HAM ÇELİK ÜRETİMİ GERİLEDİ

Ağustos ayında en fazla ham çelik üreten ülkeler arasında ilk sırada Çin yer alırken, Türkiye bu sıralamada, en keskin düşüşün yaşandığı ülke oldu. Türkiye'nin ham çelik üretimi, geçen yılın Ağustos ayındaki 3.05 milyon tondan, 2.58 milyon tona geriledi.

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği'nden yapılan açıklamaya göre, Ağustos ayında, dünya ham çelik üretimi, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 5.2 oranında artışla, 130.4 milyon ton seviyesinde gerçekleşti. Her ne kadar geçen yılın aynı ayına kıyasla, dünya ham çelik üretimi artmış olsa da, ham çelik üretiminde son 5 ayın en düşük seviyesinde kaldı.

 
-TÜRKİYE, EN KESKİN DÜŞÜŞÜN YAŞANDIĞI ÜLKE OLDU-
 
Ağustos ayında, dünyanın en büyük çelik üreticisi olan Çin'in üretimindeki hızlı büyümenin devam ettiği ve Çin'in dünya ham çelik üretimindeki artışın itici gücü olmayı sürdürdüğü görüldü. Geçen yılın Ağustos ayına kıyasla yüzde 12.8 oranında artışla, 66.3 milyon ton seviyesinde gerçekleşen Çin'in ham çelik üretimi, toplam dünya ham çelik üretiminin yüzde 51 oranındaki kısmını oluşturdu. Dünyanın en büyük 15 çelik üreticisi ülkesi arasında, üretimini arttıran diğer ülkeler arasında, Tayvan, İran, Fransa, Ukrayna ve Hindistan dikkat çekerken, üretimi yüzde 15.4 oranında azalan Türkiye, en keskin düşüşün yaşandığı ülke oldu. Türkiye'nin ham çelik üretimi, geçen yılın Ağustos ayındaki 3.05 milyon tondan, 2.58 milyon tona geriledi. Türkiye'nin üretimindeki yüksek oranlı düşüşte, bayram tatili yanında İsdemir'de ki grevin üretim üzerinde yarattığı olumsuzluklar da etkili oldu.
 
-ÇİN DÜNYA HAM ÇELİK ÜRETİMİ İÇERİSİNDEKİ PAYINI YÜZDE 47'DEN YÜZDE 50'YE ULAŞTIRDI-
 
Ağustos ayında, Türkiye'den sonra en fazla üretim düşüşü yüzde 13.1 ile Güney Kore'de, yüzde 7.5 ile İtalya'da ve yüzde 6.3 ile Almanya'da gözlendi. Üretimdeki keskin gerileme nedeniyle Türkiye, üretimlerini arttırmaya devam eden Brezilya ve Ukrayna'nın gerisine düştü. Ağustos ayında Türkiye 2.58 milyon tonluk ham çelik üretimi ile, 3 milyon ton üretim yapan Brezilya ve 2.78 milyon ton üretim yapan Ukrayna'nın arkasından 10. sırada yer aldı. Ocak-Ağustos döneminde de, dünya ham çelik üretimi artış eğilimini sürdürdü ve yüzde 2.3 oranında artışla, 1 milyar 51 milyon tona ulaştı. Ağustos ayında büyük üreticiler arasında en kötü performansı gösteren ülke konumunda yer alan Türkiye, Ocak-Ağustos döneminde de, büyük üreticiler arasında, İtalya ve Güney Kore'nin ardından üçüncü en kötü performansı gösteren ülke oldu. Yılın ilk 8 aylık döneminde, üretimi yüzde 5.4 oranında düşüşle, 22.8 milyon tona gerileyen Türkiye, Brezilya'nın gerisine düşerek, dünya liginde 9. sırada yer aldı. Yılın ilk 8 aylık döneminde, üretimini yüzde 7.8 oranında artışla, 522 milyon tona yükselten Çin Halk Cumhuriyeti, dünya ham çelik üretimi içerisindeki payını da yüzde 47'den yüzde 50'ye ulaştırdı.
 
