Kullanılmayan izin yanmıyor, ücreti ödeniyor
Çalışma hayatında bir yılını dolduran her çalışan, İş Kanunu kapsamında iki temel hak kazanıyor: kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin. Bu iki hak birbirinden bağımsız düzenleniyor ve birbiriyle karıştırılmaması gerekiyor.
Uzmanlara göre, kamuoyunda sıkça dile getirilen “Kullanılmayan izinler kıdem tazminatına eklenir” yönündeki iddialar gerçeği yansıtmıyor. İşverenlerin, iş yoğunluğunu gerekçe göstererek izinleri ertelemesi ya da “kıdeme eklenir” söylemiyle bu hakkı kullandırmaması, mevzuata aykırı kabul ediliyor.
İzin kullandırmak zorunlu
İş Kanunu’na göre, yıllık ücretli izinlerin kullandırılması işveren açısından yasal bir yükümlülük. Çalışanın kendi isteğiyle dahi bu haktan feragat etmesi mümkün değil. İzinlerin kullandırılmaması durumunda işveren ihlal sorumluluğu taşıyor.
Sözleşme sona erdiğinde ödeme yapılıyor
Çalışanın iş sözleşmesi sona erdiğinde, kullanılmayan tüm yıllık izinlerin ücreti son aldığı ücret üzerinden ödeniyor. Bu ödeme, kıdem tazminatından ayrı ve bağımsız bir hak olarak değerlendiriliyor.
İzin hakkı sürekli engellenen çalışan ise sözleşmesini haklı nedenle feshederek kıdem tazminatını talep edebiliyor.
Kıdem tazminatına dahil edilmeyen ödemeler
Kıdem tazminatı, çalışanın her tam yılı için giydirilmiş brüt ücreti üzerinden hesaplanıyor. Maaşın yanı sıra yemek, yol yardımı ve düzenli ödenen ikramiyeler hesaba dahil ediliyor. Ancak yıllık izin ücretleri, fazla mesai, tatil ücretleri, harcırahlar, tek seferlik yardımlar ve primler kıdem tazminatı hesabına eklenmiyor.
Uzmanlar, çalışanların hak kaybı yaşamaması için kıdem tazminatında “giydirilmiş ücret” kavramının esas alınması gerektiğini belirtiyor.

