Genel Merkeze seslendiler : 'bu karardan derhal vazgeçin'

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Genel Merkezi tarafından 6 Kasım 2025’te alınan kararla görevlerinden uzaklaştırılan Canik, Çarşamba ve Terme Yönetim Kurulu üyeleri, İlkadım ilçesi Uğur Mumcu Parkı’nda bir araya gelerek kararın hukuksuz olduğunu söyledi.

Açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:

“Fedakârca görev yaptığımız, Eğitim İş Canik, Çarşamba ve Terme Yönetim Kurulu üyeliklerinden Eğitim İş Genel Merkezi'nin 6 Kasım 2025 tarihli kararıyla uzaklaştırılmış bulunuyoruz. Görevden alınmamıza, Samsun Şube başkanının yaptığımız üye ve İşyeri Temsilcileri toplantısı, Çarşamba üyelerine verilen ‘İlelebet Cumhuriyet’ kahvaltısı ve üye formlarında ilçe başkanlarının imzasını kullandığımız gerekçeleriyle, salı günü Genel Merkez'e bizzat giderek yaptığı şikâyet gerekçe olarak gösterilmiştir.

Gerek 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikalıları Kanunu gerek Eğitim İş tüzüğü ve görev yönetmeliklerinde, görevden alınmamıza konu olan söz konusu eylemlerin hiçbiri görevden alınmayı gerektiren durumlar değildir. Ayrıca Eğitim İş tüzüğüne ve görev yönetmeliklerine göre Merkez Yönetim Kurulu'nun disiplin ve denetleme süreçlerini işletmeden görevden alma yetkisi de yoktur. Söz konusu karar, üyelerin özgür iradeleriyle destek verdikleri, seçilmiş, fedakârca örgüt için emek veren yönetimlere karşı ve o ilçelerdeki üyelerin bağımsız iradesine yapılan bir darbe niteliğindedir.

Eğitim İş Samsun Şube seçim sürecinde ve öncesinde yaşanan, itibar suikastlerine varan çirkinlikler ve bu çirkinliklerin Samsun Şube kamuoyunda maalesef kabul görmesi nedeniyle, üç ilçenin dik duruşuna karşı geliştirilen husumet, ötekileştirme ve yok sayma siyaseti Samsun Şube örgütünün örgütsel mücadelesini paramparça etmiş, fiilen olmasa da doğu ve batı olarak ayrılmasına yol açmıştır.

Samsun Şube başkanının liyakatsizliği, hukuk dışı yönetim tarzı, ‘Nasıl olsa kimse bana dokunamıyor!’ özgüveninin verdiği cesaretle fütursuzca mali harcamaları, kendisini Samsun Şubesi'nin ve üyelerinin üstünde görmesi, hatta Merkez Yönetim Kurulu'yla kendisini eşit görmesi; buna rağmen örgütü bir adım ileriye götürememenin verdiği hezeyanla bölgelerinde başarılı olan, sendikayı büyüten ve üyelerine her daim sahip çıkan Canik, Çarşamba ve Terme Temsilciliklerine karşı husumet geliştirmiştir. Bu husumetin bizleri getirdiği nokta, Genel Merkez'in de katkısıyla kaos olmuştur.

Bizler Canik, Çarşamba ve Terme Temsilcilikleri olarak yapılan bu hukuksuzluğa karşı mücadelemizi büyüteceğiz. Bu yolda bir adım geri atmayacak, bir kelime eksik söylemeyeceğiz. Görevden alındığımız bilgisinin varlığına rağmen halen okullardayız, alanlardayız. Eğitim emekçilerini sendikamıza davet edip üye kaydetmeye devam ediyoruz.

Biz, hukuksuzca boyun eğdiremediği Temsilcilikleri Ankara'ya şikâyete, ayakları arkasına vura vura giden Şube başkanı ve yönetimi gibi salon sendikacılığı yapmıyoruz. Eğitim İş'i; siyasi parti kapılarında, derneklerde, sivil toplum kuruluşlarında, kahvaltı ve akşam yemeklerinde, gala gecelerinde değil; okullarda, öğretmen odalarında, alanlarda temsil ediyoruz.

Emeğin en yüce değer olduğunu biliyor ve emekçilere saygı gösteriyoruz. Sendika ağalığı yapmıyoruz. Sendika ağalığı yapanların her daim karşısında olduk, karşısında durmaya da devam edeceğiz. İşte bu yüzden bugün karşınızda olan yöneticilere bedel ödetilmeye çalışılmaktadır.

Gözbebeğimiz Eğitim İş’i siyasi gelecek planları için, sendikanın maddi imkânlarını kullanmak için, geçmişteki hukuksuzluklarını örtbas etmek için kullananlara karşı; tertemiz, dupduru insanlara emanet etmek adına hukuk içerisinde kalarak sonuna kadar mücadele edeceğiz.

Buradan Genel Merkeze sesleniyoruz; hukuk önünde mahcup olabileceğiniz bu karardan derhal vazgeçin. Emeğimize, hukuka aykırı bir şekilde çökmeye çalışanlara diyoruz ki: Yaşasın Eğitim İş! Yaşasın Birleşik Kamu İş!”