AK PARTİNİN SİVİLCELERİ...

Bu yazı birokuyucumdan gelmiş ve adını vermememizi istememektedir. Ancak tespitler çok net ve güzel olması nedeni ile sizlere ulaştırmayı tercih ettik. Buyurun bir AK Partilinin partisine verilen zararı nasıl gözlemlediği. Okuyun hak vereceksiniz.

Bir kişi düşünün.

Doğumu, yavaş yavaş emekleyerek yürümeye başlaması, yürümesi, hayatı, aklı baliğ çağına kadar ailesine olan sevgisi,

Akıl baliğ olduktan sonra gelen ergenlik dönemi …

Asi dönemdir. En tehlikeli dönem bu dönemdir bence.

Sonrası malum evlenir, aile olur ve yaşlanır.

Herkes yaşlandığında ölse de kurtulsak kafası ile bize ayak uyduramıyor düşüncesindedir.

Ama dedi ya!.

En tehlikeli dönem asi dönem olan ergenlik dönemidir.

O dönemde nasıl yetiştirirseniz çocuğunuzu ona göre size yaklaşır yada uzaklaşır.

Uzaklaştıkça kopar, parçalanır ve yavaş yavaş kaybedersiniz.

Ellerinizin arasından kayıp gider.

Bu durum biraz Başbakan Erdoğan’ın adeta çoğu olan AK Parti gibi.

AK Partiyi kurdu (doğum yapmasını sağladı), ve emeklemesini bile göremeden ergenlik çağının civan delikanlısı oldu.

Herkesin gözü, gönlü AK Partiye kaydı. Kimse gözünü alamadı.

Sandık başına giden AK Partiye oy vermeyeceğim dediyse de önce 4 kişiden 2 si sonrasında ise 4 kişiden 3 ü AK Partiye oy verdi.

Çünkü bu çocuk herkesin sevdiği, imrendiği bir yapıya sahipti.

Ellenmemiş, tazecik, körpeydi.

Kirlenmemişti. Gelen bunu aşılayarak ve aşılanarak geliyordu.

Ki…

Ergenlik sivilceleri çıkana kadar…

Sivilceleri bazen istemeden içerden, bazen kendi kendine patlatırlar.

AK Partinin sivilcelerini bu sıralar kendi içinde ki sözüm ona TEŞKİLATÇI, TAYYİP ERDOĞAN SEVDALILARI patlatıyor.

Efendim sivilcelenen AK Parti ergenlik döneminde ve GENÇLİĞE ilk adımı atma sancılarını özelikle TRABZON dan sonra SAMSUN’ da yaşamaya namzet.

AK Partinin kurucu İl Başkanı Mustafa Demir’ den sonra Fuat Köktaş aldı. Bu arada birileri olduysa özür. Çünkü o vakit ben yoktum.

Köktaş öyle bir il başkanlığı yaptı ki AK Partinin ilerlemesi, yürüyebilmesi için çok uğraştı. Milletvekillerini köylere kadar her hafta gönderdi, adeta onlara kök söktürdü. Bu elbette ki bazılarında sıkıntı yarattı. Ve sonu bu nedenle oldu.

Sonra Köktaş’ı kongrede yerinden eden Ali Akyüz İl başkanı oldu. Ancak o iyi bir inan olabilir fakat iyi bir siyasetçi değildi. Siyasette iyi insan olmak iyi yönetici olmak anlamına gelmiyordu.

Ve Akyüz’ den sonra Adem Güney geldi.

O da Milletvekili olmak için istifa etti.

Hakkında fazla detaya gerek yok.

Yerine atama ile mevcut yönetim içinden Osman Çetinkaya geldi.

Çetinkaya Genel seçimlerde 2011 de yani başarılı oldu.

Kaldı ki başınızda baba diyebileceğiniz, partinin kurucusu Başbakan Erdoğan gibi bir VELİ NİMET VARSA başarılı olamamanız beceriksizlikten öte bir şey değildir.

