Kadına Şiddet Tartışması İki Parti Arasında Gerilim yarattı
AK Parti Kadın Kolları Başkanı Tuğçe Dağdemir Muslu'nun 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında yaptığı basın açıklamasına CHP İl Kadın Kolları Başkanı Nilsu İrem Koçyiğit Bahadır tepki gösterdi.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında siyasi parti temsilcileri ve STK’lar açıklamalarda bulundular. Konu ile ilgili ilk açıklamayı yapan AK Parti Kadın Kolları Başkanı Tuğçe Dağdemir Muslu, bu dönemde kadın şiddetine karşı en etkin mücadeleyi yaptıklarını söylemişti. Ardından CHP Kadın Kolları İl Başkanı Nilsu İrem Koçyiğit Bahadır bu söyleme sert tepki gösterdi. Başkan Bahadır, “Biz gerçekleri hatırlatmak zorundayız” ifadelerini kullandı.
“Sokak bize bambaşka bir şey söylüyor”
AK Parti Kadın Kollarına cevap veren CHP Kadın Kolları İl Başkanı Nilsu İrem Koçyiğit Bahadır, “25 Kasım, Mirabel Kardeşlerden bugüne uzanan o büyük direnişin, cesaretin ve isyanın adıdır ve biliyoruz ki bu ülkenin karanlığına rağmen kadın dayanışması hâlâ en büyük ışık, en büyük cesarettir. AK Parti Kadın Kolları’nın ‘en etkin mücadele dönemi’ söylemine karşı biz gerçekleri hatırlatmak zorundayız. Çünkü rakamlar, sokaktaki kadınların haykırışı ve adli kayıtlara geçen acı tablo bize bambaşka bir şey söylüyor.” diye konuştu.
“Kadın cinayetlerine intihar süsü veriliyor”
Başkan Nilsu İrem Koçyiğit Bahadır, “Türkiye, OECD’de birinci sırada. OECD verilerine göre kadınların %38’i yaşamının bir döneminde fiziksel veya cinsel şiddete uğruyor. Bu oranla Türkiye, OECD ülkeleri arasında birinci. Kadınlar sadece öldürülmüyor; susturuluyor, yalnız bırakılıyor, korunmuyor. Tecavüzler örtbas ediliyor, kadın cinayetlerine ‘intihar’ süsü veriliyor, failler cezasızlıkla ödüllendiriliyor. Neden? Çünkü bu düzenin sahipleri kadınları hâlâ itaatkâr, zayıf ve kontrol edilebilir zannediyor.” ifadelerini kullanarak sözlerine şöyle devam etti.
“AK Parti döneminde İstanbul Sözleşmesi kaldırıldı”
Nilsu İrem Koçyiğit, “Ama biz biliyoruz ki: Bu ülkede kadınları öldüren ‘cinnet’ değil, erkek egemen zihniyetin bizzat kendisidir. Ekonomik krizmiş, kıskançlıkmış, psikolojik sorunmuş… Aynı sözleri her dosyada duyuyoruz. Peki bu ‘kontrolünü kaybeden’ erkekler neden patronlarını, komutanlarını, babalarını değil de kadınları hedef alıyor? Çünkü gücü hep kendilerinden daha güçsüz sandıkları kadınlar üzerinden göstermeye alıştılar. Ama bu devran değişti. Biz kadınlar o güçsüzlük masalını paramparça ettik. AK Parti döneminde İstanbul Sözleşmesi kaldırıldı.” dedi.
