Hasadı bitmeyen kırmızı altın
Türkiye'nin en fazla tüketilen tarım ürünlerinden biri olan domates, özellikle modern seracılık yöntemleriyle üreticisine yüksek verim ve kesintisiz gelir sağlıyor. Tek dikimle onlarca kez hasat alınabilen domates, hem iç piyasada hem de ihracatta yoğun talep görerek üreticilerin yüzünü güldürüyor.
Türkiye’nin en çok tüketilen ve en karlı tarım ürünlerinden biri olan domates, üreticisine büyük kazanç sağlıyor. Mayıs ayında dikilen domates fideleri, uygun bakım, sulama ve iklim şartları sağlandığında yıl boyunca ürün vermeye devam edebiliyor. Özellikle teknolojik seralarda uygulanan kontrollü iklimlendirme sistemleri, verimi büyük ölçüde artırıyor.
Açık tarla ile sera üretimi arasında büyük fark
Domates üretimi, açık tarla ve sera koşullarında farklılık gösteriyor. Açık tarla üretiminde, domates fideleri genellikle Mayıs–Haziran aylarında dikiliyor, Temmuz’dan Ekim ayına kadar 5 ila 8 kez hasat yapılabiliyor. Seralarda ise bitki neredeyse yıl boyunca çiçek açıp meyve verebiliyor. Uygun koşullar sağlandığında, tek bir dikimle 30 ila 50 kez hasat alınabiliyor.
Bu yüksek verim kapasitesi, domatesi yalnızca Türkiye’de değil, dünya genelinde de önemli ve stratejik bir tarım ürünü haline getiriyor.
Sofraların vazgeçilmezi, üreticinin kırmızı altını
Taze tüketiminin yanı sıra salça, sos, ketçap ve konservelerde de yoğun şekilde kullanılan domates, gıda sanayisinin temel hammaddeleri arasında yer alıyor. Bu nedenle iç pazarda sürekli talep görürken, dış pazarda da güçlü bir ihracat kalemi olarak dikkat çekiyor.
Uzmanlar, yıl boyu düzenli hasat imkânı sunması nedeniyle, domatesin çiftçilere kesintisiz gelir sağlayan en kârlı ürünlerden biri olduğunu vurguluyor. Özellikle seracılık yatırımlarının artmasıyla birlikte, domates üretiminin hem ekonomik değer hem de istihdam açısından öneminin daha da arttığı belirtiliyor.
