Bakan Kılıç Sert Çıktı! ‘Bunun Peşini Bırakmayacağız’

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç katıldığı 'Sporda Şiddetin Önlenmesi ve Tahkim Çalıştayı' nda holiganlardan basına bir çok konuda sert açıklamalarda bulundu

Bakan Çağatay Kılıç, Sapanca’da Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından Türkiye Futbol Federasyonu’nun katkılarıyla düzenlenen “Sporda Şiddetin Önlenmesi ve Tahkim Çalıştayı”nda konuştu. Toplantının tarihi ve zamanlamasının önceden belirlendiğini, son yaşanan olayla bir ilgisi bulunmadığını dile getiren Bakan Çağatay Kılıç, sporla şiddetin kelime olarak bile yan yana gelmemesi gerektiğini vurguladı. Bakan Çağatay Kılıç, şöyle dedi:

”Biz burada sporda şiddetin önlenmesi ve tahkim çalıştayı dedik ancak aslında sorunun zaten nerede olduğu bu başlıktan anlaşılabilir. Sporla şiddetin kelime olarak bile yan yana gelmemesi gerekir. Bu anlamda yapacağımız çalışmadan almamız gereken önlemler ne ise bunları cesurca ve hep beraber almamız gerekiyor. Üzerinde konuşulan ana branş her zaman futbol. Bunu biliyoruz ancak şunu göz ardı etmememiz gerekiyor. Farklı branşlarda da istemediğimiz olaylar olabiliyor. Onların hepsinin hep beraber değerlendirmesini yapmak durumundayız.”

”Bizim mücadelemiz taraftarlarla değil holiganlarla”

Sporda şiddetin camialara, şehirlere mal edilmemesi gerektiğini belirten Bakan Çağatay Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şiddeti yapan, olumsuzluk içerisinde bulunan, sahaya yabancı madde atan, sahaya salona atlayan, olumsuzluk içerisinde bulunan azınlıkta olan bir güruh, ama en çok konuşulan en çok sesi çıkan gurup onlar, yani holiganlar. Bizim mücadelemiz taraftarla asla değil bazen bu noktada yanlış değerlendirmeler olabiliyor. Taraftarların üzerine neden gidiliyor. Hiç kimsenin bağlı olduğu renklere gönül veren taraftarları ile sıkıntımız yok ve olamaz takımlarını kulüplerini tabi ki destekleyecekler tribünlerde tabi ki şovlarla destekleyecekler, marşlarla destekleyecekler bu tüm dünyada böyledir. Bizim karşısında durduğumuz kişiler holiganlardır. Eline bir şey alıp sahaya atan, sahaya giren, sporcuya, hakeme, basın mensubuna, emniyet personeline fiziki müdahalede bulunan şahıslar bizim karşısında olduğumuz kişilerdir. Bunun altını kalın harflerle çizelim. Kimse başka bir şey tartışmasın. ‘Gönül verdiğimiz kulübe destek olmamıza karşı çıkıyorsunuz’ hayır, asla! Bunu söyleyenlerin de çok iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bizim, kulübünü takımını destekleyen taraftarla hiç bir sıkıntımız yok, olamaz.”

”Taraftarlar, sporun ana unsuru”

Taraftarların, sporun ana unsuru olduğunun altını çizen Bakan Çağatay Kılıç, ”Spor için ne diyoruz, bir şölen havası diyoruz. Bu şölen havasını kim yaşatacak o statlarda, hep beraber bir araya geldiğimiz o atmosfer yaşatacak. O birliktelik, beraberlik yaşatacak. Ama müsabakaların 3 sonuçlu olduğunu asla unutmayacağız. Nasıl takımımız kazandığında seviniyorsak, beraber kaldığında veya yenildiğinde de duygularımızı kontrollü bir şekilde yaşamalıyız. Tabii ki de üzülebiliriz. Bir kupayı kazanamamanın, bir turu atlayamamanın veya bir üst kademeye çıkamamanın sonucu olabilir. Doğrudur, emek harcanmıştır ve rekabet vardır. Bunların hepsinden önce kardeşlik ve insanlığımız vardır. Spor, bu anlamda insani duygularımızı ve yaklaşımımızı daha da açığa çıkarmak için bir araya geldiğimiz şölen havasında geçen insani faaliyet olarak algılanmalıdır” diye konuştu.

“Elektronik biletle sahalarımızda şiddet olaylarında düşüş oldu”

