Ağcagüney' e sahip çıkan yok!

Yaklaşık 4 yıldan bu yana Çarşamba’ya bağlı Ağcagüney Beldesinde ki afet nedeni ile Belde adeta diken üstünde bekliyor. Kaymakamlık Belde de ki 49 aileye yeniden boşaltma talimatı göndermesi vatandaşların yeniden gerilmesine neden oldu.

"Ağcagüney'e kimse sahip çıkmıyor"

Yaklaşık 4 yıl önce Ağcagüney Beldesinde başlayan toprak kayması akabinde yaklaşık 2 yıldan bu yana yapılan çalışmalar belde sakinlerini rahatlatmaya yetmedi. Toprak çöküntüleri ve kaymaları nedeni ile özellikle Mevlana Mahallesi sakinleri tarafından tepkilerle karşılanmaya başladı. Yaşanan afetler nedeni ile Belde sakinlerinin hayatını olumsuz etkilerken, Belediye ve İlçe Kaymakamlığı ile Samsun Valiliği koordinesinde İl Afet Müdürlüğü ekipleri jeolojik araştırmalara başlatmıştı. 2 yıldan bu yana yapılan çalışmalarla birlikte meydana gelen ani toprak çöküntüleri son 3-4 aydan bu yana Gökçe çakmak barajı su seviyesinin düşürülmesi sonrasında çökme ve kaymaların yavaşladığı iddia edildi.

"Valilik konutlara tahliye kararı vermişti"

Geçtiğimiz yıl Samsun Valiliği tarafından  50'yi aşkın konut ve besi ahırı, odunluk gibi yapılarak boşaltılması için talimat verilmiş ve akabinde belde de yaklaşık 13 aile evlerini terk ederek kiraya çıkmıştı. Bu ailelere devlet tarafından aylık ev kiraları verilmiş ancak sonrasında ödemelerin yapılmaması nedeni ile çoğunluğu riskli evlerine geri döndüler. Önceki gün Çarşamba Kaymakamlığınca yeniden risk altında bulunan konut ve arazi sahiplerine tebligat yapılması üzerine vatandaşlardan tepki gecikmedi.

Ağcagüney Köyü'nün diğer fotoğraflatı için garerimizi tıklayınız...

Ağcagüney Köyü'nün videosu için tıklayınız...

"Kaymakamlık tahliye yazısı"

Çarşamba Kaymakamlığı tarafından Ağcagüney Beldesi sakinlerine gönderilen  yeni tebligat şöyle: Çarşamba Kaymakamlığı Sayı : 81201844-316.01.03-2255 ve 10/12/2013 sayılı  Konu: Bina Tahliyesi yazısı.

Yeni yazı metninde ise; Samsun Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'nün 04.12.2013 tarih ve 5146 sayılı yazısı ile, teknik elemanlarca 04.04.2011, 21.06.2011 ve 17.01.2012 tarihlerinde Jeolojik Etüt raporları düzenlenmiş ve evinizin olduğu bölgenin Afete Maruz Bölge sınırları içerisinde kaldığı, bu nedenle evinizi acele boşaltmanız gerektiği bildirilmiş, can ve mal güvenliği açısından ikamet ettiğiniz binayı tebliğ tarihinden 15 (onbeş) gün içerisinde boşaltmanız gerekmektedir. Aksi takdirde kolluk kuvvetleri aracılığı ile, 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 13.maddesi (a) fıkrası uyarınca evinizde gerekli boşaltma işlemi yapılacağının bilinmesi hususunda;

Gereğini bilgilerinizi rica ederim.
"Tahliye edilmesi istenen aileler"
Çarşamba Kaymakamlığı tarafından evlerini boşaltması istenen belde sakinlerinin isimleri ise şöyle: Kamil Aydın, İsmail Aydın, Zeki Kabadayı, Fazlı Kabadayı, İhsan Kabadayı, Haşan Kabadayı, Uğur Kırım, Durmuş Kırım, Haşan Ali Kırım, Nurettin Köz, Yaşar Dursun, Ali Özfîdan, Yaşar Özfidan, Kemal Açar, Halil İbrahim Abanoz, Erkan Aslan, Erol Aslan, F. İshak Aydın, Ali Çavdar, Mehmet Çavdar, İbrahim Köz, Yaşar Şenyer, Yaşar Taşdelen, Ferat Taşdelen, Mustafa Çelik, Remzi Aşçıoğlu, Şemsettin Aşcıoğlu, Yaşar Özdemir, Hanife Atacık, Abdurrahim Atacık, Nurettin Atacık , Ali Yılmaz, Abdurrahim Yılmaz, Yılmaz Yılmaz, Fatih Özdemir, Mevlüde Özdin, Şennaz Kırım, Murat Taşdelen, Aziz Taşdelen, Erdoğan Köz ve Ahmet Özfidan.

