Şeker' de atamalar ve çalıştırma devamlılığı tartışması sürüyor

Şeker-İş Sendikası, özelleştirilen B ve C portföyünde yer alan 10 şeker fabrikasının ihale şartnamesinde üretimin devamlılığının garanti altına alınmadığı gerekçesiyle Danıştay 13’üncü Dairesi’ne yürütmenin durdurulması için dava açmıştı. Açılan bu dava hakkında Şeker özelleştirmesinde Danıştay’tan vize çıktı

Yaklaşık 2 yıl önce benzer bir davada Şeker-İş Sendikası’nı haklı gören Danıştay 13’ncü Dairesi, bu sefer sendikanın itirazlarını gerçekçi bulmayarak, özelleştirme ihalesinde yürütmenin durdurulması talebini ret etti. Şeker-İş Sendikası, Danıştay 13’ncü Daire’nin ret kararına Danıştay İdari Davalar Genel Kurulu’na götürerek itiraz edecek.

Geçtiğimiz kasım ayında yapılan özelleştirme ihalesinde Türkşeker’e ait portföy B grubunda yer alan Elazığ, Malatya, Erzincan ve Elbistan şeker fabrikalarına 266 milyon dolara Kolin-Limak Ortak Girişim Grubu, C portföyünde yer alan Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba Şeker fabrikalarına da 656 milyon dolara Ak-Can Şeker en yüksek teklifi vermişti.

Şeker-İş Sendikası, yapılan bu özelleştirme ihalesini, söz konusu Şeker Fabrikalarında üretimin devamlılığının garanti altına alınmadığı gerekçesiyle Danıştay 13’üncü Dairesi’ne yürütmenin durdurulması için dava açmıştı. 2009 yılında ihalesi yapılan C portföyü için açtığı davada sendikayı haklı bulan Danıştay 13’ncü Dairesi, bu sefer sendikanın gerekçelerini haklı bulmadı. Danıştay 13’ncü Dairesi, 2009 yılında ihalesi yapılan C portföyü şeker fabrikaları için hazırlanan ihale şartnamesinde tüm fabrikalarda üretimin sürdürülebilirliğini sağlamak için yeterli önlemlerin alınmadığını belirterek, ihalede yürütmenin durdurulmasına karar vermişti.

Özelleştirme İdaresi, mahkemenin kararından dolayı Türkşeker’e ait 25 şeker fabrikasının portföyler halinde özelleştirilmesini askıya almıştı. Özelleştirme İdaresi, geçtiğimiz eylül ayında ihale şartnamesinde bir değişiklik yapmadan şeker fabrikalarını tekrar satışa çıkarmıştı. 2009 yılında fabrikalar için istenen 5 yıl üretim şartı en son yapılan ihalede de aynen korunmuştu. Danıştay 13’ncü Dairesi, 2009 yılında 5 yıl üretim şartını fabrikalarda üretimin devamlılığı için yeterli görmezken, son kararında yeterli görmesi dikkat çekti. Şeker-İş Sendikası, Danıştay 13’ncü Dairesi’nin kararına Danıştay İdari Davalar Genel Kurulu’nda itiraz edecek.

Bu arada Çarşamba Şeker Fabrikasının da içerisinde bulunduğu C grubu portföyünde ihale ile satışı yapılan Çorum, Çarşamba, Yozgat, Turhal, Kırşehir ve Kastamonu Şeker Fabrikalarının ihale sonucunda oluşan gayrimenkul satış fiyatlarının düşük olduğu iddia edilmesi nedeni ile Başbakan Erdoğan’ın talimatı ile yeniden fiyat araştırması yapılarak satış fiyatlarının değerinde bir rayiç bedeli üzerinden hesaplanmasının istendiği ve araştırmanın sürdürülğü iddia edildi.

Çarşamba Şeker Fabrikasının da içinde bulunduğu C Grubu ve D Grubunda satışa çıkartılan ve satılan Şeker Fabrikalarında çalışan kadrolu personellerin hali hazırda satışı yapılmayan ve önümüzde ki yıllarda özelleştirilmesi düşünülen fabrikalarda görevlendirilmeleri için tayin dilekçelerinin istendiği ve bu personeller satışı yapılmamış olan diğer Şeker fabrikalarına atanarak bu fabrikaların satışı yapılana kadar buralarda görevlendirilecekleri öğrenildi. Bu arada mevsimlik işçi olarak ta bilinen kadrosuz işçilerin ise çoğunluğunun 4/C kapsamında başka kamu kurum ve kuruluşlarında görevlendirilecekleri iddia edildi.  

Satışı gerçekleştirilen Çarşamba Şeker Fabrikasında ise hali hazırda çalışan kadrolu yaklaşık 350-400 personel satılmayan ve önümüzde ki yıllarda satışının yapılacağı Şeker Fabrikalarına atanması çalışmalarının sürdürülürken, diğer yandan ise aynı şekilde olarak mevsimlik işçi olarak çalışan 200-300 kişinin de ya 4/C statüsünde başka kurumlara aktarılacağı iddia edildi. Mevsimlik işçilerin 4/C kadrosunda çalışmak istemeyen işçilere ise tazminatları ödenerek ilişiklerinin kesileceği iddia edildi.

HABER MERKEZİ