Bayram tatili kaç gün olacak?

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bayram tatili süresinin 30 Temmuz akşamına kadar olduğunu söyledi
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Başbakanlık Merkez Bina’da gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu Toplantısı sona erdi. Yaklaşık 4 saat süren toplantının ardından Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç basın açıklaması yaptı.
28 Temmuz’da Ramazan Bayramı’nın başlayacağını kaydeden Arınç, “Perşembe ve Cuma günlerinin idari izinli sayılıp sayılmayacağı konusunda bir beklenti oluşmuştu. Hayır, sayılmayacak. Bayram 30’u akşamı bitmiş olacak” dedi.
 
PERŞEMBE VE CUMA TATİL DEĞİL
28 Temmuz’da Ramazan Bayramı’nın başlayacağını kaydeden Arınç, “Perşembe ve Cuma günlerinin idari izinli sayılıp sayılmayacağı konusunda bir beklenti oluşmuştu. Hayır, sayılmayacak. Bayram 30’u akşamı bitmiş olacak” dedi.
Arınç, bayram süresince köprü ve otoyollardan geçişin ücretsiz olacağını, bu uygulamamanın 26 Temmuz 00.00’da başlayacağını, 31 Temmuz Perşembe günü sabah 07.00’da sona ereceğini ifade etti.
Bakanlar Kurulu Toplantısı’nda Gazze’de yaşanan felaketin üzerine de odaklandığını belirten Arınç, “Maalesef İsrail’in Gazze’ye yönelik yürüttüğü ve son olarak kara harekatıyla birlikte genişlettiği saldırılar gündemimizdedir. Bunları şiddetle kınadığımızı, lanetlediğimizi ifade etmiştik. Gazze’de büyük bir trajedi yaşanıyor. Şu ana kadar hayatını kaybedenlerin sayısı maalesef 500 yüzün üzerindedir. Binlerce yaralı vardır. İsrail’in Filistin halkına karşı uyguladığı bu acımasız ve toplu cezalandırmanın ulaştığı noktada katliamı lanetliyoruz” diye konuştu.
Bakanlar Kurulu’nun Gazze’ye yönelik saldırılar nedeniyle 3 günlük yas kararını aldığını bildiren Arınç, “Uygulama yarın sabah başlayacak. Türkiye’de Filistin halkıyla dayanışma içerisinde olduğumuzu göstermek bakımından yas ilan edilmesi kararı verilmiştir. İsrail hükümeti Gazze’ye yönelik söz konusu acımasız saldırılarını durdurmalıdır. Bu Türkiye’nin görüşüdür. Ateşkes sağlanması konusundaki çabaları da desteklemekteyiz” şeklinde konuştu.
 
“İSRAİL, KEYFİ UYGULAMALARINA SON VERMELİ”
Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun muhatapları ile ateşkes konusunda temas halinde olduğunu söyleyen Arınç, “Ateşkes ile oluşacak şartların istikrar getirmesi, sürdürülebilir olması bunun için de ateşkes düzenlemelerini tek taraflı değil, tüm taraflarla görüşülüp mutabakatla hayata geçirilmesi gerekir, buna inanıyoruz. İsrail, Filistin halkına toplu cezalandırma mertebesine varan keyfi uygulamalarına son vermeli, ulusal güvenliğinin ancak adil ve kapsamlı bin barışla sağlanabileceğini anlamalıdır” dedi.
Başbakan Yardımcısı Arınç, Türkiye’nin, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırganlığı karşısında ilkeli bir tutum izlediğini ve her zaman olduğu gibi güçlünün değil haklının yanında yer aldığını belirterek, “Filistinli kardeşlerimizi ve onların davalarını her alanda, tüm imkanlarımızla destekliyoruz” dedi.
Türkiye’nin acil insani yardım içinde bulunan Filistin’e yardım elini uzatmak için harekete geçtiğini kaydeden Arınç, Başbakan Erdoğan’ın talimatı doğrultusunda TİKA Filistin Koordinasyon Ofisi’nin ilk etapta 1 milyon dolarlık yardım malzemesinin ihtiyaç sahiplerine dağıtılması için çalışmalara başladığını dile getirdi. Arınç ayrıca, AFAD’ın da Dünya Sağlık Örgütü’nün Filistin Ofisi’ne 1,5 milyon dolarlık katkıda bulunduğu ifade etti. Arınç, Türk Kızılayı’nın da şu ana kadar 2 bin aileye gıda yardımı ulaştırmak üzere harekete geçtiğini bildirdi. Arınç, “Bunun hemen ilk planda 15 bin aileye gıda yardımı ulaştırılabilecek düzeye gelmesini de planlıyoruz” şeklinde konuştu.
 
