Modern yaşamın hızı arttıkça, sağlığımızı korumak neredeyse bir maraton koşusuna dönüştü. Stres, dengesiz beslenme ve hareketsizlik gibi pek çok etken, bağışıklık sistemimizi zorlamaya devam ediyor. Neyse ki doğa, bize hâlâ cömertçe sunduğu armağanlarıyla imdada yetişiyor. Son zamanlarda adını sıkça duymaya başladığımız Kamkat meyvesi, işte tam da bu noktada sahneye çıkıyor. Halk arasında "Doktor Meyvesi" olarak anılması da boşuna değil.

Kamkat küçük olabilir ama etkisi büyük. Bu minik turunçgil, bağışıklık sisteminden sindirim sağlığına, enerji ihtiyacından cilt bakımına kadar geniş bir yelpazede faydalar sunuyor. Reçeli yapılır, suyu içilir, tazesi ısırılır; her haliyle hem lezzet hem de şifa veriyor. Üstelik estetik görüntüsüyle sofraları da süslüyor. Sağlık ve lezzetin aynı sepette buluştuğu nadir meyvelerden biri desek abartmış olmayız.

Bu meyvenin sağlık vadeden özelliklerinin yanı sıra, ekonomik bir değer haline gelmesi de sevindirici. Samsun’un bereketli topraklarında Kamkat artık sadece tüketilen değil, yetiştirilen bir meyve haline geldi. bölge halkı yeni bir kazanç kapısı açıyor.

Korkmaz Fidancılık Üretim ve Pazarlama Müdürü Kenan Korkmaz’ın da belirttiği gibi, yöre halkı bu meyvenin farkına varmış durumda. Talep artıyor, çünkü insanlar doğallığın ve sağlığın değerini yeniden keşfetmeye başladı. Kamkat örneği bize bir şeyi net biçimde gösteriyor: Doğayla barış içinde yaşamak, sadece bireysel sağlık değil, toplumsal refah için de en etkili reçetedir.

Kamkat, belki de yeni çağın simgesi olacak: Küçük ama güçlü, sade ama etkili, doğal ama ekonomik bu turuncu mucizeyi daha yakından tanımak, belki de sağlıklı bir gelecek için atılacak en tatlı adım olabilir. Esen kalın…