DİSB, 'Gelecek 100 yılın yatırımı'

Dikbıyık İçme Suları Birliği Başkanlığını 2006 yılında kayyuma gitmek üzere iken devralan ve o günün borç batağında ki birlikten bu gün herkesin gözde birliğini yaratan DİSB Başkanı Mustafa Batdal, '5 yıl içinde yemedik, yedirmedik, halkımızın hizmeti iç

Dikbıyık İçme Suları Birliği Samsun bölgesinde Bafra İlçesinin İçme Suları Birliği Nebiyan’ dan sonra ki en büyük ikinci İçme Suları Birliği olarak herkesin adeta gözdesi haline geldi. 2006 yılından önce ki kötü yönetimler nedeni ile nerede ise kayyuma giderek kapatılması gündemde iken, yapılan kongrede birkaç Dikbıyık sevdalısının bir araya gelmesi ile birlikte

oluşturulan yönetimin başına Mustafa Batdal seçildi. Batdal ve Yönetim Kurulu’nun yaptığı plan ve proje ile geçen 5 yıllık süre içerisinde kayyumdan zirveye taşıdı. İlçemiz ve beldelerinde de mevcut İçme Suları Grupları’nın durumlarını anlatmaya Dikbıyık İçme Suları Grubu ile başlatıyoruz. İlk olarak 2006 yılında göreve başlayan Dikbıyık İçme Suları Grubu Başkanı Mustafa Batdal ile 5 yıllık çalışmaları hakkında detaylı bilgi aldık. Gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Erol Şeker Dikbıyık İçme Suları Grubu’nun geçmişten bu güne gelen çalışma ve yatırımlarını sizler için araştırdı. Dikbıyık İçme Suları Birliğinin bu çalışmalarını Yazı İşleri Müdürümüz Erol Şeker’ e anlatan Başkan Mustafa Batdal’ın açıklamaları şöyle:

H.E: Bize Dikbıyık İçme Sularını aldığınız günden bu tarafa geçen sürede yaptıklarınızı açıklar mısınız?

BAŞKAN BATDAL:2006 yılında gerçekleştirilen kongre sonrasında göreve deldiğimde Birliğin o dönemdeki sorunu içler acısıydı. Hem ekonomik olarak hem de işleyiş olarak tamamen çökmüş durumdaydı. O zamanlar itibariyle yaklaşık 20’ye yakın köyümüzde sularımız akmıyordu. Mevcut kullanımda bulunan 2 adet şantiyemizin ( su pompa binası ve malzemelerinin ) durumu çok berbat vaziyetteydi. 2006 yılında görevi devraldığımızda öyle bir görünümde idi ki halkımıza bu su nasıl içmesi için gönderiliyor dedirtecek cinsten idi. Şantiyede bulunan su hortumları yanmış, içme suyu kuyularımız çökmüş, elektrik sistemleri modernize edilmemiş halde idi. Kısacası o dönemlerde sorunumuz çoktu. Başa çıkılacak gibi de değildi. O dönemde birliğimizin borcu yaklaşık 200 Milyar civarındaydı. Yapılacak çok işimiz vardı ama maddi imkânımız ise hiç yoktu. Kısacası yola çıktığımız heyecanımıza karşılık işimiz güç ve çok fazla zordu.

H.E: Peki Sayın Başkanım  görevi devralır almaz neler yaptınız?

BAŞKAN BATDAL:Yukarıda ki sorunların çözümü için mücadelemizi sürdürürken diğer yandan da büyük uğraşlarla yaklaşık olarak 67 Milyar civarında para topladık. O günden sonra hiçbir şeyden ödün vermeden abonelere yükümlülüklerini yerine getirmeleri konusunda sürekli uyarılarda bulunduk. Bu gün o gün sorumsuz, fevri ve vurdumduymaz yönetimden ve bazı sorumluluktan kaçan abonelerimiz bu gün birliğine sahip çıkan bir konuma geldi.

H.E: Eski hizmet büronuzun hali içler acısı idi. Neden o günlerde bu kadar abone varken bu hizmetler bu kadar aksak ilerliyordu?

