Emekli İmamdan 50 Bin Ağaçlık Hayat Projesi

Gümüşhane'de emekli imam kendi imkânlarıyla köyüne 50 bin ağaç dikti

Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Dağdibi köyü, bundan 40 yıl önce bir tek ağacın bile yetişmediği, çorak ve rüzgârlı bir dağ köyüydü. Ancak bugün, 1900 rakımlı bu yüksek dağ köyü, çam, ladin, köknar, huş ve akasya ağaçlarıyla çevrili yemyeşil bir orman alanına dönüşmüş durumda. Bu dönüşümün arkasındaki isim ise köyün emekli imamı Ali Ural.

Yalnızca köyde imamlık yaptığı yıllarda değil, emekli olduktan sonra da doğa sevgisini bir yaşam biçimi haline getiren 72 yaşındaki Ali Ural, 40 yıllık emekle 50 bini aşkın ağacı toprakla buluşturdu. Ne bir bütçe desteği aldı ne de karşılık bekledi. Fidanlarını kendi temin etti, bakımını bizzat üstlendi, masraflarını ise yıllar boyunca cebinden karşıladı.

“Köyde Bir Tek Ağaç Yoktu”

Ali Ural, ağaçlandırma serüvenini şu sözlerle anlatıyor:

"İlk başladığımda köyde dikili bir tek ağaç bile yoktu. Çam da yoktu, meyve ağacı da… Komşularım ‘Burada ağaç yetişmez’ diyordu ama ben inat ettim. İlk yıl 50-60 fidanla başladım. Hatalar yaptım. İklimi, rüzgârı, toprağı tanımıyordum. Ama öğrendikçe daha doğru yerlere dikmeye başladım. Yıllar geçtikçe meyveler olgunlaştı, çamlar büyüdü. Bugün 50 bini aşkın ağaç diktim."

Torul Orman İşletme Müdürlüğü’nün zaman zaman teknik destek sunduğu bu uzun soluklu çalışmada, Ali Ural çoğu fidanı kendi imkanlarıyla fidanlıklardan temin etti. Dikim ve bakım sürecinde aylar boyunca her gün araziye çıkan Ural, en verimli zaman dilimlerinde—Eylül, Ekim, Kasım ile Mart, Nisan ve Mayıs aylarında—hiç durmadan çalıştı.

“Ağaç Dikmek Fedakârlık İster”

Ağaç sevgisinin içinden gelen bir duygu olduğunu vurgulayan Ural, “Bu, zorla yapılacak bir iş değil. 40 yıl boyunca aynı azimle devam edebilmek için gönülden istemek gerekir. Ağaç dikmek fedakârlık işidir,” diyerek bu yola çıkacak herkese çağrıda bulunuyor.

“Kıyametin kopacağını bilseniz bile elinizdeki fidanı dikin, buyuruyor Peygamber Efendimiz. Bizim burada gerçekten fidan dikmeye çok ihtiyaç vardı. Eskiden hayvanlar için yazın gölgelenebilecek, kışın sığınabilecek tek bir ağaç bile yoktu. Şimdi ise köyümüz orman içinde. Hayvanlar da insanlar da rahatladı.”

“Boş Duran Her Toprak Ağacı Bekliyor”

Ali Ural’ın diktiği ağaçlar, yalnızca köyün çehresini değiştirmedi; aynı zamanda iklimsel ve ekolojik koşulları da iyileştirdi. Rüzgârı kesen, toprak kaymasını önleyen ve doğal yaşamı yeniden canlandıran orman alanları, bölge için hayati bir rol üstleniyor.

Ali Ural hâlâ durmaya niyetli değil. Hâlâ dikilecek fidanlar olduğunu vurgulayan Ural, gençlere ve vatandaşlara da şu çağrıda bulunuyor:

“Boş duran her toprak, bir ağacı bekliyor. Lütfen dikilsin. Burası gibi birçok yer ormana hasret. Doğayla uğraşmak insanı hem dinlendiriyor hem de geleceğe nefes bırakıyor.”

Ormansız Köyden Yeşil Mucizeye

Dağdibi köyü, bir kişinin inancıyla, sabrıyla ve emeğiyle nasıl dönüştürülebileceğinin somut örneği. Bugün kuş cıvıltılarıyla uyanan bu dağ köyü, dün yalnızca rüzgârın uğultusunu duyan, çıplak arazilerle çevrili bir yerdi. Ali Ural’ın tek başına başlattığı bu orman mücadelesi, doğaya verilen emeklerin nasıl birer yeşil mucizeye dönüşebileceğini gözler önüne seriyor.

WhatsApp İhbar Hattı
05459031060
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!

Bakmadan Geçme