Organ ticareti yapmak bir insanlık suçudur

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Y. Kamil Yakupoğlu, 'Organ ticareti yapmak ve buna aracı olmak, yasadışı olmasının yanında bir insanlık suçudur' dedi.

 

Tıp Fakültesi Dekanlığı Pembe Salon'da yapılan "Solid Organ Transplantasyonu" konulu konferansa, OMÜ Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Y. Kamil Yakupoğlu ve OMÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İlhan Karabıçak konuşmacı olarak katıldı. Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ayhan Dağdemir, Tıp Fakültesi Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ömer Tontuş, öğretim üyeleri ve öğrencilerin hazır bulunduğu toplantıda konuşan 
Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Y. Kamil Yakupoğlu, "Renal Transplantasyon" başlıklı sunumunda organ naklinin tarihçesinden bahsetti. 
Yakupoğlu, "Türkiye'de ilk başarılı böbrek naklini yapan kişi Prof. Dr. Mehmet Haberal'dır. Haberal, 1975 yılında canlıdan böbrek naklini, 1978'de ise kadavradan böbrek naklini gerçekleştirmiştir. Organ nakliyle ilgili ilk yasa 1979 yılında çıkarılmış ve 1982 yılında yeniden düzenlenmiştir. Ülkemizde 53 adet böbrek, 26 adet karaciğer, 14 adet kalp, 1 adet akciğer, 1 adet ince bağırsak nakil merkezi vardır. Kronik böbrek hastalığı 3 aydan uzun sürer. İdrar, kan ya da görüntüleme yöntemleri ile saptanır.
Kronik böbrek hastalığının çeşitli evreleri vardır. Organ nakli için organa ihtiyaç vardır. Ancak bekleme listesi artmaktadır. Kadavradan elde edilen organlar bu talebi karşılamamaktadır. Türkiye nakilde dünya devletleri arasında oldukça aşağılarda yer almaktadır. Diyalize başlamadan böbrek nakli (preemptif) Türkiye'de yüzde 12 oranında iken, OMÜ' de yüzde 12.2 oranında yapılmaktadır" dedi. 
Sunumunu video ve görsellerle destekleyen Yakupoğlu, organ ticareti ve mafyalarla ilgili olarak da, "Organ ticareti yapmak ve buna aracı olmak, yasadışı olmasının yanında bir insanlık suçudur" şeklinde konuştu. 
 
"İLK KARACİĞER NAKLİ 1963 YILINDA YAPILDI" 
Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İlhan Karabıçak da, şunları kaydetti: 
"İlk karaciğer nakli 1963 yılında yapılmıştır. Karaciğer naklinin böbrek naklinden farkları; kan uyumunun yeterli olması, doku uyumuna gerek olmaması, çoğu zaman ortotopik olması, en kötü hastanın sıralamada en başta olması, bekleme listesinin değişken olması ve morbidite ile mortalitesi daha fazla olması, ameliyat süresinin uzun olması, rejeksiyon oranının daha az olması, soğuk iskemi süresinin daha kısa olması, parça karaciğer (segment) takılabilir olmasıdır. Karaciğer nakil ekibinde Tx cerrahı,
gastroentero-hepatolog, anestezi uzmanı, kardiyoloji uzmanı, radyoloji uzmanı, patoloji uzmanı, mikrobiyoloji uzmanı, biyokimya uzmanı, organ nakli koordinatörü, psikiyatri uzmanı ve kan merkezi bulunmalıdır." 
Sunumun ardından Doç. Dr. Y. Kamil Yakupoğlu ve Yrd. Doç. Dr. İlhan Karabıçak kendilerine yöneltilen soruları cevaplandılar. Böbrek nakli yapılmış hastalar da duygu ve düşüncelerini dinleyicilerle paylaştılar. 
 
 
WhatsApp İhbar Hattı
05459031060
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!

Bakmadan Geçme