2025 YKS sonuçları eğitimdeki krizi belgeledi
2025 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte eğitim sistemine dair tartışmalar yeniden alevlendi. Açıklanan ortalamalar, gençlerin temel bilgi ve becerilerden ciddi biçimde yoksun bırakıldığını ortaya koyarken, Eğitim-İş Samsun Şube Başkanı Onur Gündüz, sınav sonuçlarını 'eğitimdeki çöküşün resmi' olarak değerlendirdi. Başarı ortalamaları alarm veriyor
ÖSYM verilerine göre Temel Yeterlilik Testi (TYT) Türkçe testinde 40 soruda ortalama 21,7 doğru yapılırken, matematikte bu sayı yalnızca 6,6’da kaldı. Fen bilimlerinde ise ortalama 4,6 doğruya düşüldü. Alan Yeterlilik Testi’nde (AYT) matematik ortalaması 6,8, fizik 2,5, kimya 1,8, biyoloji 2,5 ve edebiyat 6,3 doğru olarak açıklandı.
Gündüz, bu sonuçların gençlerin eğitimde ne denli geriye itildiğini gösterdiğini belirterek, “Lise mezunu bir öğrenci her 10 matematik sorusundan sadece 2’sini yapabiliyor. Bu, yalnızca bir sınav başarısızlığı değil, eğitim sistemimizin bilimsel düşünce ve temel beceriler kazandırmadığının açık bir kanıtıdır,” dedi.
Gençler sınav sisteminden umudunu kesiyor
Onur Gündüz, sınavlara başvurduğu halde katılmayan yüz binlerce öğrencinin varlığına dikkat çekerek, “Bu yıl TYT’ye başvuran 2,5 milyondan fazla adaydan 209 bini sınava girmedi. AYT’ye başvuranlardan 171 bin, Yabancı Dil Testi’ne başvuranlardan ise 59 bin kişi sınava katılmadı. Bu gençlerin önemli bir kısmı, sistemden umudunu kesmiş durumda,” ifadelerini kullandı.
Gündüz, 40 binden fazla adayın 100 puanın altında kaldığını, yani “sıfır çektiğini” hatırlatarak, “Bu tablo bize gösteriyor ki sınavlara başvuran gençlerin önemli bir bölümü ya ekonomik nedenlerle hazırlanamıyor ya da daha baştan ‘nasıl olsa kazanamam’ diyerek çekiliyor. Bu gençler sistemin dışına itilen kayıp kuşaktır,” dedi.
“Bu başarısızlık politik tercihlerin ürünüdür”
Eğitimdeki düşüşün nedenlerine de dikkat çeken Gündüz, bu durumun rastlantısal değil, yıllardır sürdürülen siyasi tercihler sonucu oluştuğunu vurguladı. “Bugünkü tablo, bilimsel ve laik eğitimden uzaklaşıp ideolojik dayatmalarla şekillendirilmiş bir sistemin sonucudur. Öğrenciler, özel ders ve kurslara mahkûm bırakılmış, öğretmenlerimiz ise yoksullaştırılarak itibarsızlaştırılmıştır. Eğitimde fırsat eşitliği tamamen ortadan kalkmıştır,” şeklinde konuştu.
“Bu düzeni kabul etmiyoruz”
Eğitim-İş olarak çözümün bilimsel ve kamusal eğitimde olduğunu belirten Gündüz, şu ifadeleri kullandı:
“Ezbere dayalı sınav sistemi terk edilmeli, onun yerine çağdaş, üretken ve eleştirel düşünmeyi esas alan bir eğitim modeli getirilmelidir. Öğretmenlerin mesleki itibarı korunmalı, eğitimdeki eşitsizlik giderilmelidir. Eğitim ancak kamucu bir yaklaşımla yeniden ayağa kaldırılabilir.”
Açıklamasını Atatürk’ün sözleriyle bitiren Gündüz, “Bir ülkenin gerçek bağımsızlığı, gençlerinin nitelikli eğitim almasıyla mümkündür. Biz Eğitim-İş olarak bu bilinçle mücadeleye devam edeceğiz,” dedi.
