Atakum dikey mimariye yenik düştü
Atakum'da nüfus artışı ve arsa sıkıntısı nedeniyle dikey mimariye yönelim devam ediyor. Son yıllarda hızla artan dikey yapılaşma, güvenli kentleşme açısından yeni değerlendirmeleri gündeme getiriyor.
Atakum’da nüfus artışı ve arsa sıkıntısı nedeniyle dikey mimariye yönelim devam ediyor. Son yıllarda hızla artan dikey yapılaşma, güvenli kentleşme açısından yeni değerlendirmeleri gündeme getiriyor.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Mekanik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sertaç Tuhta, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği'ne göre 30.5 metre üzerinin yüksek, 60.5 metre üzerinin ise çok yüksek yapı sınıfında yer aldığını belirterek Atakum'da bu tür yapıların sayıca fazla olduğuna dikkat çekti.
Tuhta, "Dikey mimari, yatay mimarinin aksine çok sayıda bağımsız bölümü bir arada barındıran, altyapı ve ulaşım sorunlarının ortaya çıkmasına zemin hazırlayan günümüzdeki yapılaşma türüdür. Dikey mimaride bazı dezavantajlar vardır. Örnek verecek olursak deprem riski. Bir diğer risk de yapılarda meydana gelen yangın riskleridir. Bunlar olumsuz olarak sayabileceğimiz özelliklerdir. Tabii, hem yatay hem de dikey mimaride kurallara uygun yapıldığında herhangi bir risk olmadığını söyleyebiliriz. Nüfus artışına bağlı olarak belirli bölgelerde yapı stoku artmaktadır. Nüfusun artmasıyla birlikte arsa miktarında azalma yaşanmakta ve dikey mimariye yönelim olmaktadır" dedi.