BAŞKAN BATDAL:Yine o günlerde birliğimiz 15 metrekare küçücük ve bakımsız büroda hizmet veriyordu. Arsalarda kullanılmak üzere bisiklet şambreli, 200 milyar borç, kırık dökük şebeke, 20 köye suyumuz akmıyor, şambrel ve pompalarımız çalışmıyordu. 2004 – 2005 yıllarında birliğimizin abone sistemine göre projeleri yapılmış, 8 köyümüzün boru hattı döşenmiş, geriye kalan 23 köyümüz tamamen döşenecek vaziyette idi. 2006 Yılı itibariyle yine birliği teslim aldığımız da acil bir şekilde içme sularımızı musluklardan sürekli ve temiz bir şekilde abonelerimize ulaştırmamız gerektiğine inanarak ilk icraatımıza başladık. Kısa sürede şantiyelerdeki modernizasyonu yaparken 5 adet içme suyu kuyusu daha açtık. Mevcut kullanılan 3 içme suyu kuyumuzun temizliğini ve düzenlemesini sağladık. Pompaları yeniledik ve elektrik sistemlerini modernize ederek arıza onarımını ve çevre düzenini sağlamlaştırdık. Göreve geldiğimizde hemen bu çalışmalara aynı kararlılık ve hızla devam ettirdik. O günlerde kısmen 5 köyümüz hariç, 26 köyümüze tamamen hizmet borcumuzun ilk adımını atmayı başararak evlerine sularını ulaştırdık. Geçmiş yöneticileri de karalayamayız. Onların emeklerine de saygı duyuyor ve teşekkür ediyorum. Ama bu ekip işidir ve hizmet anlayışı farkıdır. Biz halka hizmeti düşündük. Farkın en büyük ayrıcalığı bu noktada başlıyor ve bitiyor. Hizmetiniz halka olmalıdır.

H.E: Kaç Belde ve köye içme suyu veriyorsunuz?. Şebeke hattınız ne kadardı veya siz ne kadar şebeke boru hattı döşediniz?

BAŞKAN BATDAL:2 Beldemiz ve 31 köye içme suyu veriyoruz. İlk 2 ayda 31 köyümüz ile Dikbıyık ve Hürriyet Beldelerimizde ki köylülerimize içme sularını evlerinde kullanılabilir hale getirdik ve musluklarından akıttık. 2006 yılı içerisinde ikinci sorunumuz abonelere götürdüğümüz hizmetimizin geri dönüşümü olan ve hizmetimizin aksamaması için tahsilâtla alakalı çok büyük sorunumuz vardı. Köylerimize gittiğimizde gördük ki, kayıtlara göre 4700’ye yakın abonemiz var. Ancak bunlardan 2.200 – 2.300 abonemizin tamamı Dikbıyık İçme Sularının yolunu dahi bilmiyordu. Abonelerimiz sorumluluk taşımıyor, yarıdan fazla abone çeşitli şekillerde tamamen gizlenmiş durumdaydı. Zaten sistemi tıkayan da onların gizlenmesi nedeninden kaynaklanıyordu. Bizler ilk olarak bu gizli abonelere sorumluluklarını öğrettik. 65 – 70 Milyara yakın para topladık ve yolumuza devam ettik. Bunları yaparken de çalışmalarımızı sürdürerek kısa süre içerisinde Hacılıçay, Yukarı Dikencik, Durakbaşı ve Karabahçe Köylerinde kısmen diğerlerinde ise tamamen suyu akıtmaya başladık.

H.E: Sanırım bu çalışmaları yaparken yeni hizmet binası oluşturdunuz. Ama neden Çarşamba Merkezde tahsilat bürosu açtınız?. Daha fazla masrafınız olmadı mı?

BAŞKAN BATDAL:Bu çalışmalarımız sürerken abonelerimize daha yakın olabilmek adına Çarşamba İlçe Merkezi’nde de DİSB İçme Suyu Grubu tahsilât büromuzu hizmete açtık. Bu büromuzdan daha fazla tahsilat yapabildik. Bu ek külfet getirmedi aksine birliğimize büyük katkısı oldu. Bizler bunların yanında Grubumuz için arazi tipi hizmet aracı alarak köylerde ve içme suyu boru hattı güzergâhı üzerinde sıkı takip başlatarak arıza ve eksiklerin giderilmesinin yanında tahsilât sorunu yaşadığımız abonelere ulaşmakta da işlerimizi hızlandırdık. Böylesi büyüyen ve gelişen bir Grubun hizmet binası olmalıydı ve hizmet binamızı bu gün bulunduğumuz yeri kiralayarak tadilatını yaptık ve buraya taşıdık. Bu gün bu hizmet binamızda her şey artık bilgisayar ortamında modern ve oto kontrol mekanizmasına geçirerek daha hızlı ortamda hizmeti de sağladık. Bu hizmetler tüm abonelerimiz nezdinde büyük beğeni kazanırken yeni hizmet binamız tüm İl ve İlçe’lerde ki Bürokrasi, Siyasi ve Gruplar arasında büyük beğeni ve ilgi uyandırarak tebrik edilmesine neden olmuştur.

