Engellileri memnun ettiniz mi?

Erol ŞEKER

 

Bu gün 3 Aralık Dünya Engelliler Haftası…

Evet, her yıl Dünya da ve Ülkemizde kutlanan Engelliler haftası bu gün başlıyor.

Belki de sizler bu yazıyı okuduğunuzda Engellilerimiz Belediye Meydanında çelenk koyma törenini sona erdirip yürüyüş yapıyor veya diğer aktivitelere geçmiş olacak.

Ben o yönüne bakmıyorum.

Engellileri sözüm ona son yıllarda olmadığı kadar rehabilite ediyoruz.

Sözüm ona diyorum çünkü onların ağızlarına bir parmak bal sunuldu.

2002 yılı ortasına kadar şehir mobilyaları engellilerin kullanabileceği duruma getirilecekti.

Nasrettin Hoca’nın mezarını hiç görmedim ama İlkokul çağlarında ve kitaplarda mezarının kapısına içeri yıkılan kapıya dışarıdan direk vurularak esprili bir şekil oluşturulmuş denilirdi.

Bizim ülkemizde de son yıllarda Engellilere bilmem neler neler verdik diyorlar.

Ama gelin görün ki bir avuç insandan başkası engellilerin engelini bir türlü kaldırmadı.

Hatta Hükümet bile 2012 ortasında ki sözünü tutmadı ve birkaç yılcık daha uzattı.

Ama bakın bu gün Milletvekilleri ve akla hayale gelmeyecek nice isimler Engellilere verdikleri ile övünüyorlar.

Kağıt üzerinde neler verilmiyor ki bu ülkede.

Önemli olan hayata geçirilmesi.

Aslına bakarsanız ülkemizde ki engelsiz olup da engelli olanları temizlememiz gerekiyor toplumdan.

Engelliler bir şekilde piyasaya çıkıp insanların içine katılmak iş yerlerinde çalışarak hayatlarını idame ettirmek istiyorlar.

Ama gelin görün ki bizim engelsiz olan engelli düşünceler nedeni ile bir tülü hayata geçirilemiyor.

Mesela Çarşamba’da Belediye Başkanlığı ve Kaymakamlık binası girişleri mükemmel şekilde engellilere göre dizayn edildi. Ama bina içleri hali hazırda düzenlenmedi. Buna da şükür. Diğer kurumlarda bu uygulama hali hazırda hala başlamadı. Şehir mobilyalarına gelince: Kaldırımlar Nasrettin Hoca mezarı misali girişi var çıkışı yok. Tekerlekli sandalye ile Ağrı Dağına tırmanmaları gerekecek şekilde kaldırımlara girişler var. Kollarınızla siz oturun o tekerlekli sandalyeyi oradan çıkartın bakalım çıkabiliyor musunuz?.

Sonuç olarak bir atasözü vardır: “Dervişin fikri neyse, zikri de o olurmuş”. Ya da “Namazda gözü olanın ezanda kulağı olurmuş”.

Engellilere engel teşkil eden şehir mobilyaları, eğitim, iş ve istihdamları kağıt üzerinden hayata geçirilmedikçe anıta çelenk koy, sonra bir iki saat etkinliklerine katıl, sonra da dön biz sahip çıkıyoruz, çıktık.

Bırakın bu laf salatasını. Engelliler sormayacak mı size hiç sanıyorsunuz.

“Engellileri memnun ettiniz mi?

Engellileri tek bedensel engelli olarak düşlemeyin. Onların Bedensel, ortopedik vs, vs engellileri de var. Hangi grubu tam olarak rahatlattınız sormadan edemeyeceğim. Onları mavi kapak toplayarak tekerlekli sandalye almaya mahkum etmek mi onlara haklar vermek oluyor. Merak ettim. Hangi düzenleme yapıldı?. Hayatın içinde olmaları için.

Bırakın bu ucuz siyaseti de artık engellilerin yaşayabileceği adam gibi bir şehirler oluşturun ondan sonra sizlerin de elini öpelim teşekkür edelim.

Son cümle; tüm Engellilerin Engelliler Haftasını kutluyorum.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.