerini söylüyorlar.
Sağlıklı ve mantıklı düşünmek zorundayız. Bu mesele iktidar meselesi olmadığı kanısındayım. Bu insanların endişelerinin giderilmesi konusunda Başkanlık sisteminin iyi anlatılması, insanlara şeffaf olunması gereklidir.
İnsanların çekinmelerinin giderilmesi şarttır. Aliyev’in hanımını Başkan yardımcısı yapması gibi örnekler ileri de ki tedirginlikleri tırmandırmaktadır.

Ben böyle bir olayın olmayacağını bilmeme bilmekteyim. Halkımızın da başkanlık konusunda iyi bilgilendirilmesi gereklidir. Ben bu yazımı avam gözümle bakarak, bazı gerçekleri ve gözlemlerini yansıtmak zorundayım. Burada ince nüanslar olsa da almak isteyen, istediğini almaktadır.

Burada insanlar tedirgin. Evet’çiler Erdoğan’ın yanlış bir iş yapmayacağını söylüyor. Yani reis ne derse o olur. Eyvallah.
Hayırcı’lar da yarın bu ülkenin başına art niyetli, kötü niyetli, bir idareci gelirse, bu yetkileri kendisi için kullanırsa endişesi taşıyorlar. Ona da Eyvallah.
Ben diyorum ki, 16 Nisan Pazar günü tarihinde halk ne diyorsa o olsun diyorum.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.