Cumhurbaşkanı Adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, NTV'de yayınlanan bir programda, gündeme ve Cumhurbaşkanı seçimlerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Yüksek Askeri Şura’da süratle bir neticeye varıldığının altını çizen Erdoğan, “Onama da dahil olmak üzere Yüksek Askeri Şura kararları açıklandı. Zannediyorum ki; benim 15. Yüksek Askeri Şura Toplantısı’na katılışım oldu. Bu tabii ilk oldu aslında… Ve bu toplantıdaki karşılıklı dayanışma, karşılıklı anlayış, kararları alıştaki isabet yüzdesi inanıyorum ki; çok çok yüksek. YAŞ’ın Ağustos toplantısı terfi ve atamalarla alakalıdır. Tamamen ona kilitlenerek yapılmış bir toplantı olması hasebiyle de, bu süreç daha da kısalmış oldu” diye konuştu.
“BOŞUNA ‘PARALEL YAPI’ DEMEDİK”
Yapılan operasyonlar sonucu gözaltına alınan emniyet mensuplarıyla ilgili konuşan Başbakan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Bu ülkede maalesef, yargının içerisinde öyle şeyler oldu ki… İşte bunlar şimdi peyderpey ortaya çıkıyor. Düşünün, ‘dönemin başbakanı’ diye emniyette dosyalar hazırlanıyor. Ondan sonra bu dosyalar bunların elinden çıkıyor. Bunların olduğu bir ülkede, yürütme olarak sessiz mi kalacağız. ‘Buyrun devam edin’ mi diyeceğiz. İstanbul Çağlayan’daki Adalet Sarayı’nda yaşanan olayları gördünüz. Neydi o şovlar? Savcı çıkıyor, adalet sarayının önünde basın açıklaması yapıyor. Cumhuriyet tarihinde böyle bir şey oldu mu? Geçenlerde olan olayda, emniyete toplanıp oraya götürülenler; bakıyorsunuz kendilerine sahipleniliyor, bazı milletvekilleri gidip onlarla beraber orada rahat rahat resim çektiriyor. Kim bunlara sahip çıkıyor, kim bunlara destek veriyor, nereden alıyorsunuz bu desteği? Hakikaten, atılan adımlarla, kimin nerede durduğunu, ne olduğunu milletim çok daha iyi görüyor. Biz boşuna, ‘paralel yapı’ demedik. Biz boşuna, bunların bulunduğu konumu izah ederken, ‘inlerine girilecek’ demedik. Bugün, 30 küsur kişi daha aynı şekilde alınıyor. Çünkü bunlar şimdi ifade verdikçe bir şeyler geliyor. Bakıyorsunuz, önce ifade veriyor, sonra bu ifadeyi değiştirme noktasında avukatlarıyla baskılar geliyor. Bunları görüyoruz. Bunlar bu süreç içerisinde olan işler. Ben şuna inanıyorum; hak kesinlikle yerini bulacak. Biz de bu işin takipçisi olacağız. Çünkü bu bizim ulusal güvenliğimizi tehdit ediyor. Bu işin şakaya alınacak bir tarafı yok. Burada çok ciddi bir hukuksuzluk var. Bunu yapanlar bunun bedellerini ödeyecek. Devlete karşı hukuksuzluk edenler var. Düşünün; yatırımlarımızı yapacağız, bu yatırımlarımıza karşı kalkıyor yürütmeyi durdurma veriyor, ‘olmaz diyor.’ Bunu yargının içinde olanlar yapıyor. Bu, herhangi bir kişiye gitmiyor. Burada, devletin bir kurumu, müessesesi olacak. Bunları gördükçe, ‘biz iyi yoldayız, bu süreci kararlı bir şekilde sürdürmemiz lazım’ diyoruz.”
“EZAN SESİ, SECCADE VE NAMAZ… MHP BAKIN NEREYE TAKILIYOR?”
