Miras paylaşımı aileleri parçalıyor

Çarşamba İlçesi’nde en çok miras davaları görüldüğünü sonrasında ise tapu tescil davaları, taşınmaz hukukuna ilişkin davalar, boşanma, işçi alacakları, trafik kazası ve iş kazası davaları gibi davaların görüldüğünü belirten avukat İbrahim Kaya, vatandaşları hukuki haklarını öğrenmeleri gerektiğini ifade etti.

Çarşamba’da daha çok taşınmazın aynına ilişkin davaların olduğunu ve vatandaşların avukatlara danıştığı konuları aktaran avukat İbrahim Kaya, “İlçemizde muris muvazaası nedeniyle tapu iptal tescil davaları, genel olarak mirasçılıktan kaynaklı taşınmaz hukukuna ilişkin davalar var. Onun dışında boşanma, işçi alacakları, trafik kazası, iş kazası davaları da oluyor. İcra iflas kanunundan kaynaklı alacağın tahsiline yönelik davalar da görülüyor.” ifadelerini kullandı.

Yaşanan husumetler miras yüzünden

İlçede en çok karşılaşılan taşınmaza ilişkin, taşınmazın kullanımına ilişkin ve taşınmazın paylaşımına ilişkin davalardan dolayı aile içi ilişkilerin geldiği noktaya dikkat çeken Avukat Kaya,“Eğer taşınmaz bir tarla ise yani arsa vasfı yoksa bölünmesi çok zor oluyor. Kanunda belli şartları var. İnsanlar babadan miras kalan malların paylaşımı konusunda bir ihtilaf yaşadıklarında bu ihtilafı gidermek için bize başvuruyorlar. Diğer davalar genelde bundan kaynaklı çıkıyor. Ortaklığın giderilmesi, tapu iptali vs. hepsi bundan kaynaklanıyor. Gönül ister ki mahkeme resen paylaştırsın. Ama böyle bir durum nadiren oluyor. Satışa çıktığı zaman da husumetler artıyor. Yaşanan husumetler genel anlamda mirastan kalan malların paylaşımı diye özetleyebiliriz.” şeklinde konuştu.

Ekonomi evlilikleri etkiliyor

Bir başka husumet konusu davalarının da boşanma davaları olduğunu ifade eden Kaya, “Ülkenin enflasyon durumu evliliklere de yansıyor. Geçim sıkıntısı insanları huzursuz ediyor. Ve evlerinde yaşadıkları huzursuzlukta ne yazık ki mahkemeye taşınıyor. Tabi ki hepsi boşanmayla sonuçlanmıyor. Öncelikle aile bütünlüğünü korumaya çalışıyoruz. Evliliğin sürmesi için çabalıyoruz. Ama genel olarak boşanma hususunda da talep arttığı söylenebilir.” diyerek evliliklerin bitme nedenlerini açıkladı.

 “Borç ödeme ahlakı kalmadı”

Borç ödeme konusunda da sıkıntı yaşandığını dile getiren Kaya, “Toplumda şuanda alacağın tahsili noktasında bir sıkıntı var. Kişiler borçlarını ödeme ahlakını yavaş yavaş kaybediyorlar. Her ne kadar senetle, çekle, sözleşmeyle bunu yazılı bir hale getirsek de insanlar borçlarını ödemediği zaman bunu hukuk yoluyla halletmeye çalışıyoruz. İcra takipleri ve haciz süreçleri oluyor. Bunlar da insanları yıpratan süreçler. Karşılıklı birçok davalar açılıyor muvazaalı işlemler oluyor. İnsanlar borç ödemediği zaman ilk iş olarak üzerindeki mal varlığını kaçırma yoluyla malını korumaya çalışıyor. Alacaklı da alacağını almak için bunlarla alakalı birçok işlem yapıyor. İcra iflas işlemleri de yoğun olarak karşılaştığımız işlemlerden diyebilirim.” açıklamalarında bulundu. 

