Kapalıçarşı'dan Samsun'a.. Hidrojen Kaynağıyla Gümüşe Hayat Veriyor
Samsun'un İlkadım ilçesinde 39 yıldır gümüş işçiliği yapan Yaşar Şahin, mesleğin hem teknolojiyle değişimini hem de çıraklık kültürünün yok oluşunu anlattı. Şahin, gümüşün yatırım aracı değil, manevi değeri yüksek bir takı ve aksesuar olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
İstanbul Kapalıçarşı’da başlayan ve neredeyse 40 yıla yayılan gümüş ustalığı serüvenini Samsun’un İlkadım ilçesindeki atölyesinde sürdüren Yaşar Şahin, mesleğin hem değer algısındaki değişimi hem de teknolojiyle birlikte el emeğinin geri plana düşmesini gözler önüne seriyor. Emekli olduktan sonra sakin bir yaşam amacıyla Samsun’a dönen Şahin, gümüşün sanatsal işçiliğinin çoğu zaman maddi değerinin gölgesinde kaldığını, alım gücü düşüklüğü nedeniyle yerelde talebin azaldığını ifade ediyor.
“Takı ve aksesuar amaçlı kullanılmalı”
Gümüş işçiliği ve tamirini severek yıllardır sürdüren Yaşar Şahin, 1986’dan beri mesleğin içinde olduğunu belirtiyor. Gümüşün sanatsal bir işçilik gerektirdiğini vurgulayan Şahin, “Vatandaş fiyatını soruyor, satarsam ne kadar eder diye bakıyor. İşçiliği görünmüyor, madeni değerine odaklanıyor. Aldığınız gümüşün geri dönüşümde değeri, ödediğinizin onda biri kadar olur. Yatırım yerine takı ve aksesuar amaçlı kullanılmalı.” dedi.
Yurt dışından talep var yerelden yok
Samsun’da gurbetçilerden gümüşe talebin yüksek olduğunu, ancak yerelde ekonomik nedenlerle ilginin azaldığını söyleyen Şahin, “Alım gücü yüksek olsa talep de artar. İşçilik bakımından gümüşle altın aynı ama motifsel olarak gümüşün emeği muazzam.” diye konuştu.
“Samsun’da sadece burada var”
Atölyesindeki makinelerden bahseden ve gümüş işçiliğinde kullanılan tekniklerin zamanla değiştiğini hatırlatan Usta, “Eskiden körüklü kaynaklar vardı. Sonra tüple şarlama çıktı, 2000’lerden sonra ise kostik ve alkol destekli ateş elde edilen hidrojen kaynağı kullanılmaya başlandı. İstanbul’un her yerinde olan bu cihaz Samsun’da sadece burada var ve riskli bir cihazdır.” ifadelerini kullandı.
Teknolojinin işçiliği kolaylaştırdığını ancak el emeğini geri plana ittiğini belirten Şahin, meslekte çırak sıkıntısına da dikkat çekti: “Eskiden çırak olarak işe girdiğimizde maddiyat ikinci plandaydı. Şimdi ise her şey maddiyata döndü. Ekonomik daralma ve eleman maliyetinin yüksekliği yüzünden çıraklık bitti.” Dedi.








