2 bin yıllık ayak izi
UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Sagalassos Antik Kenti'nde 1989 yılından bu yana süren kazılarda, Roma dönemine ışık tutan yeni ve dikkat çekici bir bulguya ulaşıldı.
Burdur'un Ağlasun ilçesinde yer alan ve Roma İmparatorluğu'nun beş önemli seramik üretim merkezinden biri olarak bilinen Sagalassos'ta yapılan kazılarda, pişmiş toprak bir kiremit üzerinde yer alan çivili ayakkabıya ait bir ayak izi keşfedildi. Yaklaşık 2 bin yıl öncesine tarihlenen bu iz, Roma döneminde kadınların kırsal yaşam içindeki varlığına dair somut bir kanıt sunmasıyla büyük heyecan yarattı.
Antik Ayakkabının Ardında Kadın İzi
Kazı ekibinde uzun yıllardır görev alan ve bir dönem kazı başkanlığı da yapmış olan KU Leuven Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Jeroen Poblome, çivili ayakkabıların (caligae) genellikle Roma'nın kırsal bölgelerinde kullanılan dayanıklı ayakkabılar olduğunu belirtti.
Kiremit üzerindeki izlerin ölçümüne göre, ayakkabının yaklaşık 37 numara ve ince uzun formda olduğu belirlendi. Bu da, iz sahibinin muhtemelen bir kadın olduğunu ortaya koydu. “Antik dönemde kadınların da çivili ayakkabılar giydiğini ve aktif bir sosyal yaşam sürdürdüğünü anlamamıza yardımcı olan nadir bir buluntu,” diyen Poblome, bu keşfin Sagalassos’taki yaşamı anlamada önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.
2 Bin Yıllık Ayakkabı Yeniden Hayat Bulacak
Kazı evinde mikroskopla yapılan detaylı incelemeler sonucunda, uzun çivilerin ayakkabının yan kısımlarında, kısa çivilerin ise taban kısmında kullanıldığı tespit edildi. Bu iz sayesinde, antik dönemde kullanılan deri ayakkabının özgün yapısına dair somut veriler elde edilmiş oldu.
Prof. Dr. Poblome, “Kazı alanında daha önce bulduğumuz çivilerle bu iz birebir örtüşüyor. Bu da kiremitin henüz kurumadan üzerine basıldığını ve çivili ayakkabının izini bıraktığını gösteriyor. Şimdi bu çivilerden yola çıkarak antik deri ayakkabının birebir rekonstrüksiyonunu yapacağız,” diye konuştu.
Zamana Direnen Bir Roma Kenti
Sagalassos Antik Kenti, sadece ayak iziyle değil, bugüne kadar gün yüzüne çıkarılmış anıtsal yapıları ve heykelleriyle de dikkat çekiyor. Kazılarda bulunan ve Burdur Müzesi’nde sergilenen 5 metre uzunluğundaki İmparator Marcus Aurelius ve Hadrian heykelleri, Nike, Dyonisos, Nemesis gibi tanrılara ait heykeller ve dans eden kızlar frizleri kentin zengin kültürel mirasını gözler önüne seriyor.
Antik Roma’nın kırsal yaşantısına dair ipuçları sunan Agora Gymnasiumu, Antoninler Çeşmesi ve Güneydoğu Caddesi gibi yapılar da Sagalassos’un eşsiz kimliğini oluşturuyor. Son dönemde ise Sokak Çeşmesi’nin restorasyon çalışmalarının sürdüğü, ayrıca Tutu figürü ile ay tanrısı Men ve tanrı Hermes’e ait iki gerçek boyutlu heykelin daha bulunduğu bildirildi.
Geçmişten Günümüze Uzanan Bir İz
Sagalassos’ta keşfedilen bu ayak izi, yalnızca arkeolojik bir bulgu olmanın ötesinde; antik dönemin kadınları hakkında bugüne kadar yeterince belgelenmemiş sosyal ve kültürel yaşamlarına dair yeni bir pencere açıyor. Araştırmacılar, bu bulgunun benzer izlerin bulunmasına ve antik Roma kırsal yaşamının daha derinlemesine anlaşılmasına da ışık tutacağını belirtiyor.
Bakmadan Geçme