Yapamayacaklarımızı hiç bir zaman anlatmadık. Ne aldatan ne de aldanan olacağız. Popülizme hiç bir dönemde tevazül etmedik. Neyi neden yaptığımızı, ya da yapamadığımızı şeffaf bir şekilde milletimize izah ettik. Milletin tek kuruşunu dahi heba etmedik. Oy kazanmak amacıyla hiç bir zaman bol keseden dağıtmadık. Bol keseden dağıtan siyasetçilere geçmişte bu ülkeye çok ağır bedeller ödettiler. Bunlar kendilerine oy vermeyenlere 'beyinsiz' diyecek kadar edebi bir kenara bırakmışlardır.
CHP Genel Başkanı seçim kampanyasının ilk anından itibaren, milli manevi değerlerimize hakaretler etmiştir. En son da Bursa'da içindeki nefreti kusmuş ve AK Parti'ye oy verenleri 'Beyinsiz' olarak tanımlamıştır. Her gün bir yalan söylemiş, yarım saat geçmeden yalanlarından çark etmiştir. Bir taraftan YÖK'ü kaldıracağım diyeceksin, yarım saat sonra bedelliden aldığım parayı YÖK'e aktaracağım diyeceksin. Ortadan kalkan kuruma para aktarılır mı?
Aynı şeyi referandumda başörtüsünde yapmadı mı bu zat! Başörtüsünü ben hallederim dedi. Gel müracat edelim dedim. Ama kaçtı... Nasıl manevralar yaptı, nasıl kaçtı! Yanında şu anda bir şaklabanı var... Beraberce gelirler ve çarşaflı kardeşlerimi kandırırlar, yakalarına rozeti takarlar. Sonra da Mersin'de çarşaflı kardeşlerimi otobüsten aşağı atarlar. Bunların durumu bu! Bu kadar rahat yalan söyleyen bir siyasetçiyi Türk siyasi tarihi ilk kez görmüştür. Candaş medya bunu sorgulamak yerine, yalanların altını örtmeyi tercih etmiştir.
Milletim bu yalanlara inanmasın. Milletin sandık görününce demokrat olanlara inanmasın, milletim bunların suratındaki maskeyi farketsin ve ardındaki o statükocu yüzü görsün. İnanıyorum ki, 12 Haziran'da bu maske düşecek.
Dün Hopa'da açılış yaptık, Artvin mitingimizi Hopa'da gerçekleştirelim istedik. Bir gün önceden CHP ve CHP yanlıları, müşterek hareket ettikleri illegal legal tüm örgütler bize pres yapma ve bizi Hopa'ya sokmama gibi bir gayretin içine girdiler. Bunlar düşüncelerine inanmıyorlar, bunlarda düşünce yok... Bunlar eli sopalı şehir eşkiyaları... Emniyet teşkilatımız tüm tedbiri aldı, miting meydanında kardeşlerimize hitap ettik ama bunlar emniyetimizle, jandarmayla adeta bizi sokmamak için mücadele içindeler. Konuşmamız sonrasında sokaklardan taş attılar. Bir bölümde 100-155 kişilik grup otobüsümüze taş atmaya başladı ve otobüsümüzdeki koruma polisimiz otobüsten düştü ve yoğun bakıma kaldırıldı.
Rize'de beyin ameliyatını geçirdi. Buradan CHP'ye gönül veren kardeşlerimize de MHP'ye, BDP'ye gönül veren kardeşlerime de sesleniyorum. Oradaki pankart devasa, CHP'nin pankartı... 'Tek yol sokak, tek yol devrim' altında halk evleri yazısı... Bununla ne demek istendiği zaten belli... Terör örgütü yandaşları tarafından seçim büromuza ve araçlarımıza saldırılar olduğu ortada. Biz bütün bunlara karşı düşüncemizle ve sabırla sandıkta gereken cevabı vereceğimizi söyledik.
CHP'nin Genel Başkanı şu açıklamayı yapıyor, 'Rüzgar eken fırtına biçer'... Neyin rüzgarını ektik ki fırtına biçeceğiz... Sen şu anda miting yapmaya giderken, sana birileri bunu yaptığında aynı şeyi ben mi söyleyeceğim. Ama ben bu kadar edepsiz, ahlaksız değilim. İnanın siyasetteki bu zat, çırak bile olmadı. İnsanlıktan da nasibini almış değil. Utanmadan sıkılmadan gerilimin faturasını bize kesmeye çalışan medya grupları var. Biz mi geriyoruz ortalığı yoksa beraber olduğunuz yandaşlarınız mı?
Benim CHP'li vatandaşım eline Türk bayrağı alır ama sen BDP'linin eline Türk bayrağı veremezsin. Orada en büyük açığı verdin. Beraber çalışıyorsunuz.
Bir de yerel özerklikten bahsediyorsun. Tüm yerel yönetimler zaten özerktir. Ama yerel idareler yasalara ters bir şey varsa ona müdahale ederler. Yoksa parada tasarrufun herşeyin sana aittir. Bunların özeklikten kastı ne? 'Eyaleti kastetmedik' dedi. E o zaman neyi kastettin? Diyorum ya, 'Çırak bile değil...' Bir Genel Başkan sıfatıyla CHP'nin içindeki yerini korumaya çalışıyor. Eğer partim birinci parti olmazsa ben Genel Başkanlığı bırakırım dedim. Ona da diğerine de 'Siz de bırakmaya var mısınız?' dedim... Kimin oyu azalırsa o bıraksın dediler. Siyasette aslolan iktidar olmaktır. Ama böyle bir hedefi yok.
Hopa'da meydana gelen olaylar açık tahriktir. CHP, MHP ve BDP'nin tahrikleri maalesef bu tür olaylara zemin hazırlamıştır. Ama biz bu şiddet tuzağına asla düşmeyiz. Biz ülkeyi kaosa sürüklemek için CHP, MHP, BDP ittifakına karşı millet irademizi savunmaya devam edeceğiz. Son sözü millet sandıkta söyleyecektir. Sandığa giden yolu şiddet ve öfke taşlarıyla kirletmeyeceğiz, sabır ve hoş görü ilmeğiyle öreceğiz.