Kaldı ki başarılı görünen Çetinkaya İlkadım, Tekkeköy, Ladik, Kavak, Atakum gibi önemli kaleleri kaptırarak başarılı(!) oldu.

Nasıl başarı ise.

Ve gün döndü İl Başkanlık seçimleri öncesinde ilçe kongrelerine geldi.

Kongreleri izlemek ve teşkilatı ayakta tutmak, kırgınlıkları bertaraf etmek için İl Koordinatörü gönderildi.

İlçe kongrelerinde bir nebze başarılı görünen Recep Yıldırım, İl kongresi öncesine kadar seviliyordu.

Bana sorarsanız ben hala seviyorum(!)

Ama dedik ya ergenliği atlatmak üzere olan AK Partide kendi içinde kiler sivilcelerle oynaya birer birer patlatmaya başladı.

Çetinkaya ile ilçe kongrelerini idare(!?) eden Yıldırım bu yolda bir birine öylesine yapıştılar ki;

Samsun İl Başkanlığında AK Partiyi bıraktılar ve adeta körle yatan şaşı kalkarmış sözünde ki gibi Yıldırım da Çetinkaya’yı il’ de görmek için yırtınmaya başladı.

En büyük hatayı kongreye aylar kalarak patlattı.

Pardon en büyük ve tehlikeli sivilceyi YILDIRIM PATLATTI.

Genel Merkezin adayı Osman Çetinkaya dedi.

Ve işte orada iş karıştı ve önüne gelen sivilce patlatmaya başladı.

AK Partiye en büyük kötülüğü RECEP YILDIRIM YAPMIŞTIR.

Bunu ben değil İlçe ve il teşkilatında kapı arkasında yönetici ve idareciler yapıyor.

Ve gelinen sonuçta:

Osman Çetinkaya’nın koruyucu meleği konumuna yerel basında birileri sahiplenirken kim yazı yazarsa bitirilme işleri başladı.

Karşısına alınanlar ise daha beter saldırmaya başladı.

Kısacası AK Partinin ergen sivilcelerini birer birer peş peşe yine AK Partili sözüm ona yöneticiler patlatıyor.

Kaos, pis görüntü, söylem her ne arasanız olmaya, konuşulmaya başladı.

Ve gelinen sonuç…

Bu gün itibari ile kongreye 34 gün kaldı.

Genel Merkez de Ekrem Erdem de ÇETİNKAYA, YILDIRIM ikilisinin üçüncü ayağı olarak bilerek ya da bilmeyerek üçgenin son bacağı oldu.

Bu üçgen içinde Başbakan AK Partinin ergenlik sivilcelerini kendi parti içinden birilerinin patlatarak yaramaz bir çocuk mu, yoksa kimseye elletmeden kendi içinde söndürerek sivilcelerin zararsız konunun kapanmasını BAŞBAKAN ERDOĞAN daha fazla yıpratılmadan, kaosa sokulmadan bitirecek mi?

Tüm beklentiler bu.

Ama görünen o ki AK Partiliyim, teşkilatçıyım, teşkilatımın iyiliği için, başbakanımız için çırpınıyoruz diyenlerin cephesi de, girdikleri girdabı da bu partiye zarar veriyor.

Tez zamanda çözüm ve çare bulunmalıdır.

U nedenle de diyorum ki:

Ne Çetinkaya ne bilmem kim?

Ne Yıldırım’ın dediği, ne de sözde yapılan anketler ve bilmem ne araştırmaları.

Başbakan en kısa sürede kendisi iyice araştırıp AK Partinin bu hala düşürülmesini sona erdirmelidir.

Aksi takdirde ANAP ta olduğu gibi hızlı çöküş erkenden başlatılmıştır. Muhalefetin yapamadığını sözüm ona acar teşkilatçılar yapmaktadır.

Böyle götürürseler tabela bile bırakılmayacaktır.

O nedenle ailenizin yaramaz çocuklarına birer RECEP TAYYİP ERDOĞAN İLACI ACİL LAZIMDIR.

Bizden söylemesi.

 

 

 

WhatsApp İhbar Hattı
05459031060
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!

Bakmadan Geçme