Erdoğan, YSK’nın seçim için hazırlanan reklam filmini yasaklamasıyla ilgili, “Çok enteresan, Yüksek Seçim Kurulu MHP temsilcisi... İtirazı yapan o. Oradaki sadece ezan sesi, seccade ve namaz. MHP bakın nereye takılıyor? Gel aynısını sen yap ya… Aynısını sen yap. Böyle bir şey olabilir mi? Biz İstiklal Marşı'nda 'Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli' diyoruz. Şimdi Ben bunu okumayacak mıyım? Nasıl ben bunu okumam. ‘Efendim, yasada böyle diyor’muş. Ne demek yasada böyle diyor canım. Yasanın içinde öyle şeyler vardır ki; bunlar yanlış yorumlanabilir. Sen bunu doğru yorumla kardeşim. Çünkü orada o görünen bayan, Anadolu kadını, namazını kılıyor… Uzaktan gelen ses ezan mıdır değil mi… O da aslında pek anlaşılmadığı halde bundan ürküyor, korkuyor... MHP’nin şu andaki yönetimi böyle, anlayışı bu… Ben, MHP'ye gönül veren kardeşlerime bundan dolayı özellikle sesleniyorum; şimdi kalkıyor tabii Bahçeli, 'Biz senin kardeşin değiliz' diyor. Sen, benim kardeşim olamayabilirsin veya senin gibi düşünenler benim kardeşim olamayabilir. Zaten senin gibi ağzı bozuk, hakaret eden, küfür eden, her şeyi yapan birisi zaten bana kardeş olamaz. MHP’nin içinde, MHP’ye gönül verenlerin içinde senden arındırdığım tertemiz insanlar da var. Ben o tertemiz insanlara sesleniyorum; onlar benim kardeşimdir diyorum. Aynı şey CHP’de de var, aynı şey BDP’de, yeni adıyla HDP'de de var. İnanıyorum ki, onların içerisinde bize muhabbeti olanlar da var” değerlendirmelerinde bulundu.
“DEDEMDEN DE BABAMDAN DA ÖĞRENDİĞİM ŞEY; BEN TÜRK’ÜM”
Kendisiyle ilgili ‘Gürcü’, ‘Ermeni’ gibi yakıştırmalar yapanlara sitem eden Başbakan Erdoğan, “Ben köken itibarıyla Rizeli’yim, doğma büyüme İstanbullu’yum. Bu kadar. Benim için neler söylediler… Çıktı bir tanesi, aynı zihniyet, 'Gürcüdür' dedi. Çıktı bir tanesi, affedersin çok daha çirkin şeylerle, 'Ermeni' diyen oldu. Ben dedemden de babamdan da hepsinden öğrendiğim şey; ben Türküm. Olay bu kadar basit! Ama herkes, her tarafa çekiyor. Eline kalem alan istediği gibi yazıyor” dedi.
“BU HAFTA YAPILAN ANKETTE, RECEP TAYYİP ERDOĞAN 56,7 ÇIKIYOR”
Cumhurbaşkanı Seçimleriyle ilgili ellerinde 2 tane anket olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, bunlardan bir tanesinin çok yeni, diğerinin geçen haftaya ait olduğunu belirtti. Erdoğan, anketlerle ilgili şunları ifade etti:
“Bir tanesi 5 bin 265 denek üzerinde, bir tanesi 5 bin 500 denek üzerinde yapıldı. Geçen hafta yapılan da yüzde 55,7 şahsım lehine çıkıyor. Ekmeleddin İhsanoğlu yüzde 36,4 çıkıyor geçen hafta. Demirtaş 7,9 çıkıyor. Bu hafta yapılan ankette, Recep Tayyip Erdoğan 56,7 çıkıyor. Ekmeleddin İhsanoğlu yüzde 34,9 çıkıyor. Demirtaş ise yüzde 9,4 çıkıyor. Bu, son iki anketin neticesi… Tabi bunların hiçbirisi bizi rehavete sevk etmemeli. Son ana kadar elimizden gelen bütün gayreti ortaya koymamız gerek. Benim şu anda tek sevindiğim şey şu; kamuoyu araştırmalarında katılım yüzdesi yüksek gözüküyor. Eğer kamuoyu araştırmasındaki gibi yüzde 90 gibi veya 90 eksi 2 veya artı 2 gibi bir katılım sağlanabilirse, bu neticeler çok sağlıklı çıkmış olacak.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.