Ormanları'nın koruyucu kabilesi: Waoraniler
Modern yaşamın cazibesiyle vahşi doğanın özgürlüğü arasında köklerine ve topraklarına sıkı sıkıya sarılmış bir halk olan Waoraniler, tüm zorluklara rağmen geleneklerini sürdürüyor.
Ekvador'un Amazon yağmur ormanları derinliklerinde, dev ağaçların gölgesinde ve geniş nehirlerin kıvrımları arasında yüzyıllardır doğayla iç içe yaşayan Waorani kabilesinin, 145 kişilik bir alt ailesi olan Bameno topluluğunun yaşadığı topraklar, doğal zenginlikleriyle, büyük tehdit altındaki ekosistemin önemli bir parçası olarak biliniyor.
AA foto muhabiri Özge Elif Kızıl, 6 gün boyunca Bameno topluluğunun doğayla uyumlu yaşamlarını, kültürlerini ve modern yaşamın üzerlerindeki etkilerini görüntüledi.GPS sinyalinin bile zaman zaman alınamadığı, modern dünyadan büyük ölçüde izole bir şekilde yaşayan Waorani kabilesinin alt toplulukları, sadece doğayla iç içe bir yaşam sürmekle kalmıyor, aynı zamanda yerel kültürlerini, inançlarını ve kimliklerini korumak için büyük bir mücadele veriyor.Geleneklerini ve özellikle kutsal kabul ettikleri doğayla bağlarını sürdürmekte kararlı tutum sergileyen, Waorani kabilesinin mücadelede ipi çeken topluluklarından biri olarak da bilinen Bamenolar, sadece geçmişin izlerini değil geleceğin umudunu da taşıyor.
Kabilenin dış dünyayla ilk ciddi teması 1958'de
Tüm Ekvador yerli halkları arasında en son temas kurulan Waoraniler ile ciddi anlamda ilk temasın 1958'de gerçekleştirildiği biliniyor.
Amazon'un derinliklerinde göçebe avcı-toplayıcı olarak yaşayan, ana dilleri "Wao" olan halkın, modern topluma hızlı ve zor bir şekilde dahil edilmeye çalışılması sonucunda bazı Waorani toplulukları, teması reddettiği için ormanın derinliklerine çekildi.Bölgede hala iletişim kurulmamış üç ayrı Waorani alt topluluğu bulunuyor. Geçmişte yapılan iletişim girişimlerinin tamamı, bu gruplar tarafından sert bir şekilde reddedildi. Bu nedenle, kendi yaşamlarını ormanın derinliklerinde sürdürüyorlar. Günümüzde ise petrol şirketlerinin artan faaliyetleri, bu toplulukların yaşam alanlarını terk ederek ormanın daha da içlerine göç etmesine neden oluyor.1958'deki ilk iletişimle hayatları kökten değişen Waorani halklarının birçoğu yerleşik hayata geçti. Ancak en son iletişim kurulan Waorani halklarından biri olan Bameno gibi bazı topluluklar, orman içindeki geleneksel yaşantıyı sürdürmeye devam etti.
Bölge halkı, kapok (ceiba pentandra) adlı kutsal ağaçların gölgesinde yaşıyor. Bu dev ağaçlar, Waorani halkı için sadece bir doğa unsuru değil evrenin düzenini sağlayan ruhsal köprüler olarak kabul ediliyor. Halk, kapok ağaçlarını "ataların ruhlarını taşıyan canlılar" olarak görüyor.
Bu ağaç, yaşam döngüsünün başlatılması ve sonlandırılmasıyla bağlantılı ritüellerde kullanılıyor. Bu yüzden, kapok ağacına zarar vermek, sadece bir çevresel kayıp değil aynı zamanda ruhsal bir kayıp olarak da görülüyor.
Moderniteye karşı dengede kalma çabası
Bameno'da güneş enerjisiyle çalışan sınırlı bir elektrik altyapısı, Amazon Frontlines desteğiyle kurulmuş bir okul binası bulunuyor. Gönüllüler, üç aylık periyotlarla çocuklara İngilizce ve İspanyolca öğretmek için bölgeye geliyor.
Fakat insanlar, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimden sınırlı oranda yararlanabiliyor. Gönüllü doktorlar ancak yılda bir kez genel sağlık taraması yapıyor.
Mızrak ve zehirli ok boruları gibi geleneksel yöntemlerle avlanılıyor
Halkların, ormanla kurduğu uyum, modern çağın baskılarına rağmen sürmeye devam ediyor. Bamenolar, ormanda hayatta kalmanın sadece bilgi değil aynı zamanda saygı gerektirdiğine inanıyor.
Ayaklarına batan cismi, piranaların dişleriyle çıkarıyorlar
Kabile üyeleri av sırasında çevredeki hayvanların dikkatini çekmek için kalın yaprakları büzerek ses çıkarıyorlar ve hayvan seslerini taklit ederek dikkatlerini çekiyor. Ayrıca ıslık benzeri seslerle de hayvanları kendilerine doğru yönlendirmeye çalışıyorlar.
Bamenolular, doğanın dengesini önceleyen geleneklerine göre, avladıkları sırada hayvanın yavrusu varsa hayatını onlara veren anneye saygılarını, geride kalan yavrusuna bakarak gösteriyor. Bu kabilelerin beslendikleri hayvanlar arasında maymun, çeşitli kuş türleri, yaban domuzu bulunuyor.
Çıplak ayak yürüyen kabileler ayaklarına bir şey battığında bunu avladıkları piranaların dişleriyle çıkarıyor.
Turizmden gelen para ailelere eşit dağıtılıyor
Bameno'ya ilk turist ziyareti 1987'de yapıldı. Bu zamana kadar parayı tanımayan Bamenolular, zamanla liderleri Baihua sayesinde, turizmi kendi ihtiyaçlarını ve topraklarının savunmasında kullanmak adına geliştirdi.
Turizmden kazandıkları paranın bir kısmını ailelere eşit paylaştıran Bamenolar, kalan kısmını ortak bir havuzda acil durum, erzak, ulaşım ve enerji masrafları için biriktiriyor. Herhangi bir sebeple para ihtiyacı olan aile ve bireylere bu kasadan yardım sağlanıyor.
"Biz ormanı savunmazsak kimse savunmaz"
Bameno'nun lideri Penti Baihua, Waorani halklarını birleştirerek topraklarını korumak için mücadele veren saygın bir lider olarak biliniyor.
Petrol şirketlerinin neden olduğu tehditleri tartışmak için birçok ulusal ve uluslararası toplantı düzenleyen Baihua, halkın kültürel değerleriyle uyumlu sürdürülebilir turizm girişimleri için de çaba gösteriyor.
Bamenolar, Baihua'nın önderliğinde kültürlerini koruyarak birçok başarıya imza attı. Bu başarılar arasında okul, güneş enerjisi sistemleri kurulması, içme suyu projeleri ve sınırlı internet erişiminin hayata geçirilmesi bulunuyor.
Altı çocuk babası Penti Baihua, AA muhabirine yaptığı açıklamada, modern dünyanın tehditlerine karşı topluluğun doğayla olan bağlarını korumaya kararlı olduğunu belirtti.
Baihua, "Biz ormanı savunmazsak kimse savunmaz. Burada sadece ağaçlar değil, bizim ruhlarımız, geçmişimiz ve çocuklarımızın geleceği var. Petrol boruları hayat değil, ölüm getiriyor." diye konuştu.