“Usül esastan önce gelir”

Vatandaşların ekonomik koşullardan dolayı her zaman avukat desteği alamadığını, bu durumun da hukuki sonuçlar doğurabileceğini söyleyen Kaya, “İnsanlar maddi olarak bazı külfetlerden kaçınmak için avukat yardımına başvurmayabiliyor. Şuanda internette sosyal medyalarda birçok bilgi kirliliği var. Bunlara güven besleyerek işler yapıyorlar. Kanunlar çok değişken bunu yeri geliyor bizde takip ederken zorlanabiliyoruz. Mahkemelerde hâkimlerin tutumları da bazen yasa aynı olmasına rağmen bambaşka kararlar çıkabiliyor. Bunların sebebi hukuki süreci bilmemekten kaynaklanıyor. Eğer kişiler hiçbir hukuki destek almadan yola çıkması kişiyi zora sokabilir. Karşı tarafın elini bilmiyoruz. Mahkemeye hiçbir şey sunmadan hâkimden de sonuç alamayız. Belli şeyleri aktarmamız lazım ki hâkim de ona göre kara versin. Hukuki destek almayan bir kişinin davayı kazanmasını çok düşük görüyorum.

Her şeyden önce davayı açarken hukuki bir destek aldığınız zaman avukatınız size şunun söyler; bizim bu davayı almamıza lüzum yok. Çünkü böyle bir davayı kazanamayız. Davanın aslında açılmadan önceki süreciyle de alakalı bir durum bu. Eğer avukat yardımından yararlanmazsak açacağımız davanın neyle sonuçlanacağını bilmeden açmış olacağız. Hukukta usûl esastan önce gelir. Yapılması gereken birçok şekli işlem var. Misal dava dilekçesine karşı 2 hafta içinde cevap vermezsek bütün delillerden vazgeçmiş oluyoruz. Onları daha sunamıyoruz. Davadaki talepleri reddetmiş oluyoruz.  Kabul etmemiş oluyoruz davayı ama delil sunma hakkımız, yemin deliline başvurma veya elimizde bir evrak varsa delilleri sunma hakkından feragat etmiş oluyoruz. Bu süreci kaçırmış bir kişi davanın ortasında da gelse sonunda da gelse çok ciddi bir hak kaybına uğramış olur.” şeklinde konuşarak davalarda görülen zaman aşımına dikkat çekti.

“Çarşamba’da ailelerde de çokça görülüyor”

Çarşamba’da en fazla görülen davalardan olan muris muvazaası davası hakkında açıklayıcı bilgiler veren Kaya, “Muris miras bırakan demektir. Miras bırakan vefat etmiş ve ortada bir miras kalmış. Bu kişi vefat etmeden önce sırf diğer mirasçıları mirastan mahkum bırakmak amacıyla malını bir başkasına devir yapıp mal kaçırdıysa bu muris muvazaası davası kapsamına girer. Çarşamba’da ailelerde de çokça görülür. Özellikle kız çocuklarına ayni bir hak vermemek adına mal kaçırma işlemleri çok oluyor. Bu tarz olaylarda çok fazla husumet ve kalp kırgınlığı oluşuyor. Küslükler ve kavgalar yoğun oluyor. Aslında her ne kadar bu iş gelir kaynağımız da olsa bu davalar keyif alarak yaptığımız işler değil. Çünkü genellikle bu konularda muhataplar aileler oluyor. Kardeşler, hala, amca, dayı, yeğen arasında oluyor. Sonra bu kırgınlıklar üst boyutlara sirayet ediyor. Davanın her aşamasında anlaştırmaya çalışıyoruz.” dedi.

Vatandaşların hukuki haklarını bilmelerinin faydalı olacağını belirten avukat İbrahim Kaya, hak kayıplarını önlemek için bir avukata başvurmanın kişilerin haklarını korumaları adına yararlı olacağını vurguladı.