Bal arıları 1 kilo bal için yaklaşık 4 milyon çiçek geziyor
Bal arıları, 1 kilo bal üretmek için yaklaşık 4 milyon çiçek gezerken, yalnızca bal, balmumu, arı sütü ve propolis üretmekle kalmıyor ekosistemin sürekliliğine ve tarım ürünlerinin yüzde 75'inden fazlasının üretimine katkı sağlıyor.
Bir arı, yaşamı boyunca ortalama bir çay kaşığının 12’de 1’i kadar bal üretebiliyor. 1 kilogram bal içinse bir arı kolonisi yaklaşık 4 milyon çiçekten nektar topluyor. Başlarının yanında iki bitişik, üst kısmında ise üç tekil göze sahip olan bal arıları, 170 farklı koku alıcısı sayesinde çiçekleri tanıyor ve kolonilerinin kokusunu ayırt edebiliyor.
Bulduğu besin kaynağının yerini özel bir “arı dansı”yla diğer arılara anlatan bal arılarının çıkardığı “vız” sesi ise saniyede yaklaşık 230 kez kanat çırpmalarından kaynaklanıyor.
İklim değişikliği, çevre kirliliği, tarım ilaçları ve yaşam alanı kaybı gibi nedenlerle popülasyonu tehdit altına giren arılar, ekosistem ve tarım için kritik önem taşıyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, 308 bin çiçekli bitki türünün yaklaşık yüzde 90’ı üremek için tozlaşmaya ihtiyaç duyuyor.
Dünya genelinde 20 binden fazla arı türü ve 200 binden fazla hayvan türü, tarım ürünlerinin yüzde 75’inden fazlasının üretiminde rol oynayarak gıda sisteminin temelini oluşturuyor.
Meyve, sebze, kuruyemiş ve tohum üretiminde büyük paya sahip arılar, ürünlerin verimi, kalitesi ve çeşitliliğini artırıyor. Arılar aynı zamanda çevresel sağlığın göstergesi kabul ediliyor.
Arı ürünleri sağlık ve turizme katkı sağlıyor
Balın yanı sıra balmumu, arı sütü ve propolis üreten arılar, sağlık ve turizm alanlarında da değerlendiriliyor.
Arı ürünlerinin kullanıldığı “apiterapi” yöntemi, insan ve hayvan sağlığını desteklemek amacıyla uygulanıyor. Arı zehri bazı hastalıkların tedavisinde kullanılırken, “apiturizm” adı verilen özel turizm dalı kapsamında turistler arı kovanlarını ziyaret edip ürünleri deneyimleyebiliyor.
İşçi arılar tarafından üretilen balmumu, kozmetik ve mum yapımında kullanılırken, kraliçe arının besini olan arı sütü gıda takviyesi olarak değerlendiriliyor. Propolis ise bakteri ve mantar enfeksiyonlarına karşı koruyucu özellik taşıyor.
Popülasyon azalıyor, Asya ülkelerinde artış var
Sürdürülemez tarım uygulamaları, iklim değişikliği ve habitat kaybı arı popülasyonunu azaltıyor.
Kuzey Amerika ve Avrupa’da arı kolonilerinde düşüş gözlenirken, Çin, Hindistan, Güney Kore, Türkiye ve İran gibi Asya ülkelerinde arıcılık faaliyetleri artış gösteriyor. Bu artışta uygun iklim, biyolojik çeşitlilik, geleneksel arıcılık kültürü ve ticari talep etkili oluyor.
Kişisel çabalar da önemli
Arı dostu çiçeklerin ekilmesi, kimyasal kullanımının azaltılması, arı evlerinin yapılması ve doğal tarım yöntemlerinin benimsenmesi, arıların korunmasında etkili uygulamalar arasında yer alıyor.
Dünyadan örnek uygulamalar
Slovenya, kırsal kalkınma programlarıyla arı dostu tarım uygulamalarını desteklerken, Etiyopya organik tarımı arıcılıkla birleştiriyor.
Peru, tarım politikalarında arıcılığı öncelikli sektör ilan ederken, Filipinler yerli iğnesiz arılarla doğal arıcılığı teşvik ederek kırsal gelirleri artırıyor.
FAO, bu yıl Dünya Arı Günü temasını “Hepimizi beslemek için doğadan ilham alan arılar” olarak belirledi. Her yıl 20 Mayıs’ta kutlanan Dünya Arı Günü, modern arıcılığın öncüsü Anton Jansa’nın doğum günü anısına 2018’den bu yana farkındalık etkinlikleriyle anılıyor.