-İTHAL ÜRÜNLERİ YERLİ ÜRÜNLER KARŞISINDA AVANTAJLI DURUMA GETİREN UYGULAMALAR, TÜRKİYE ÜRETİMİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR-
 
Dünya çelik üretimi artarken, kurulu kapasitelere rağmen Türkiye'nin çelik üretiminin hızla daralmasına neden olan etkenlerin dikkatli bir şekilde ele alınmasına ihtiyaç duyuluyor. Hiçbir şekilde devlet yardımı almayan çelik sektörünün üzerinde bulunan ve başka ülkelerde örneği olmayan yükler, sektörün rekabet gücünü olumsuz yönde etkiliyor. Yüksek elektrik enerjisi maliyetleri, enerji maliyetleri üzerindeki TRT Payı, Belediye Payı, Enerji Fonu gibi ilave yükler, hurda ve kömür ithalatında çevre katkı payı uygulanması ve ithal ürünleri yerli ürünler karşısında avantajlı duruma getiren uygulamalar üretimi olumsuz yönde etkileyen başlıca etkenler arasında yer alıyor. 2012 yılında 17 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştiren sektör, üretim yanında, ihracattaki mevcut seviyesini korumakta da güçlük çekiyor. Türkiye'nin çelik tüketiminin, yüzde 7.6 gibi dünyada rekor sayılabilecek bir oranda arttığı yılın ilk 7 aylık döneminde, ham çelik üretiminin ve ihracatının gerilemiş, ithalatının ise yüzde 31 oranında artmış olması, yurtiçi tüketimde ithal ürünlerin ağırlığının hızla artmaya devam ettiğini; yurtiçinde kurulu tesisler atıl durumda kalırken, yurtdışındaki tesislerin üretim ve istihdamlarının desteklendiğini, ekonominin kıt kaynaklarının yurtdışına aktarıldığını ortaya koyuyor.
 
-ÇELİK SEKTÖRÜNDE REKABET GÜCÜNÜ AZALTAN UYGULAMALARIN SÜRDÜRÜLMESİ SEKTÖRÜN KÜÇÜLMESİNE NEDEN OLUYOR-
 
Mevcut olumsuz göstergeler, sektörün rekabet gücünü sınırlandıran uygulamaların bir an önce kaldırılmasının gereğini net bir şekilde ortaya koyuyor. Bugün gelinen noktada, söz konusu yüklerin ve sınırlamaların çelik sektörünün üzerinde yarattığı olumsuz etkiler, yalnızca çelik sektörünün değil, Türk ekonomisinin bir problemi haline gelmiş bulunuyor. Sektörün üretim ve ihracatındaki daralma, yalnızca çelik sektörünü değil, girdi aldığı sektörlerden, lojistik firmalarına, girdi verdiği inşaat, otomotiv, beyaz eşya, boru, makine gibi sektörlerden, enerji sektörüne kadar, ekonominin pek çok alanını olumsuz yönde etkiliyor. Sektörün üretimindeki hızlı yavaşlamanın elektrik enerjisi tüketim verilerine de yansıdığı biliniyor. Yüksek enerji maliyetleri, enerji maliyetleri üzerindeki ilave yükler ve rekabet gücündeki düşüşün, üretimin kısılmasına, enerji tüketiminin düşmesine ve üretilen enerjinin bir bölümünün kullanılamaması nedeniyle, ekonomiye ilave yük getiren bir tablonun ortaya çıkmasına yol açtığı gözleniyor. Çelik sektörümüzün rekabet gücünü azaltan uygulamaların sürdürülmeye devam edilmesi, dünya çelik sektörünün büyümeye devam ettiği bir dönemde, çelik sektörümüzün küçülmesine, milyarlarca dolar yatırımla oluşturulan kapasitelerin atıl durumda kalmasına yol açmış bulunuyor.

Kaynak:Akasyam.com

WhatsApp İhbar Hattı
05459031060
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!

Bakmadan Geçme