Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

Ödül veren İngilizleri getirin Samsun' a bakalım yine verecekler mi?

Ödül veren İngilizleri getirin Samsun' a bakalım yine verecekler mi?

Önceki gün yayımlanan bir haber çok dikkatimi çekti.Sizin çekti mi bilmem!. Habere bakın: YEDAŞ’a İngiltere’den ödül:  Business Initiative Directions (BID) tarafından ‘Kalite Altın Tacı’ ödülüne layık görülen YEDAŞ, ödülünü aldı. Genel Müdür Türkoğlu, “‘Hedefimizi açık ve net belirledik; Avrupa Mükemmellik Ödülü’ ifadeleri ile ödül töreninde hedeflerini açıklamasının  ardından Gülsek mi, ağlasak mı bir türlü çözemedik.

Elektriklerimiz ÇALIK YEDAŞ olduktan sonra Millette adeta ÇALIK olduk, hem de ne ÇALIK...

Devletten çıktıktan sonra, katkı payı adı altında yedik cezaları, yetmedi, akıllara gelmeyen her türlü derdi sıkıntıyı yaşadık, yaşıyor ve yaşamaya devam ediyoruz. Neler olduğunu da yazmayı düşünüyoruz. Ama Çalık "Kalite ödülü" alırken İngiltere' den kimler acaba kaç defa Samsun ve ilçelerine geldi ve gitti.

Sayaçlar İmza Karşılığı İsteseniz de İstemeseniz de değiştirildi parası da babalar gibi ceplerden alındı. Faturaya yansıtılarak canım. Sonra habire ikide bir zırt pırt elektrikler kesildikçe ev aletleri, elektronik cihazlar yandı gitti. Kaçı geri ödendi. Ödeneni görmedik henüz. Hani kaliteli hizmet, hani memnuniyet?.

Sonra Şeffaf bir yönetim anlayışıyla hedef ve stratejilerimizde sürdürülebilirlik, sürekli gelişim ve müşteri memnuniyeti ilkeleri. Gezin hizmet verdiği bölgelerde ki insanların kaçta kaçı memnun. Hatlar ya yerlerde, ya ikide bir gidip gelir. Yanan cihazlar cabası.

Sonra ÇALIK YEDAŞ'ın kendi içinde yaşandığı iddia edilen fırtınaları hiç sormayın. O fırtınalar o kadar büyük ki!, sokakta duymayan vatandaş yok ama bir ÇALIK YEDAŞ'ın tepe noktasında ki idareciler duyamamış.  Gerçek mi, değil mi tık yok.

Müşteri memnuniyeti noktasında halkın ilk adımı ve sorun çözme noktasında ki o ALO hattı yok mu?. Günlerce arasanız zar zor nerede ise 6 ayda bir lütfedip cevap verirler. O anda zaten heyecandan sıkıntınızı da söyleyemezsiniz. Memnuniyetin memnuniyetsizliğini açıklamanın sınırı yok. Ne zaman ihtiyacınız olsa arasanız meşgul sesi sizi çıldırtır. Yetmezse telesekreter kızdan geçemezsiniz. Her neyse neresini tutsanız elinizde kalan bir ÇALIK YEDAŞ.

Bize Fransız pardon İNGİLİZ kalan İngilizlerden ödül almış. Siz gidin O İngilizleri getirin Türkiye' ye, Samsun ve bu bakılan bölgelere görsünler anyayı konyayı. Nasıl ve hangi akılla o ödül verilmiş merak ediyorum. Yaşadıklarımızı onlar yaşasa ödül mü verirler başka bir şey mi göreceksiniz.

Vallahi kendi içinde ki sorun ve sıkıntıları bitiremeyen bir ÇALIK YEDAŞ, Halka hizmette müşteri memnuniyetini nasıl zemine oturtacak merak ediyorum. Verilen ödül halka verilen hizmetin  karşılığı olmadığına kesin inanıyoruz inanmasına da, kime ve nasıl bir hizmetin karşılığı olarak verildi millete anlatın da herkes bilsin.

Milletin bakış açısına göre; Uyduruk kaydırık ödül törenleri ve ödüllerle millete verilmeyen elektrik ve hizmetlerle, milletin canına yeterek ağır cezalarla alınan fatura bedelleri ile ödül alınıyor ise, hem de millete verilen eza ve cefa ile işkence sonrası İngiltere'den ödül veriliyorsa; Türkiye Cumhuriyeti Devletinde neden yaşıyoruz. Bizim devletimiz başarılı olana ödül veremiyor mu?. Ödül vermekten bu kadar mı mahrumuz.  Parayı bu memleket insanların al, hizmeti tam verme sonra git ödülü İngiltere' den al. O zaman git İngilizlere aynı muameleyi yap bakalım sana ne ödülü verecekler. Hep birlikte görelim.

Bu kadar reklam kokan Millete, azap yaşatan hizmetle ödül veriliyorsa demektir ki bu millet daha çoook eziyet ve işkence çekecek. En basiti yapın bakalım Samsun Çarşamba arasında ki ana hatların yenisini de görelim kar mı zarar mı ediyorsunuz. Halka hizmet mi yoksa halka kazık mı, müşteri memnuniyeti mi veriyorsunuz görelim hepimiz. Devletin yaptıkları üzerinden milletin kanını emerek ödül almanın hizmeti de müşteri memnuniyeti de olamaz olmamalı. Başbakan bunları görmez mi hiç? Merak ediyorum. Yatırım yapmadan trilyonlar kazanan kaç şirket var bu ülkede millete anlatın. Bu hizmetleri yaparken belki bu bölgenin insanı da üç beş kuruş kazanır da herkes hem sizi sever hem de seve seve faturasını öder. Aksi sürdükçe bu millete işkenceden başka hiç bir şey olmaz. Değil mi?

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Erol ŞEKER Arşivi
SON YAZILAR