İzinsiz Kum-Çakıl alımı barajların altını oyuyor!
Kum- Çakıl iddianamesinin içeriğinde yazanlar, kum ve çakıl alımının doğayı tahrip emesinin yanı sıra HES ve Hasan ve Suat Uğurlu Barajı ile seddeye zarar verildiğinin de iddia edilmesi olayın boyutlarını konusunda soru işaretleri yaratttı.
HABER MERKEZİ
2012 yılı Kasım ayında Sinop, Samsun il merkezinin yanı sıra Çarşamba merkezli olmak üzere Terme, Salıpazarı ve Tekkeköy ilçelerinde 40 ayrı noktaya yapılan operasyonda 38 kişi gözaltına alınarak tutuksuz yargılanmak üzere sonra serbest bırakılmıştı. Geçtiğimiz hafta sonu ise Çarşamba Cumhuriyet Başsavcılığının hazırlayarak mahkemeye gönderdiği İDDİANAME ’de Savcılığın tespitleri konuya yakından ilgisi olan vatandaşların endişe ve tepkilerine neden oluyor. İddianame de; Hasan ve Suat Uğurlu barajı ile sedde duvarlarının altının oyulduğu ve tehlikenin gün geçtikçe arttığı belirtilmesi endişe ve korkuya neden olmaya başladı.
Çarşamba Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı iddianame de ki son bölümde İddia makamı olan Savcılık tespitlerinin açıklama bölümünde yapılan açıklamalar da belirtilen “…Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümünde Yrd. Doç. Dr. olarak görev yapan bilirkişi tarafından kum çakıl alınan yerler gösterilmesi sonucu hazırlanan raporun sonuç kısmında; 'Bölgede kurulan HES'lerin Yeşilırmak Havzası'nda sediman taşımını engellemek ve balıkların yumurtalama alanlarının azalmasına neden olmaktadır. Bu olumsuzluklara ilaveten izinsiz kum çakıl alımı da aynı çevresel sorunlardan dolayı havzada balık ekosisteminde ve buna bağlı kış ekosisteminde azalmalara neden olacaktır. Sahilden izinsiz kum alımı ise kıyı topoğrafyasının da değişimi neticesinde denizin akıntı ve dalga rejiminde değişim, kıyı ve deniz canlılarının yaşam alanlarının bozulması ve kıyı üzerindeki bitki örtüsünün kaldırılması ile rüzgara bağlı kıyı erozyonuna neden olacaktır" tespitlerde bulunularak bahse konu yerlerden kum çakıl alınmasının kıyıdaki doğal yapıya olan zararları gözler önüne serilmiştir.
Bu surette şüpheli müdafilerinin 3621 sayılı yasanın 15/4 maddesini görmezlikten gelip suçun oluşmadığı, dolayısıyla örgütten bahsedilemeyeceği iddiası da doğru değildir. Yine Çarşamba ilçe Özel İdaresi Müdürü olan Faruk Toraman'ın 24.12.2012 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığımıza sunmuş olduğu 24.01.2007 tarihli Çarşamba ilçe özel idaresi tarafından hazırlanan altı dönemin Kaymakam'ı Nurettin Yücel imzalı belgede o zamanlar Yeşilırmak Nehri Kenarından kum çakıl alımı ile ilgili çevreye olan zararlar şu şekilde gösterilmiştir: '...D.S.İ. Bölge Müdürlüğü'nün 25.08.2003 gün ve 9083 sayılı yazısında Kumköy regülatörü mansabında kalan nehir yatağında taveg kot düşüklüğünün minimum 1.40 maksimum 3.15 olduğu bunun şedde şevlerinde oyulmaya neden olduğu Regülatörün ve Suat Uğurlu Barajı'nın stabilize güvenliğini riske soktuğu bildirilmektedir. Bölgedeki kum çakıl ocaklarının uzun yıllar ruhsatsız ve kaçak çalıştıklarının bilinmesine rağmen bunlara müteaddit defalar stok malzemelerin satışı için izin verilmiş, bu izin şekli daha sonra elek üstü malzemenin nakline dönüştürülmüştür. D.S.I Bölge Müdürlüğü'nün oluşturulan özel komisyonların Kaymakamlığımızın bu konudaki tüm tespit ve uyarılarına rağmen şu veya bu şekilde malzeme nakline izin verilmesi Yeşilırmak Nehri ve çevresinde büyük bir doğa ve çevre katliamına neden olmuştur. Yeşilırmak Nehri'nin iki yanındaki şeddeler yıpranmış, zayıflamış ve ağır bir feyezanı kaldıramaz hale gelmiştir. Seddelerin tam kenarına kadar yapılan kum çakıl talanı sonucu oyulmuştur. Sedde kenarından itibaren büyük gölcükler oluşmuştur. Yapılacak olan eğer hala kalmışsa stok malzeme, elek üstü malzeme yığıntılarının sedde kenarına doldurularak seddelerin az da olsa sağlamlaştırılması olmalıdır.'
Ayrıca iddianame de belirtilen; Hasan ve Suat Uğurlu ile HES Elektrik A.Ş alanındaki tehlikenin arttığına yönelik ifadeler Muhalefette bulunan siyasetçiler ve vatandaşlar tarafından da değerlendirilerek kum- çakıl alımı gerçekleştiren ve bu tehlikeyi hızlandırdığı iddia edilen Çarşamba Belediyesi’nin de yargılama kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirttiler.
Bakmadan Geçme