Geçmişten geleceğe uzanan bir miras
Antalya'nın Serik ilçesindeki Sillyon Antik Kenti'nde devam eden kazı çalışmalarında Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı döneminde kullanılan ana cadde turizme kazandırılıyor.
Antalya'nın Serik ilçesinde yer alan ve milattan önce 2 binli yıllarda güvenlik amacıyla yüksek bir tepeye kurulan Sillyon Antik Kenti, binlerce yıllık tarihine ışık tutmaya devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde
yürütülen “Geleceğe Miras” projesi kapsamında 12 ay boyunca aralıksız süren kazı çalışmalarında önemli keşiflere imza atılıyor.
Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Murat Taşkıran liderliğindeki yaklaşık 50 kişilik yerli ve yabancı uzman ekibi, bu yılki çalışmalarda antik kentin ana caddesi üzerinde yoğunlaşıyor. Tonlarca toprağın temizlenmesiyle ortaya çıkan bu tarihi yol, adeta bir zaman tüneli niteliğinde.
1 Kilometrelik Zaman Yolculuğu
Kentin alt seviyelerinden başlayarak akropolise kadar uzanan ve 4 ila 10 metre genişliğe sahip yaklaşık 1 kilometrelik ana cadde, Sillyon’un kuruluşundan Osmanlı'nın son dönemine kadar uzanan tarihsel süreçte sürekli olarak kullanılmış. Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemlerine ait izler, caddenin her taşında ve yapısında kendini gösteriyor.
Kazı Başkanı Doç. Dr. Murat Taşkıran, caddeyi “tarihin kavşak noktası” olarak nitelendiriyor:
“Sillyon ana caddesi, bütün medeniyetlerin buluşma noktası. Osmanlı dönemine ait hala çalışan bir çeşmeden, Roma dönemine ait oda mezarlarına; Anadolu Selçuklu'ya ait kale mescidinden Helenistik dönemin kutsal alanlarına kadar birçok yapıyı bir arada görmek mümkün.”
Taşkıran, caddenin "kültür caddesi" olma özelliğine sahip olduğunu ve bütün medeniyetleri kucakladığını belirtti.
Caddenin en önemli özelliklerinden birisinin de nekropolisin yaklaşık 300 metrelik alanın sağına ve soluna yerleştirilmiş mezarlar olduğunu belirten Taşkıran, "Caddede Helenistik, Roma, Bizans mezarları görebiliyoruz. Devam eden çalışmalarda Anadolu Selçuklu dönemine ait 220 mezar tespit ettik. Burasının Türk İslam dönemi kabristanı olduğu gördük hatta mezarlarından birinde bebek mezarı keşfettik." dedi.
Tarihi Cadde, Orijinal Zeminiyle Korunmuş
Caddenin en dikkat çekici özelliklerinden biri de, yüzlerce yıl boyunca ayakta kalmayı başaran orijinal zemin döşemesi. Taşkıran, bu yapının sağlamlığını ve koruma düzeyini şu sözlerle anlattı:
“Caddenin zemin döşemesi büyük oranda orijinal yapısını koruyor. Ayrıca, farklı dönemlerde buraya yerleştirilen yazıtlar, heykel kaideleri ve kent kapıları da gün yüzüne çıkartıldı. Her detay, geçmişin bugüne yansıyan birer belgesi gibi.”
Sillyon Antik Kenti’nde açığa çıkarılan bu cadde, sadece bir yol değil; birden fazla uygarlığın izlerini taşıyan, tarihi canlı tutan bir kültür aksı. Roma dönemine ait dükkanlar, sarnıçlar, Anadolu Selçuklu’nun yaptığı kale mescidi, Osmanlı dönemine ait ibadethaneler ve halen akan çeşmelerle tarih adeta nefes alıyor.
“Bu cadde, tarih boyunca savaşlara, göçlere, medeniyet değişimlerine tanıklık etmiş. Bugün ise özverili kazı çalışmaları sayesinde tekrar gün yüzüne çıkıyor,” diyen Doç. Dr. Taşkıran, yürütülen çalışmanın sadece arkeolojik değil; jeoarkeoloji, jeofizik, jeoloji, paleoarkeoloji ve zooloji gibi birçok bilim dalını bir araya getiren geniş çaplı bir proje olduğunu da belirtti. Sillyon Antik Kenti, yalnızca arkeoloji meraklılarının değil, tarih, kültür ve mimariye ilgi duyan herkesin keşfetmesi gereken eşsiz bir alan haline geliyor. Her adımında farklı bir medeniyetle karşılaşacağınız bu antik cadde, geçmişin derin izlerini bugünün ayak seslerine karıştırıyor.