Babadan Kıza Meslek Aşkı

Çarşamba ilçesinde, 'Tabakçı Ahmet' lakabıyla esnaflık yapan Ahmet Yeşilyurt, yarım asırdır teşbih dükkanı işletiyor.

Çarşamba ilçesinde, yılların esnaflığını yapan ve sattığı tesbihleriyle değer kazanan Ahmet Yeşilyurt ve mesleğini babadan alan kızı Sevinç Akkaya, işine olan aşkını ve zorluğu anlattı.

'Babadan Kızına'
Çarşamba ilçesinde, yarım asırdır esnaflık yapan Ahmet Yeşilyurt, "70 yaşındayım. 50 senedir bu işi yapıyorum. İstanbul'dan plastik getirip satmaya başladım. O gün bu gündür satıyorum. Zevk duyuyorum bu işi yaparken. Gittikçe işimi daha çok seviyorum. Tek zorlandığım konu  müşterilerin bir çok malzemeye bakıp almaması oluyor. Müşteriyle uğraşmak zor. 4 kızım 1 oğlum var. Oğlum sevmediği için başka meslek yapıyor. Ben kızımla tek işletiyorum. Bu işi benden sonra yapacak olan tek kişi kızım Sevinç. Benden kızıma geçti.  Tesbih yapmaya, Erzurum'dan teker teker olta taşı getirerek çoğaltınca dizmeye başladım. Bu şekilde devam ettik. Tesbihlerimizin çok çeşitleri var. Kehribar, Fil dişi gibi. Bugün en ucuz tesbih 100 TL'den başlıyor. 5 bin TL'ye kadar çıkıyor. Tesbih haricinde hac malzemeleri de satıyorum." dedi.

'Benden Sonra Kızıma Geçsin İstiyorum'
Babadan oğula büyüsünü bozup, baba mesleğini devam ettiren Sevinç Akkaya, "Bu dükkanda hem eğitim-öğretim hayatımı devam ettirdim hem de baba mesleğimi devam ettirdim. Çok seviyorum işimi. Yaptığımız işten çok zevk alıyorum. 7 yaşımdan beri babamla birlikte buradayım. Zorlandığım tek konu, hem evde hem de işte çalışıyor olmak. Bazen kendime zaman ayıramadığım bile oluyor. Pandemi, her sektörü etkilediği gibi bizi de etkiledi. Tek avantajımız, dükkanın kira olmaması. Bu zamana kadar bu şekilde ekonomik krizin olduğunu görmedim. Tek bizde olsaydı sorunu kendimde arardım ama dünya genelinde bu sıkıntı olduğu için kabullendik. Ben bu mesleği babamdan aldım. Benden sonra da kızıma geçsin istiyorum. Eğer kızım isterse bu işi ona da öğretmek istiyorum." ifadelerini kullandı.

'Tesbih Koleksiyonum Var'
Toplumda, tesbihin erkekler tarafından kullandığı ve sevildiği bilinen algısını yıkan Sevinç Akkaya, "Bayan olduğum için züccaciye bölümüyle ilgileniyorum sanıyorlar ama ben en çok tesbih satmaktan, tamir etmekten zevk alıyorum. Tesbih bazen bir sanat, bazen aksesuar, bazen de şifa boyutunda satılıyor. 70-80 adet kendime ait tesbih koleksiyonum var. En sevdiğim tesbih modeli 'kehribar'. Hem görselliği hem rengi çok güzel. Aynı zamanda Osmanlı kültürünü anımsatıyor bana. Tesbih, zaten bizim Çarşamba'mızın yöresel aksesuarı.

Bir Çok Hastalığa Şifa
Tesbihin, sadece aksesuar değil şifa olduğunu da vurgulayan Sevinç Akkaya, "Alışmış bir müşteri kitlemiz var. Genellikle yurt dışı ağırlıklı çalışıyoruz. Yaz aylarında, yurt dışından tesbih için gelen müşterilerimiz var. Müşteriler genelde kehribar ve olta taşı modelli tesbihleri tercih ediyor. Kehribar şifa olarak bilinir. Tiroid hastalığına, çocuklarda diş ağrısına şifa olmak amaçlı kolyeleri de var. Vücuttaki ağrıyı çeker, negatif enerjiyi alır. Mercan taşı ise insanda ki siniri stresi alır. İnsanlar yavaş yavaş doğal ürünler kullanmaya başladığı için rağbet gösteriyorlar." şeklinde konuştu.

HABER: Yağmur AYAN - Büşra KOCATAŞ

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Çarşamba Haber Haberleri