İBRAHİM FETHİ SEL

İBRAHİM FETHİ SEL

HEDEF VE HEDEFSİZLİK BAŞARI VE BAŞARISIZLIK (2)

HEDEF VE HEDEFSİZLİK BAŞARI VE BAŞARISIZLIK (2)

Bir analist yazarımız Ergün Diler Türkiye’de spor gerçeklerini global ölçekle buluşturup derin bir yazı yazdı. Çok beğendiğim bu yazıdan bayağı bir alıntı yapıp paylaşmak istedim.

Futbol asla Futbol değil mottosunu sık kullanırım yazılarımda, yazarın bu iki yazısını internetten tamamını bulup okursanız faydalı bir düşünce açısı oluşturacağını düşünmekteyim.

Yazıda Hakemlerin gelirleri ve futbol piyasasının parasal değeri ve Avrupa ülkeleri ile ilgili kıyaslamaları var ve can alıcı soru ise niye bir yol haritamız ve kalıcı bir başarımız yok.

Niye böylesine bağnazca yumruk, kavga ile gündeme geliyoruz ve niye 85 milyonluk ülkemizden futbolcu fışkırtamıyoruz.

NİYE NİYE ……..

Şimdi girelim konuya

Bakın! Saldırıya uğrayan, ölümden dönen HALİL UMUT MELER bu yıl ŞAMPİYONLAR LİGİ'nde 3 maç yönetti. Maç başına 7 bin Euro'dan 21 bin Euro gelir elde etti.

Süper Lig de ise 8 maça çıktı. 20 bin liradan 160 bin lira kazandı. Bir de aylık 26 bin TL maaşı vardı...

Kitlelerin, statları dolduran binlerce insanın pas pas gibi üzerinden geçtiği HAKEMLER bunu kazanıyordu.

Peki BAŞKANLAR ve yöneticiler yani kulüpleri yönetip batıranlar ne yapıyordu? Mesela bu yıl, Galatasaray 30 milyon EURO, Fenerbahçe 57 milyon EURO, Beşiktaş 17 milyon EURO, Trabzonspor 15 milyon EURO transfer yapıyordu. İmza attırdıkları futbolcuların aldıkları ayrı! Yani 4 miyar TL harcanıyordu ancak ortaya konacak bir başarı da yoktu!

BAŞARIYA ulaşma şansları olmayanlara hedef gerekiyordu!

Seçilecek hedef hem yönetimlerin günahlarını kapatacak hem de savunmasız olacaktı! Ki vurması kolay olsun!

Kitleleri durdurmak için en zayıf halkaya yükleneceklerdi. Stratejik olarak doğru ancak pek ahlaki olmayan bir yöntemdi bu. Kendi çıkarlarını kulüplerin çok ötesinde görenler, FORMALARI kendi işlerini halletmek için KALKAN olarak kullananlar ayda 26 bin TL kazanan kimsesi olmayan HAKEMLERİ yeşil sahanın ortasına atıyordu. AVRUPA'da başarı kazandınız da burada sizi TÜRK HAKEMLERİ Mİ ENGELLEDİ?

Gittiniz Şampiyonlar Ligi'ni kazanıp geldiniz de Real'i City'yi devirdiniz de burada Türk hakemleri attığınız golleri mi vermedi? Önünüz mü kesildi? Bu sorular sorulmazdı.

Elbette futbolun içinde güzel insanlar güzel hamleler vardı. Olmaz mı... Ancak yetmiyordu. Teknik direktör-başkan- yöneticiler-amigolar tribünler- masörler-yardımcı teknik adamlar-kulübedeki oyuncular, ekranlardaki milyonlar, yurt için ve yurt dışındaki tüm taraftarlar tek bir KİŞİYE YÜKLENİYORDU!

HAKEM! Onlar da doğal olarak maçlara ayakları titreyerek çıkıyordu.

HATALAR da geliyordu...

Beşiktaş'ın 7.05 milyar, Fenerbahçe'nin 8.63 milyar, Galatasaray'ın 9.6 milyar, Trabzonspor'un 4.7 milyar lira borcu vardı. Toplamda 30 milyar lira zarar söz konusuydu! Peki bunları Halil Umut Meler mi yaptı! Cevabı herkes biliyordu.

Arkalarında siyaset, ekonomi ve medya yoktu. Yalnızdılar! Kimseleri yoktu. Arenadaki boğalara mızrak, HAKEMLERE ise küfür yağardı.

Düne kadar. Şimdi şiddet de kendini gösterdi... En zayıf halkaya herkes yükleniyordu. EN kolay yol seçiliyordu yine. Bir akıl devreye girsin 3 hafta YABANCI HAKEM GETİRSİN. Denemesi bedava...

BAK NASIL KOVUYORLAR ONLARI... Maçtan sonra yabancı burada yok. Senin dilini de anlamıyor. Etkilenmez. İşlerin kötü gittiği ortaya çıkınca HEDEF BAŞKANLAR ve YÖNETİCİLER olur. Bir sonraki hamlede de futbolcular... Yani sistemin asıl kazananları... Türk futbolu rahatça dövebileceği hakem arıyor! Aylık 26 bin TL... Hiçbiri bu tablonun değişmesini istemez. Değişim başlarsa kendileri olmaz. İşin garibi sistemi ayakta tutan taraftar da bu denkleme bakmaz...

Peki AVRUPA'da bilgisine, çalışma metoduna, başarısına başvurulan bir YÖNETİCİ var mı?

YOK! Peki AVRUPA'da büyük kulüplere giden futbolcumuz var mı?

ARDA'yı saymazsak YOK! Ancak bir avuç hakem içinden Halil Umut Meler, Arda Kardeşler, Abdülkadir Bitigen, Yaşar Kemal Uğurlu, Atilla Karaoğlan bu yıl AVRUPA'ya gidiyordu!

Milyonlar kazananlar ve dağıtanlar sınırı geçemezken, 26 bin TL alanlar yüz milyonlarca DOLAR'lık takımların maçlarını yönetiyordu!

Alkışlarla uğurlanıyor, DAYAK yemeden dönüyorlardı!

Sonra ANKARAGÜCÜ'nü gösteriyordu... ‘’

Yazımızın ilk bölümü böyle, devam edeceğiz asıl paranın kaynaklarını gösterildiği yazının ikinci bölümüne.

Yarın Çarşambasporumuz Niksar'ı ağırlayacak o maçla ilgili görüşlerimiz yazar bir gün sonra kaldığımız yerden devam ederiz inşallah.

Sağlıklı ve spor dolu günler diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İBRAHİM FETHİ SEL Arşivi