Elektronik bilet uygulaması ile ilgili eleştirilere değinen Bakan Çağatay Kılıç, e-bilet uygulamasıyla birlikte sahalarda yaşanan şiddet olaylarında düşüş olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şunu iyi anlamamız gerekmektedir. Elektronik bileti eleştirebiliriz. Eleştirecek tarafları olabilir. Düzeltilmesi gereken tarafları olabilir. Elektronik bilet devreye girdiği tarihten itibaren sahalarımızda yaşanan şiddet olayları ve olumsuzluklarda düşüş olmuştur. Bazı spor camiası içerisindeki arkadaşlar şöyle bir eleştiri getirmektedirler; ‘Elektronik bilet devreye girdikten sonra seyirci yok ki dolayısıyla olay yaşanmamakta’. O zaman bende sizlere şunu söylemek isterim; Devreye girdiği 1. sezon düşüş yaşanmıştır. Bu adaptasyon sürecidir. Siz bir kuralı kanunu değiştirdiğinizde her yerde olduğu gibi bir adaptasyon, alışma süreci olur. Bu doğaldır. Ama rakamlara baktığınızda bu sezona baktığınızda neredeyse elektronik biletten önceki duruma yaklaşmış durumdayız. Ama şu farkla. Ben bunu açık yüreklilikle söylüyorum. Söylediğim zaman da biliyorum ki bazılarının hoşuna gitmeyecek. Ama bilet parası vermeden, birilerine tabiri caizse şantaj yaparak maça girmeye çalışanlar giremiyor. En azından sayısı çok azalmıştır. Ama sesleri çok çıkıyor. Buna aldanmayacağız. Bunun karşısındaki duruşumuzu açıkça ortaya koyacağız. PTT 1. Lig’de Spor Toto Süper Lig’e yükselme mücadelesi veren takımların maçlarına ve Süper Lig’de şampiyonluk için verilen mücadelelerdeki karşılaşmalara bakın, seyirci rakamlarına bakın, sahalara bakın ne durumda… O zaman demek ki konu o değilmiş. Bunu da açıkça dile getirmemiz gerek. Uygulamadaki eksiklikler başka bir şey. Ortaya koyduğumuz ve başardığımız konular başka şeyler. Daldaki meyveye ulaşmak için ağacı kesmişiz. Daldaki meyveye ulaşmak için farklı yollar gerekiyorsa onları devreye sokacağız.”

“Spor programları maalesef spor programı olmaktan çıktı”

Televizyonlarda yayınlanan spor programlarını da eleştiren Bakan Çağatay Kılıç, “Dünyanın hiçbir yerinde bizdeki gibi saatlerce şu şöyle dedi, bu böyle yaptı denilen programlar yok. Bizdeki spor programları maalesef spor programı olmaktan çıktı. Bizdeki programlar yönetici, başkan, sporcuların, teknik adamların birbirine karşı tabiri caizse atıp tutuğu bir alan haline geliyor” şeklinde konuştu.

“Spor basını da oturup kendine çeki düzen vermeli”

Sporda şiddetin önlenmesinde basına da görevler düştüğünü vurgulayan Bakan Çağatay Kılıç, “Biz burada eğer bir şey amaçlıyorsak, spor basını da oturup kendine çeki düzen verecek” dedi. Bakan Çağatay Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Maçtaki bir pozisyona bir iki kere bakılır ama on kere bakılmaz. Kendinize o an hakemin yerine koyun. Hakem hataları üzerinden konuşacak olursak eğer o anda verilen bir karar. O anda gelmiş geçmiş. Siz o an o ruh halinde ne yaptınız? Tekrar söylüyorum, hakemler çalışarak, kendilerini hazırlayarak, fiziki kondisyonlarını geliştirerek, en iyi şekilde ekip çalışmasını yaparak en üst seviyede olmalıdır. En üst performansı vermelidir. Bunu sağlamak zorundalar. Bu hakemlerin görevi ama hata olduktan sonra da oturacağız. Hep beraber altında ne var ne yok bakacağız. Oturup da o pozisyonu yüz kere seyretmeyeceğiz. Bunun üzerinde yorum yapmayacağız. Şunu iyi bilmemiz lazım. Bizim amacımız hep beraber oturup keyif veren aynı zamanda değeri yüksek olan Türk spor camiasını dünyaya göstermek. Bunun için yapmamız gerekenleri oturup konuşacağız.”

 “Holiganlara söylüyorum; bunun peşini bırakmayacağız”

6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine dair kanunun uygulanması konusunda yargıya büyük görev düştüğüne işaret eden Bakan Çağatay Kılıç, “Bu yasanın getirdiği bariz, açık yükümlülükler var. Bir holigan sahaya atlıyorsa, sahada mücadele veren sporcu, hakem, basın mensubu veya herhangi birine fiziki şiddette bulunuyorsa bunun sonucu bellidir. Bütün spor teşkilatının, camiasının, kulüplerin birleştiği bir nokta; sahaya atladı mı cezası neyse kanunda o verilecek. Bunun istisnası olmaz. O sahaya atlamak yasak. Biz yasaklardan yana değiliz. AK Parti iktidarları Sayın Cumhurbaşkanımızın 2002’den bu yana ortaya koymuş olduğu ivmeyle, çalışmalarla Türkiye’de yasakları kaldırdı. Ama sahaya atlamak yasak. Holiganlara söylüyorum; siz sahaya atlıyorsunuz. Bunun peşini bırakmayacağız” şeklinde konuştu.

“Neyin farklılığı içerisindeyiz, neyin farklılığını aramaya çalışıyoruz?”

“Kanundaki ceza neyse istisnasız olarak verilmelidir” diyen Bakan Çağatay Kılıç, sözlerine şöyle devam etti:

“Emniyet gidiyor, buluyor, yakalıyor, getiriyor. O zaman gerekli işlemi de yargının kanun çerçevesinde vermesi lazım. Şiddet uygulandığı andan itibaren başka yasalar da devreye girer. Sokakta yürürken siz birisine gidip vurabilir misiniz, Böyle bir şey mümkün mü? Bunu herhangi birimiz kabul edebilir miyiz? Kabul edemeyiz. Cezası kanunda bellidir. Bu da aynı şey. Yani yeşil sahada olması, parkede olması neyi değiştiriyor? Neyin farklılığı içerisindeyiz, neyin farklılığını aramaya çalışıyoruz? Böyle bir şey olamaz.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Spor Haberleri