H.E: Bu hizmetleri yaparken sadece abone paraları ile mi bunları yaptınız?. Bu imkânsız başka nerelerden destek aldınız? Bu destekleri nasıl başardınız?

BAŞKAN BATDAL:2007 yılı sonları ile 2008 yılı başında su ile alakalı sorun yaşayacağımız için Dikbıyık Saraçlı yolu arasında bulunan borunun değişimi ile alakalı sorunların çözümü için İl Özel İdaresi’nden ve Çarşamba Kaymakamlığı’nda inşaatı biz yapmak için talepte bulunduk. Bu istekleriniz siz iyi ve koordineli çalışırsanız ve karşınızda  kim olursa olsun güven ve doğru projelerle karşısına çıkarsanız herkes size elini uzatır yardım eder. Bu bir sorumluluk duygusudur. Biz bunu başardık. Bu sorunları aştıktan sonra yetkili makamlara yaptığımız taleplerimiz karşılığında 2007 yılının Eylül, Ekim aylarında başladığımız içme suyu isale boru hattımızın inşaatını Nisan aylarında bitirdik. Suyumuz artık 550 km şebekesi olan sorumluluk alanının tamamında her tarafa ulaştırmayı başardık. 2008 yılının Mayıs ayında su sorunumuz tamamen ortadan kalktı. Tekrar yarım kalan şebeke inşaatlarımıza devam ettik. 2009 yılına varıldığında yine şebekemizin bakım onarım çalışmalarını yapıp şebekemizi hazırladık. 2009 yılları sonlarında 550 km şebekemizin tamamı yenilenmiş 60 bin nüfusa hizmet edebilecek kapasitede ya da ömrü 100 yıl olarak şebekemizi bitirdik. Şuanda 25 Bin kişiye içme suyu hizmetini 7 gün 24 saat olarak hizmet veriyoruz.  

H.E: Peki Sayın Başkan bütün bu işleri sadece güvenle mi yaptınız?. Bunları yaparken nelere dikkat ettiniz, neler yaptınız. Projeler oldu mu yoksa sadece güven ve çalışma ile mi bütün bu hizmetleri yapabildiniz?

BAŞKAN BATDAL:Elbette ki bu işler sadece güvenle olmaz. Siz önce çevrenize güven verecek sonra da çalışacaksınız. Ama bu çalışmaları yaparken projeleriniz olacak ve ayağı yere basan proje olacak. Bu projeleri vaktinde başlatacaksınız ki insanlar size daha fazla destek olsun. Ve akabinde her gittiğiniz yerde de size sahip çıkılsın. Elbette ki biz bunların hepsini başardık. Bu birliktelikten gelir dedim ya. Sonra sizler zamana ayak uydurmak zorundasınız. Bizler bunların yanında tüm birimlerimizi modernleştirdik hem de arazi üzerinde abonelerimizin tahakkukları ile ilgili alacak vereceklerimizden hiç taviz vermedik. Kesinlikle paraya el değdirmedik. Kesinlikle 1 kuruşunu bile peşkeş çekmedik, çekilmesine müsaade etmedik. Hep iyi yönde ve Birliğin menfaatine gelirlerimizin bir kuruşunu dahi düşüncesizce harcamadık ve bu şekilde bu günlere gelmeyi başardık. Biz burayı berbat, kayyuma gidecek halde ve ilgisiz bir halde aldık. Ama her yıl için gerekirse her ay için çalışma program yaptık. Kesinlikle programımızdan sapmadık. Gelir ve gider düzeyinde abonelerimizle olan ilişkilerimizi hiçbir zaman sonlandırmadık. Abonelerimize sürekli sorumluluklarını anlattık ve bunda da başarılı olduk. Geçmişten kalan borçlardan dolayı çok sıkıntı yaşadık. Ta ki 2010 yılına kadar. 2010 yılında ise gelir gider düzeyini dengeledik ve geçmişte olan borçlarımızı verebildik.

H.E: Başkan sürekli 2006 öncesinde enkaz edebiyatı yaptığınız belirtiliyor. Siz enkazı gerçekten aldınız mı, yoksa yerinizi mi sağlamlaştırmak için bunları sürekli gündeme getiriyorsunuz?

BAŞKAN BATDAL:Birlik abonelerine gidip birlikte soralım. Harbiden biz duygu sömürüsü yapıp yerimizi mi sağlamlaştırıyoruz, yoksa gerçekten çalışıp didinip, çaldırmadan, yedirmeden herkesin hak ve hukukunu gözeterek eşit davranarak mı bu günlere geldik. Yoksa eski birlik içme suyu mu daha iyi idi. Sular çeşmelerden her gün bu günkü gibi mi akıyordu?. Bunları siz söyleyin, halkımız söylesin. Bizim böyle bir düşüncemiz yok ki. Yaptıklarımız ortadadır. Yapacaklarımızı da zaten halkımız abonelerimiz biliyor görüyor. Onlardan gizlediğimiz hiçbir konu olmadı olmayacakta. Enkaz edebiyatı değil onlar geçmişte kalan kötü ve hatırlanmak istenmeyen hizmetler bile diyemiyorum çalışmamaların enkazıdır.

Bakın; 2010 yılı itibari ile enkaz edebiyatı değil ama acınacak halde ki birliği hem gelir gider düzeyinde eşitliğini hem de geleceğini sağlama almış olduk. Ama tabii ki her şeyin güzel olması işin bitmesi anlamına gelmedi. Şebekemiz ve şebeke uzunluğumuz çok büyük olmasından dolayı suyu da derin kuyularından almış olduğumuzdan, küresel ısınma ve yer altı kaynak sularının yön değiştirmesi nedeni ile özellikle yaz aylarında büyük sıkıntılar ile karşılaştık, karşılamaya da devam ediyoruz. Bu nedenlerle ek su pompalarımızı da devreye soktuk. Ancak bu yeterli olmayınca bu defa alternatif çalışmalara yöneldik ve Çarşamba Belediyesi ile Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin de kullandığı ve içme suyunu sağladığı Çakmak Barajı’ndan su alımı ile alakalı pozisyona, proje ve hizmete yöneldik. 2010 yılı içerisinde Çakmak Barajı’ndan su alımıyla alakalı yazışmalara başladık. DSİ Genel Müdürlüğü bize sonunda saniye de 60 litre suyu alabilecek şekilde izin verdi ve artık en kısa sürede buradan içme suyunu almayı düşünüyoruz.

H.E: Peki Çakmak Barajı’ndan su iznini aldınız. Abonelere nasıl suyu ulaştıracaksınız. Bu çok büyük bir proje ve çok maliyet gerektiriyor. Bunları nasıl karşılayacaksınız? Artı su pompaları ile daha fazla masraf olacaktır. Bunun önlemi için neler yaptınız?

BAŞKAN BATDAL:Çakmak Barajı’ndan içme suyunu almayı düşünürken yeni yatırımlara ve maddi kaynağa ihtiyacımız ortaya çıktı. Bu nedenle de önce boru hattını belirledik ve akabinde suyun köylere ulaşması için pompalarla daha çok masraf olacağı düşüncesi ile alternatifler aradık. Neticede Çakmak Barajı inşası esnasında şantiye alanı olarak kullanılan 17.800 metrekarelik alanın da arsasının tahsisini aldık. Bu alana su pompa ve arıtma tesislerimizi de, binalarının inşaatlarını yaparak buradan aşağıya kadar boru hattı ile indirip buradan sonra bir noktadan itibaren birlik hattımızla bağlantı kurarak yetiştirebilirsek 2011 veya en geç 2012 yılı sonlarına doğru Çakmak Barajı’ndan içme suyumuzu abonelerimize ulaştırmaya başlayacağız. Bunlar için maddi kaynağın bir bölümünü birliğimiz gelirlerinden, bir bölümünü İlçemiz Kaymakamlık Köylere Hizmet Götürme Birliği’nden ve son olarak ta Samsun İl Özel İdare Müdürlüğümüzden katkı ve destek alarak yapmayı düşünüyoruz. Bu projenin maliyeti yaklaşık olarak 2 milyon liradır. Eski deyimle 2 trilyon maliyeti var. Bunu tek DİSB ten karşılamamız hayal olur. İşte gerçek azim ve başarı bu noktada gizlidir. Bunu iyi değerlendirmek gerekir ki bizler bunu halkımız ve abonelerimiz için başarmak adına gece gündüz çalışıyoruz.

H.E: Sayın Başkan şimdi ne yapmayı düşünüyorsunuz?. Bunan sonra ki tavrınız, çalışmalarınız ve projeleriniz ne ve nasıl olacak?

BAŞKAN BATDAL:Sonuç olarak Dikbıyık İçme Suları Birliği olarak 2006 yılında kimsenin yüzüne dahi bakmadığı, ilgilenmediği ve suyu sık sık kesilen, maddi kaynağını, tahsilatını yapamayan bakımsız, ilgisiz bırakılan bir birliği alarak bu gün Karadeniz’in bir numarası haline getirdiğimizi göğsümüzü kabartarak ve gururla söyleyebiliriz. Şimdi bundan sonrasını bizler değil halkımız düşünmelidir. Bizler 2006 yılından bu yana yeri geldi kendi maddi imkânlarımızı da bu birliğe katarak devasa bir birlik yarattık. Geçmişte personeline maaş veremeyen verse de verdiği maaşı geri alan birlikten bu gün maaşlarını her ay vaktinde alan, hizmeti abonesine anında eksiksiz yerine getiren pırıl pırıl bir birlik ortaya çıkarttık.

H.E: Sayın Başkan yaptıklarınız, yapamadıklarınız ve gelecek hakkında ki düşüncelerinizi açıkladınız. Son olarak abonelere, halka ve sizleri takip edenlere ne söylemek istersiniz. Siz aslında fazla basına yansımayı sevmezsiniz. Bu konularda ki düşünceleriniz nelerdir?

BAŞKAN BATDAL:Son cümlenizden başlayalım cevaba isterseniz. Evet, basında fazla boy gösterip reklam olmayı sevmem. Benim işim reklam değil hizmettir. Hizmeti verirseniz, projelerinizi yapar halkın rahatlığını sağlarsanız en güzel hizmeti yapmış olursunuz. Kaldı ki siz iyi işler yaparsanız basın zaten sizi gelir bulur. Basın ya iyi hizmetlerde ya da eksik ve yanlış hizmetlerde her şekilde zaten bulur. Ben kendimi reklam yapmayı sevmem ve birliğimi de fazla reklam etmedim. Reklamımızı 2006 yılında aldığımız yerden bu günlere getirerek zaten en iyi şekilde yaptığımıza inanıyorum. Kaldı ki bizleri basının bulması için bütün bunları yaparken makamlara kanmadık. Bu görevi yaparken çalmadık, çaldırmadık.  Şimdi halkımız isterse devam ederiz, istemezse bırakırız. Koltuk bize tapulu değil. Bizler koltuğun sahibi, kölesi değil tam aksine bizler, o koltuğun sahibi olan abone ve halkımızın hizmetkârıyız. Ve o koltuğun sahipleri abonelerimizdir, köylerimizde ki insanlarımızdır. Yani o koltuğun sahiplerinin efendisi değil, bizler 2006 yılından bu yana hizmetkârları olduk. Biz bu anlayışla çalıştık şimdi karar verme zamanıdır ve bu abonelerimiz, Köy Muhtarlarımız, üyelerimiz ya aynen bu hizmetlerin devamına veya bu hizmetler için tamam diyerek bize siz bırakın birazda başkaları yapsın deme dönemidir. Biz halkımızın istek ve dileklerine bağlıyız. O nedenle Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ ın deyimi ile “Biz milletin efendisi değil, hizmetkârı olmak için geldik ve bu böyle devam edecektir. Son cümlemde ise sizlerin bizlerin yanına kadar gelerek yaptığımız hizmet ve projelerimizi duyurduğunuz için teşekkür ediyorum. Bakın siz iyi işleri buldunuz haber yapıyorsunuz. Ya kötü işler olsaydı onları yazmayacak mıydınız?. İşte tüm mesele budur. Sizlere de başarılar diliyorum.

WhatsApp İhbar Hattı
05459031060
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!

Bakmadan Geçme