Buraya yaptığım yorumu ne yazık ki silme ya da düzenleme şansım yok.. Ama bir önceki yorumumu gerçekten biraz acımasız bir yerden yazmışım. Haklılık payı olsa da sınava giren kaç öğrenci var sonuçta, hepsi ayrı bir hikaye ve kendi yolunda yürüyen herkes çok değerli. Bunu da hesaba katmam gerekirdi. Ben kimin ne zorluklardan geçtiğini bilmiyorum. Olur da hâlâ bu habere denk gelip yorumumu görüp de üzülen, incinen biri varsa özür dilerim ;( tekrar hazırlanıyorsanız ya da yeni giriyorsanız da başarılar dilerim, umarım en güzel sıralamaları yaparsınız.
Adam gibi ders çalışsınlar. Çalışanlar başarılı oluyor. Herkes okuyacak diye bir kural yok. Bu bir yarış elbette kazanan ve kaybeden olacak. Birileri bunu malzeme yapmasin
Beter olsunlar hertürlü imkanları var şımarık küstah bir gençlik.
Ya Allah aşkına gençlerin gerçekten kaçı sosyal medyadan telefondan başını kaldırıyor? Mesela öğrencilerin şu yorumlarını çok okudum: "hakkımı helal etmiyorum". Tamam da kime? Demek ki yapan yapmış. Sen de yapsaydın. Çok iyi çalışmış olabilirsin, belki sistem sana uymuyor da olabilir ki zaten bir sistemin her öğrenciye uyması beklenemez (hele sınav basit değilse ? öğrenci zaten beğenmez o sistemi). O zaman mecbur sen sisteme uymaya çalışacaksın. Ayrıca bu sınavı gerçekten çalışan kazanıyor. Asıl önemli olan da emek vermek, çalışmaktır. İnsanlar sırf zeki oldukları için ya da yeteneği var diye bir yerlere gelseydi büyük haksızlık olurdu.
O kadar okul çeşidi ve o kadar alan var ki her öğrenci her soruyu çözmüyor. Birde netler toplam öğrenci sayısına bölünüyor ve kötü olan ortalamayı daha kötü yapıyor. Yani herkes kimya çözmüyor. Çözenlerin doğruları toplama bölünüyor. Buda net sayısını 1.8 lere çekiyor. Ha sayısalcılar çok iyi yapabiliyor mu o da kötü
Sınavda alan sayısı çok. Okul çeşidi çok her öğrenci ayrı ayrı dersleri çözüyor ama neyler toplama bölünüyor. Bu da düşük olan netleri çok daha düşük olmasını sağlıyor.
Eğitim işe soralım daha ilkokul çağından itibaren ögretmenler ne kadar hakkını vererek dersleri veriyor. Bir çok okulda bol bol raporlu hocalar, öğrenci geri kalmış kimsenin umrunda değil , oğlumun okulunda aylarca kimya hocası raporlu olduğu için ders yapılamadı. Laikliğin, Atatürkçülük un arkasına sığınıp gençlerimizi hakettiği eğitimi vermediginizi düşünüyorum. Maalesef devleti idare edenler buna seyirci oldu. Özel okullarda bunu yapamayanlar devleti şefkatli kucağını istismar ettiklerini düşünüyorum.
Tekliflerini yaz yeter
Hiçte haver yapıldığı gibi değil şahsen oğlum okul birincisi oldu sonrası yks sinavindada çok çok iyi derece yaptı kusura bakmayın ama sorun eğitim sistemi yada eğitimciler değil çocuklar ve velileri sorumlu bu sonuçlardan herkes çocuğuna sahip çıkacak cebine para koyarak son model telefon alarak sahip çıkılmıyor çocuklara eğitimciler kadar sahip çıksa ailleler zaten bu sonuçlar olmazdı veliler hatalı kim ne derse desin
Bakınız hangi meslwk olursa olsun yapılan işin hakkı olan ücreti ödenmezse kimse o işe rağbet göstermez.Mesele netleri artırmak degil,netleri artirinca hangi işe yarayacak.univ.bitirince diploma neye yarar hiç,