Salıpazarı, Tarihi ve Doğal Güzellikleriyle Dikkat Çekiyor
Samsun'un doğusunda, doğası, tarihi ve yöresel kültürüyle dikkat çeken Salıpazarı, adını her hafta kurulan geleneksel 'Salı Pazarı'ndan alıyor.
Tarihi kökleri derinlere uzanıyor
İlçenin geçmişinde Türk köylerinin yanı sıra Rum, Ermeni ve Gürcü nüfusunun da yaşadığı biliniyor. I. Dünya Savaşı sırasında bölgede Ermeni çeteleriyle Türk halkı arasında çatışmalar yaşanırken, Türk halkının direnişiyle Ermeniler bölgeden ayrılmak zorunda kaldı. Rivayetlere göre, Durmuşoğlu Ali Ağa’nın Tufan Mezarlığı’nda ele geçirdiği büyük bir cephaneliği halka dağıtması bu süreci hızlandırdı.
İlçedeki fındık bahçelerinde Oğuz boylarından Peçenek ve Kıpçaklara ait Runik Türkçe yazılar ve tamgalar bulunduğu, ayrıca eski uygarlıklardan kalma kaya mezarlarının da keşfedildiği belirtiliyor.
Yeşilin binbir tonunu barındırıyor
Samsun’a 54 kilometre mesafede bulunan Salıpazarı, doğuda Terme, batıda Ayvacık, güneyde Erbaa ve Akkuş, kuzeyde ise Çarşamba ile çevrili. Denize kıyısı bulunmayan ilçenin kuzeyi düz, güneyi ise engebeli bir yapıya sahip.
Yeşilçay ve Terme Çayı’nın kesiştiği noktada kurulan ilçede bu iki akarsu üzerine üç köprü bulunuyor. Kurt Köprüsü Gökçeli köyünü, Maviren Köprüsü ise Yavaşbey köyünü Salıpazarı merkezine bağlıyor. Çayların birleştiği bölgede oluşan gölet, çevresindeki alabalık tesisleriyle ziyaretçilere doğayla iç içe bir dinlenme alanı sunuyor.
Doğal zenginlikleriyle öne çıkıyor
İlçede iklim iki farklı yapıda görülüyor. Ovalık kesimlerde ılıman Karadeniz iklimi hakimken, yüksek kesimlerde kışlar sert ve kar yağışlı geçiyor. Arazisinin yüzde 80’i dağlık olan Salıpazarı, gür bitki örtüsü ve geniş orman alanlarıyla dikkat çekiyor.
Meşe, kızılağaç, kestane ve fındık ağaçlarının yoğun olduğu bölgede özellikle kestane ve kestane balı yöreyle özdeşleşmiş durumda. Yörede yetişen kaldırık, kırçan ve sirken gibi birçok ot türü ise yerel mutfağın vazgeçilmez lezzetleri arasında yer alıyor.
Sessizliği ve doğallığıyla öne çıkan Salıpazarı, salı günleri kurulan geleneksel pazarıyla canlanırken, Karadeniz’in tipik doğa güzelliklerini bünyesinde barındırmaya devam ediyor.