"Gökçeçakmak barajı neden oldu"

Yeni tahliye tebligatı gönderilmesi akabinde belde sakinleri gazetemize yaptığı açıklamalarında, "Devlet bize gerçekten sahip çıkmak değil olası bir sıkıntıdan kurtulma çalışması yapıyor. Asıl sorun Gökçeçakmak barajından sızan su nedeni ile evlerimizden oluyoruz. Yani devlet suçlu. Bizim zararımızı devlet ödemek zorunda ama onlar da zararı afet adı altına sokarak kurtulmaya çalışırken diğer yandan da yıkılma ihtimali yüksek olan evlerde herhangi bir can kaybı olursa kurtulma planlarını da unutmuyor" diyerek çarpıcı tepkiler verdiler.

4 yılda ev ve arazim 15 metre hem çöktü hem kaydı

Ağcagüney Beldesi sakinlerinden ve evi yaklaşık 15 metre çöken ve 15 metre de kayan ev sahiplerinden Yaşar Şenyer, "Evim 4 yıl önce 15 metre yüksekte ve daha yakındaydı. Ama 4 yılda hem 15 metre aşağı çöktü hem kaydı arazim. Bizde mecburen evi boşalttık şimdilik Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı eski İlköğretim Okulu binasını Kaymakamlık aracılığı ile ev haline getirerek 2 yıldır bur binada kalıyoruz. Ama bunun da sonu yok. Bu güne kadar herkes bir şeyler söyledi ama bütün bunlar Gökçeçakmak barajından sızan sudan kaynaklanıyor. Su seviyesini 3-4 ay önce düşürdüler ve o zamandan bu yana fazla ne kayma ne çöküntü olmuyor" dedi.

Şenyer, "Evim yıkıldı okulu ev yaptım"

Şenyer, "Vatandaşa belde merkezine 4-5 kilometre uzaktaki bir araziden yer veriyor ama herkesin besi ahırı, fındıklığı hayvanı velhasıl her şeyi burada. Kimse günde 3-4 defa 5 kilometre yürüyüp gelip hayvanına arazisine bakamaz. O nedenle kimse evini terk etmiyor. Buna kalıcı çözüm bulunmalı " şeklinde tepkisini dile getirdi. Yine aynı mahallede evi yıkılmak üzere olan ve geçtiğimiz yıl Valilik aracılığı ile kiraya çıkan Hikmet Acar ise, geçtiğimiz yıl kiraya çıktık. Devlet bizim 3-4 ay kiramızı ödedi sonra ödemeleri yapmadı. Bizde ödeyemeyince mecburen evden çıkıp yıkılmak üzere olan evimize geri döndük. Nasıl para kazanıp da ödeyelim geçim sıkıntımız çok. Çözüm yolu bulmak için çalışan ise yok diyerek şöyle devam etti.

Acar, "Yol, su yok durumumuz çok vahim"

Acar, "Hükümet kiranızı ödeyeceğiz dedi yalan konuştu. Jandarma kağıt getirmiş evi boşaltın diyerek biz imzalamadık. Bu şekilde kimse evinden çıkmıyor. İstimlak etsinler çıkalım. Malım var, hayvanım var. Geçimim tarımla. Beni gönderecekse  ya bir işe sokacak ya da arazimizin bedelini ödeyecek ya da zararımızı karşılayacak. Biz Şeker Fabrikası önünde veya yanında ki  araziden istedik orası devlet arazisi dediler vermediler. Burası devlet arazisi değil mi? Devlet nice ormanları yıkıp dağıttı özel şahıslara bina yaptırdı biz insan değil miyiz? Tabi garibana yok değil mi?. Yollarımız yok, sularımız içilmiyor. Çok kötü durumdayız. Bize kim sahip çıkacak" dedi.

"60 Yıldır böyle iş yoktu baraj bizi mahvetti"

Heyelan bölgesinin tam ortasında evleri bulunan ve iki evini boşaltan sağlam kalan tek bina da kalmaya devam ettiğini dile getiren Hanife Aydın ise 60-70  yıldan bu yana burada oturuyorum.  20 yaşında buraya gelin geldim. Bu güne kadar böyle olay yaşamadık. Çıkın diyorlar nasıl ve nereye çıkalım şaşırdık. Yıllardır burada çökme yoktu. Bu çökmeleri baraj yapıyor. Baraj buraları mahvetti. Malım melalım burada oturacak başka yerim yok. Şimdi çocuğumun evinde sığıntı gibi duruyoruz. Nasıl çıkalım çıksak hangi parayla geçineceğiz" ifadelerini kullandı.

