OMÜRektörü 'Prof. Dr. Fatma Aydın: Dermatoloji, modern tıbbın en hızlı gelişen alanı'

Antalya’da gerçekleştirilen 33. Ulusal Dermatoloji Kongresi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı’nın ev sahipliğinde yapıldı. Çok sayıda akademisyen, hekim ve araştırmacının katıldığı kongrede bilimsel oturumların yanı sıra güncel tıbbi gelişmelerin ele alındığı paneller yoğun ilgi gördü. Etkinlikte dermatoloji alanındaki yenilikçi tedavi yaklaşımları, multidisipliner uygulamalar ve bilimsel gelişmeler masaya yatırıldı.

Kongrenin açılışında konuşan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın, bilimin sürekli yenilenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Zaman insanlığın en tesirli eğitmenidir. Bilimsel birikimin zenginleşmesi, mesleki tecrübenin derinleşmesi için zamanın kazanımlarıyla desteklenmesi şarttır” dedi.

Prof. Dr. Aydın, çağın hızla değişen dinamiklerine dikkat çekerek, “Bilgiyi güncellemek ve yeniliklere uyum sağlamak artık bir tercih değil zorunluluktur. Zira kendini yenileyemeyen bilgi, yetersiz sıfatıyla anılmaktan kurtulamayacaktır” ifadelerini kullandı.

“Dermatoloji çağdaş tıbbın sınırlarını yeniden tanımlıyor”

Rektör Aydın, son yıllarda dermatoloji alanında önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirterek, “Genetik ve immünolojideki gelişmeler, dijital tıp uygulamaları, biyoteknolojik yenilikler ve estetik dermatolojiye artan ilgiyle birlikte disiplinimiz önemli bir ivme kazanmıştır” diye konuştu.

Aydın, yapay zekâ destekli uygulamaların dermatolojiye yön verdiğini vurgulayarak, “Derin öğrenme algoritmaları, mobil uygulamalar ve teledermatoloji modelleri artık günlük pratiğimizin ayrılmaz bir parçası hâline gelmiştir” dedi.

“Sağlıkta adalet ve eşitlik güçleniyor”

Teknolojik dönüşümün sağlık hizmetlerinde fırsat eşitliğini artırdığını dile getiren Aydın, “Bir zamanlar yalnızca büyük merkezlerde erişilebilen uzman görüşleri bugün ülkemizin en uzak noktalarındaki hastalara birkaç saniye içinde ulaşabiliyor. Bu durum, sağlıkta adaletin ve erişilebilirliğin güçlenmesi anlamına gelmektedir” ifadelerini kullandı.

Kişiselleştirilmiş tıbbın yükselişiyle dermatolojinin geleceğin tıbbına yön verdiğini vurgulayan Aydın, “Genetik profiller ve biyobelirteçler sayesinde her hasta için bireye özgü çözümler geliştirilmektedir. Bu noktada insanı merkeze alan bilimin değeri bir kez daha ortaya çıkmaktadır” dedi.

“Çevresel sürdürülebilirlik çağdaş dermatolojinin sorumluluk alanıdır”

İklim değişikliği, UV maruziyeti ve çevresel toksinlerin artışının dermatolojiye yeni sorumluluklar yüklediğini ifade eden Aydın, “Artık yalnızca hastalıklarla değil çevresel sürdürülebilirlikle de ilgilenmek zorundayız. Deri kanserlerinin önlenmesi, güneşten korunma bilincinin artırılması ve kozmetik ürünlerin çevresel etkileri çağdaş dermatolojinin görev alanına girmektedir” diye konuştu.

“Kongreler mesleki dayanışmayı güçlendiriyor”

Kongrelerin bilimsel iletişim ve tecrübe paylaşımı açısından büyük önem taşıdığını belirten Rektör Aydın, “Her oturum yeni bir fikre, her karşılaşma yeni bir paydaşlığa köprü olacaktır. Hedefimiz, kongremizin yalnızca bilimsel bir etkinlik değil, aynı zamanda güçlü bir topluluk ruhunun yansıması olmasıdır” ifadelerini kullandı.

Rektör Aydın, kongrenin başarıyla tamamlanmasında emeği geçenlere teşekkür ederek, etkinliğin ülke tıbbına önemli katkılar sağlayacağına inandığını söyledi.