Piyasa fiyatı değil, tüccarın yüzünü güldüren 'fırsat fiyatı' oluşmuştur'
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi, TZOB Karadeniz Bölge Temsilcisi ve Arsin Ziraat Odası Başkanı Hasan Kozoğlu, fındık üreticilerinin piyasaya olan borçlarından dolayı fındığını, hasat sonrası hemen elinden çıkarıp borçlarını temi
Kozoğlu, yaptığı açıklamada, TZOB’un yaptığı 2013 yılı maliyet çalışmasında fındığın birim maliyetinin kilogram başına 5 lira 64 kuruş olduğunu, bu maliyete üretici karı eklendiğinde fındığın üretici satış fiyatı en az kilogram başına 7 lira 30 kuruş olması gerektiğini belirtti. Hasan Kozoğlu, buna rağmen, kilogram olarak, 23 Ağustos 2013 tarihinde piyasada net fiyatın Giresun levant kalite fındıkta 6 lira 50 kuruş, Ordu’da yüzde 50 randımanlı fındıkta brüt 6 lira, Terme’de brüt 6 lira, Trabzon Ticaret Borsası’nda levant kalite sivri fındığın 6 lira 10 kuruş olduğunu bildirdi.
TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Kozoğlu, “Piyasada bazı çevrelerin fındık fiyatlarının daha da düşük oluşması için yaptıkları propaganda sonucu, Giresun levant kalitede brüt 6 lira 25 kuruşa, Ordu’da yüzde 50 randımanlıda net 5 lira 95 kuruşa, Terme’de brüt 5 lira 95 kuruşa, Trabzon Ticaret Borsası’nda levant kalite sivride 5 lira 95 kuruşa düştü” dedi.
“Rekolteler düşük ise fiyatlar hep yüksek olur”
Tarım ürünlerinde rekolteler düşük ise fiyatlar hep yüksek olduğunu vurgulayan Kozoğlu, şunları kaydetti: “Bu durumun farkına varan bazı kesimler, geçmiş yıllarda olduğu gibi rekoltenin yüksek oluşacağı şeklinde bir propaganda ile piyasada fındık fiyatlarının düşük oluşması için ellerinden geleni yapmışlar, Odalarımızın belirlediği rekolteye tepki göstermişlerdir. Aslında geçmiş yıllara bakılacak olursa Birliğimizin ve Odalarımızın tarafsız ve bilimsel kuruluşlardan oluşan komisyonlara yaptırdığı çalışmalar sonucu belirlenen tahminler, açıklanan kesin rakamlara yakın rakamlar olmuştur.
2013 yılı fındık hasadının başladığı bugünlerde çiftçimiz, rekoltenin çok düşük olduğunu kendi bahçesindeki hasat ettiği patozdan sonra çıkan ürününden görmektedir. Elde edilen ürün miktarı rekolte tahminin doğrular mahiyettedir. Aslında rekolte tahmin çalışmasından sonra da iklimde yaşanan olumsuzluklar rekoltenin daha da aşağıda oluşacağı şeklindedir.
Birliğimizin yaptığı 2013 yılı maliyet çalışması sonucu birim maliyet ise 5 lira 64 kuruş olmuştur. Bu maliyete üretici karı eklendiğinde fındığın üretici satış fiyatı en az 7 lira 30 kuruş olması gerekmektedir. Fakat buna rağmen, fındıktaki sağlıksız serbest piyasa ekonomisi içinde yer alan piyasa aktörleri, düşük rekolte nedeniyle yükselen fındık fiyatlarının düşmesi için değişik propagandalarla lobi oluşturarak yüksek rekolte söylentileri çıkarmışlar, zaten borçlu olan üreticinin elinden fındığını yok pahasına alma gayreti içerisine girmişlerdir. Bunun sonucu gerçek piyasa fiyatı değil de adeta tüccarın yüzünü güldüren ‘fırsat fiyatı’ oluşmuştur.
Piyasada oluşan fiyatlar, olması gereken üretici satış fiyatına göre düşük seyretti. Bilindiği üzere her yıl hasat dönemi arz yoğunluğunun yaşandığı diğer bir ifadeyle piyasada fındığın bol olduğu bir dönemdir. Fiyatlardaki artışın az olduğu yatay bir seyir izlediği dönemdir. Pazarda oluşan ‘az sayıda alıcı-400 bin üretici’ tablosu da serbest piyasa ekonomisi kurallarının üreticimiz aleyhine oluşmasına neden olmaktadır.”
Aslında zor coğrafyada fındık üreten üreticilerin fındık üretiminin başlangıcından hasat dönemine kadar geçen devrede kullandığı girdi fiyatlarının fazla olması, buna fındık toplama dönemindeki işçilik maliyetlerinin de eklenmesinin maliyetleri daha da artırdığını bildiren Kozoğlu, “Diğer taraftan lisanslı depoculuğun ve ürün ihtisas borsalarının yaygınlaşmaması, zaten borçlu olan üreticimizin ürününü yok pahasına elden çıkarmasına, daha da mağdur olmasına neden olmaktadır” dedi.