"Devlette ne yaptığını bilmiyor"

Beldede çöküntü ve kaymaların olduğu gerçek ama sağlam olan da olmayan da yazılmış ve şimdi evden çık diyorlar. Madem benim arazim çökecek neden yüksek gerilim hattını benim binamın yakınında ve hizasında yapıyorlar. Bize yer göstermeden, yardım etmeden çıkın diyorlar ama nereye ve nasıl çıkalım. Kimse çözüm bulmuyor. Heyelan alanı binamın aşağısında bulunuyor diyen Erdoğan Köz, "Devlette ne yaptığını bilmiyor. Olası bir tehlikede can kaybı olursa sıkıntı yaşamayalım diyerek bizleri çıkartmaya çalışıyorlar. Ama devlet çözüm bulması gerekirken hiç ilgilenen yok" şeklinde konuştu.

Muhtar, "Çıkın da nereye nasıl çıkalım"

Mevlana Mahallesi Muhtarı Zeki Kabadayı, ise yaptığı açıklamasında bizlere ev gösterecekler ki çıkalım yoksa nereye çıkacağız. 130 metre drenajı olan barajı 105 metreye kadar çektiler su seviyesini düşürdüler ama Kaymakamlık, Valilik hiç bir şey yapmadılar ama gelip çıkın diyorlar. Bizim yerlerimizin, evlerimizin masrafını versinler çıkalım başımızın çaresine bakalım aksi takdirde nereye nasıl çıkacağız. Bu gün kaymakamımızla görüştük gelip bir daha bakacağını dile getirdi. Gelsin bakalım ne sonuç çıkacak hep birlikte göreceğiz ifadelerini kullandı.

Başkan Öztürk, "Konuyu hukuk çözecektir"

Geçen yıl kiraya çıkan belde sakinlerinin 11 aile olduğu ve bir ailenin de kendi binasında kiracı olarak kaldığı belirtilen ve kirasını kiracı konumunda ki vatandaşın son zamanlarda ödeyemediği iddia edilen ve Çökme ve kayma konusunda Beldenin en yetkili ismi Belediye Başkanı Kemal Öztürk gazetemize yaptığı açıklamasında 4 yıldan bu yana çalışmaların yapıldığını belirterek şunları dile getirdi. Öztürk, "Kayma ve çökmelerin başlaması ile birlikte resmi girişimlerimizi yaptık. Akabinde bizler elde sakinleri olarak özel bir firma ile anlaştık ve zemin etüdü yaptırdık ve sorunun barajdan kaynaklandığı tespit edildi. ilk başlarda Devlet Su İşleri Müdürlüğü bu iddiayı kabul etmedi. Sonra Valilik aracılığı ile resmi araştırma yapıldı ve o araştırmadan da barajdan kaynaklandığı açıklandı. Akabinde barajda ki su seviyesini düşürdüler ve daha önce çökme seviyesi 14 iken baraj seviyesini düşürdükten sonra 4 de düştü. Şuanda hala barajda su var ama çökmeler şuanda azaldı. Bu saatten sonrasını hukuka bıraktık" ifadelerini kullanması dikkat çekti.

Taşdelen, "yol, ev hepsi kaydı millet perişan"

Belde sakinlerinden Resul Taşdelen, 4 yıldan bu yana belde sakinlerinin çile çektiğini, eski adı ile YSE tarafından halkın kullanması için yol kenarına yapılan içme suyu çeşmesinin dahi yol kenarından 10 metre aşağıya ve kıyıya doğru kayarak çöktü. Yıllardır millet perişan halde. Çoğu vatandaş burada korku içinde yatıp kalkıyor ama kimsenin umurunda değil. Sürekli boşaltın deniliyor ama devlet boşaltacak ailelere sahip çıkmıyor. Belde nin çoğu yerin de yol,ev, çeşme hepsi kayıyor millet perişan ama sahip çıkan yok. Bu nasıl bir çalışma kimse çözemedi gitti diyerek konuştu. 

 

"Geceleri bazen cııııv diye ses geliyor"

Boşaltma tebligatı alan belde sakinlerinden Yaşar Taşdelen ise evinin yakınında ki komşunun arazisine DSİ gelerek boru döşediler. Yaklaşık 28-30 metrelik boru ilk yılda yani barajda ki su seviyesi düşürülmeden önce 10-13 metreden kırıldı. Baraj suyunu aşağıya düşürdüler o günden bu yana borularda kırılma yok. Demek ki barajdan bu sorun yaşanıyor. Çıkmayı hiç düşünmüyorum ama korku ile de her gece yatıp kalkmaktan bıktık. Geceleri bazen cııııv diye ses geliyor ve 5 şiddetinde deprem olur gibi sallanıyor dışarı koşup çıkıyoruz ama sonra mecburen geri girip yatıyoruz. Ne yapalım yapacak başka çaremiz yok. Yetkililer ilgilenmiyor çözüm yolu bulmuyor. Sadece çıkın diyorlar kendilerini kurtarmanın telaşındalar. Çareyi yine devlet bulacak" şeklinde konuştu.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Çarşamba Haber Haberleri