“KONU BÜTÜN YÖNLERİYLE GÖRÜŞÜLMÜŞ, TARTIŞILMIŞTIR”
Arınç, Filistin’e uygulanan bu saldırıların Türkiye kamuoyunun bu konuya odaklandığını kaydederek, “Konu bütün yönleriyle görüşülmüş, tartışılmıştır. Türkiye’nin sadece çevresindeki ülkelerle değil başta ABD olmak üzere BM, Güvenlik Konseyi ve diğer kurumlarla da diplomatik atak içerisinde bulunuyoruz” dedi.
Defalarca telefon görüşmelerinin yapıldığını dile getiren Arınç, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Cidde’de gerçekleştirilen toplantıya katılan Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler ve bazı kurumlarının temsilcilerinin süreç içerisinde etkin bir rol aldığını belirtti. Arınç, “Umarız ki kapsamlı bir ateşkes, sürdürülebilir bir ateşkes kısa süre içerisinde sağlanır. Onun ötesindeki işler de bu ateşkesten sonra gündeme gelecek ve uygulanacaktır” ifadelerini kullandı. 
 
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İsrail ile ilgili iddialara ilişkin, “Bizim ne İsrail’in OECD ile olan üyeliği konusunda ne de diğer konularda tek başına bir tasarrufumuz söz konusu olmuştur” dedi. 
Cumhurbaşkanı Adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Başbakanlık Merkez Bina’da gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu Toplantısı sona erdi. Yaklaşık 4 saat süren toplantının ardından Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, kameraların karşısına geçti. TİB Başkanlığı’nın dinleme yetkilerinin MİT’e devredilmesiyle ilgili bir soru üzerine Arınç, “Öyle bir husus görüşülmedi. Sayın Başbakanımız, TİB’in elinde bulunan yetkilerin ve yaptığı çalışmaların kısmen MİT’in görev alanı içerisinde olduğunu söyleyerek, belki bunları birleştirmek amaçlı bir taslaktan, düşünceden bahsetmiş olabilir. Ben de gazetelerde açıklamaları takip etmiştim. Ancak bu konu gündemimize gelmedi” dedi.
 
ARINÇ, İSRAİL İLE İLGİLİ İDDİALARA VEVAP VERDİ
İsrail'in Gazze saldırısı sonrasında gündeme gelen bazı konulara da değinen Arınç, “Gazetelerimizde, televizyonlarımızda; bazen muhalefet partilerinin temsilcilerinin bazen STK’ların veya başka kurumların açıklamaları oluyor. Bunların bir kısmı, gerçekle alakası olmayan tamamen duygusal açıklamalardır. Olmayacağını bile bile sadece kendisini tatmin amaçlı ortaya atılmış şeylerdir. Bir kısmının da tartışılması gerekir. Yani, ‘Türkiye istemeseydi, OECD’ye üye olamazdı, Türkiye istemeseydi şöyle kurumlara üye olamazdı’ bunlar konusunda kamuoyunu aydınlatmamız gerekebilir. Türkiye, bunların hiçbirisinin içerisinde yer almamıştır. Yani jet yakıtlarının ihraç kalemleri içerisinde sayıldığını bile duyduk. Bunlar kesinlikle doğru değildir. Şüphesiz bizim ne İsrail’in OECD ile olan üyeliği konusunda ne de diğer konularda tek başına bir tasarrufumuz söz konusu olmuştur” şeklinde konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri