• Haberler
  • Siyaset
  • Başkan Özdağ'dan iktidara bütçe tepkisi! '2026 bütçesi sefaletin ilanıdır'

Başkan Özdağ'dan iktidara bütçe tepkisi! '2026 bütçesi sefaletin ilanıdır'

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ, Çarşamba İlçesinde yaptığı basın açıklamasında, meclisten geçen 2026 bütçesine tepki göstererek, bütçenin toplumun geniş kesimlerini yoksulluğa sürüklediğini savundu.

Çarşamba İlçesinde vatandaşlara seslenen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ, 2026 bütçesinin AK Parti ve MHP oylarıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçtiğini belirterek, bütçenin emekçi ve üretici kesimlerin beklentilerini karşılamadığını ileri sürdü.

Başkan Özdağ'dan iktidara bütçe tepkisi! '2026 bütçesi sefaletin ilanıdır'

Asgari ücretin yüzde 27 artışla 28 bin 75 lira olarak belirlendiğini hatırlatan Özdağ, “Bugün bu anlayışın tam karşısında duran bir bütçe, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçirilmiştir. 2026 Merkezi Yönetim Bütçesi, AKP–MHP iktidar bloğunun oylarıyla yasalaşmıştır. Bu bütçenin kimin için hazırlandığını görmek için uzun analizlere gerek yoktur. Tek bir rakam her şeyi anlatmaktadır. AKP iktidarı, milyonlarca işçiyi ilgilendiren asgari ücreti yüzde 27 artışla 28 bin 75 lira olarak açıklamıştır. Bugün resmî açlık sınırı 30 bin liradır. Türkiye tarihinde ilk kez asgari ücret, resmen açlık sınırının altında belirlenmiştir. Bu karar açıkça şunu göstermektedir: AKP iktidarı, 2026 yılının sefalet yılı olacağını bugünden ilan etmiştir. Bu bütçe; emekçiye yoksulluk, emekliye çaresizlik, sermaye çevrelerine ve yandaşlara ise ayrıcalık bütçesidir. Emekli aylıkları hayatta kalma ücretine dönüşmüştür. Faiz ödemeleri, bütçenin en düzenli ve en garantili kalemi hâline gelmiştir” dedi.

Tarım ve Çarşamba Ovası vurgusu

Tarım sektöründeki sorunlara da değinen Özdağ, girdi maliyetlerinin yüksekliğine rağmen üreticinin ürününden yeterli kazanç sağlayamadığını ifade etti. Çarşamba Ovası’ndaki çiftçilerin borçla üretim yapmak zorunda kaldığını belirten Özdağ, fındık üreticilerinin son yıllarda zararlılar, don olayları ve piyasa koşulları nedeniyle ciddi kayıplar yaşadığını ifade ederek şunları söyledi;

“Tarımda tablo daha da ağırdır. Mazot pahalıdır, gübre pahalıdır, yem pahalıdır. Ama ürün para etmemektedir.Çiftçi borçla üretir hâle getirilmiştir. Bugün Çarşamba Ovası’nda üretici aynı soruyu sormaktadır: “Ben üretiyorum ama neden kazanan ben değilim?” Özellikle fındık üretiminin yoğun olduğu bölgelerimizde, üretici son iki yılda üst üste üç büyük yıkım yaşamıştır. 2024 yılında kahverengi kokarca zararı, 2025 yılında yaşanan don felaketi, bugün ise fındık kartellerinin piyasayı manipüle etmesi. Zararı üretici çekmektedir. Riski üretici almaktadır. Ama kazancı başkaları paylaşmaktadır. İşte 2026 bütçesi, bu adaletsiz düzenin bütçesidir. Tarlada çalışanı değil, piyasayı kontrol edenleri koruyan bir bütçedir”

Sanayi ve istihdam eleştirisi

Çarşamba Şeker Fabrikası’nın kapatılmasını da eleştiren Özdağ, “Çarşamba Şeker Fabrikası’nın kapatılması ya da işlevsiz hâle getirilmesi, yalnızca bir tesisin durdurulması değildir. Bu, üretimden vazgeçilmesidir. Yıllarca yaklaşık 1.600 personelle, tarımdan lojistiğe uzanan güçlü bir üretim ekosistemi yaratan bu fabrikanın devre dışı bırakılması; çiftçiyi, nakliyeciyi, esnafı doğrudan etkilemiştir. Sorun üretim değildir. Sorun emekçi değildir. Sorun; plansızlık, kamusal aklın devre dışı bırakılması ve milli servetin yanlış yönetilmesidir. Aynı anlayışı yıllardır konuşulan Tekstilkent projelerinde de görüyoruz. Binlerce kişilik istihdam imkânı, irade yokluğu nedeniyle heba edilmiştir. Bu anlayış kenti büyütmez; küçültür.

Hukuk ve demokrasi değerlendirmesi

Açıklamasında hukuk ve adalet sistemine ilişkin eleştirilerde de bulunan Özdağ, seçilmiş yöneticilere yönelik yargı süreçlerinin demokrasiye zarar verdiğini ileri sürdü. CHP’nin bu süreçlere karşı durmaya devam edeceğini söyleyen Özdağ; “Bugün hukukun ve adaletin ağır biçimde aşındığı bir dönemden geçiyoruz. Seçilmişlerin cezaevinde olduğu, insanların aylarca iddianamesiz tutulduğu bir ülkede ne ekonomi düzelir ne de toplumsal huzur sağlanır. Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’na ve seçilmiş belediye başkanlarımıza yönelik süreç, yalnızca kişilere değil; doğrudan halkın iradesine yöneliktir. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in ifade ettiği gibi: Ne bir adım geri atacağız, ne de bir kelime eksik konuşacağız. Cumhuriyet Halk Partisi olarak; toprağına sahip çıkan köylünün, emeğine sahip çıkan işçinin, geleceğine sahip çıkan halkın yanındayız. Buradan açıkça söylüyoruz: Bu ülkeyi yeniden üretenlerin ülkesi yapacağız. Yoksulluğu değil, refahı büyüteceğiz” diyerek konuştu.

Basın açıklaması toplu fotoğraf çekimi sonrası atılan sloganlar eşliğinde sona erdi.

WhatsApp İhbar Hattı
05459031060
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!
Özel Haber

Bakmadan Geçme