Amaç dışı arazi kullanımı ve büyük arazilarinin korunması...
Samsun'da düzenlenen 'Amaç Dışı Arazi Kullanımı ve Büyük Ovaların Korunması' konulu panelin sonuç bildirgesinde,
2005 yılında yürürlüğe giren 5404 sayılı yasanın içerisindeki yetersizliklerin giderilmesi ve özellikle tarım arazilerin korunması için gereken adımların atılması için çalışma yapılması gerektiğine yer verildi.
Ziraat Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı Murat Akar ile TEMA Samsun Temsilcisi Ömer Faruk Sönmez, TEMA Samsun Temsilciliği ve Ziraat Mühendisleri Odası Samsun Şubesi'nin organizasyonunda 11 Ocak tarihinde düzenlenen "Amaç Dışı Arazi Kullanımı ve Büyük Ovaların Korunması" konulu panelin sonuç bildirgesini açıkladı. 2005 yılında yürürlüğe giren Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun içerisindeki yetersizlikler, yasanın uygulanmasını sağlayacak ek mevzuatın tam olarak yürürlüğe girmemesi ve yasanın uygulanmasını sağlayacak bir uzman kuruluşun oluşturulmaması nedeniyle uygulamada yasanın amacına ulaşmadığını belirten TEMA Samsun Temsilcisi Ömer Faruk Sönmez, "Yasanın 13. maddesinde yer alan tarım arazilerinin amaç dışı kullanılmasına olanak veren istisnalar, yasanın amacı ile çelişmektedir. Yasanın adı ve amacı, toprağın ve özellikle tarım toprağının korunması olduğu halde, 13. madde ile olası her durumda tarım arazileri amaç dışı kullanıma açılmaktadır. Belediyelerin sık sık ilave imar alanları açmak suretiyle mevcut sahaların kabul edilebilir değerleri aşması sonucu tarım alanlarının kaybı artmaktadır. Kırsal alanda yapılaşmanın belirli bir plan dahilinde yapılmaması nitelikli tarım alanları üzerinde kaçak yapılaşmaya neden olabilmektedir. Bafra Ovası'nda önemli sorunlardan bir tanesi de kıyı erozyonudur. Karadeniz yıllar itibariyle kıyıyı oymakta ve yavaş yavaş içeriye girmektedir. Çiftçiyi bilinçlendirme ve organik tarıma özendirme çalışmaları olmasına rağmen hala bazı çiftçiler fazla gürse ve zirai ilaç kullanımı ile toprağı ve yar altı sularını kirletmekte. Son dönemde özellikle belediyelerce sulama alanlarının içerisinde düzenli katı atık depo alanları oluşturulmak istenmekte. Her ne kadar sızdırmazlık önlemleri alınsa dahi bu faaliyetin sadece depolama ile kısıtlı kalmayacağı, çöplerin nakli ve depolanması esnasında tarımsal alanlara ve faaliyetlere yönelik bir takım kısıtlar olacağı düşünülmektedir" dedi.
Panel ile ilgili hazırlanan sonuç bildirgesindeki çözüm önerileri hakkında açıklamalarda bulunan Ziraat Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı Murat Akar ise, Çarşamba ve Bafra ovalarının sınırlarının belirlenerek 5403 sayılı kanunun 14. maddesinde yar alan tarımsal üretim potansiyeli yüksek büyük ova kapsamına alınarak korunması gerektiğini belirtti. Toprağın korunması için gerekli, bilimsel araştırma ve geliştirme çalışmalarını yapabilecek, gerek ülke çapında gerekse yerel seviyede stratejik planlama yapabilecek ve yürütecek, koruma ve geliştirme konusunda yerel yönetimlere ve sivillere teknik ve mali destek verebilecek, yasal düzenlemeleri önerebilecek, güçlü bir kamu kurumu veya sivil ve kamuyu içine alabilecek bir merkezin oluşturulmasının zorunlu olduğunu ifade eden Akar, "5403 sayılı kanunun 13. maddesinde yar alan istisnalar daraltılması, tarım arazisinin amaç dışı kullanımına olanak tanıyan 'kamu yararı' kavramı açıklığa kavuşturulmalı ve ülke düzeyinde uygulama birlikteliği sağlanmalıdır.
Belediyelerin özellikle tarım alanlarına yönelik imar uygulama talepleri kentlerin tarihsel gelişme süreçlerine bağlı olarak irdelenmeli, abartılı imar alanlarına kısıtlama ve denetim getirilmelidir. Çevre düzeni planlarında yapıldığı gibi biran önce tarımsal faaliyetlere yönelik yönetim planları hazırlanmalı, kentsel faaliyet alanları ile tarımsal faaliyet alanları ve sanayi alanları ovalar bazında tüm yatırımcı kurum ve kuruluşlarla diğer paydaşların görüşlerine açılmalıdır. Geniş tarım alanının
kullanılmasına engel teşkil eden tarla kenarlarındaki ağaçların yerine cansız çit materyalinin kullanılmasıyla tarım topraklarının kullanılabilir hale getirilmeli mümkün olabilecektir. Böylece Çarşamba Ovası ormandan ovaya dönüşmüş olacağından istenilen bitki deseni, bitki çeşitliliği ve gerçek verimli ova kimliğine kavuşacaktır. Yapılacak sanayi, ulaşım, enerji gibi yatırımlar doğru planlanmalı, tarım arazileri ve su kaynaklarına yakın yerler seçilmemelidir. Türkiye'nin iki büyük ovası olan Çarşamba Ovası ve Bafra Ovası, korunmalı, yapılacak yatırımlar bu ovalardan uzakta, nitelikli tarım arazisi olmayan yerlerde planlanmalıdır" diye konuştu.