10 yıl önce saldırıya uğrayan doktor unutulmadı
Samsun Tabipler Odası tarafından, 10 yıl önce silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Dr. Kamil Furtun'a yönelik bir anma programı düzenlendi.
29 Mayıs 2015 tarihinde Samsun’da görevi başındayken uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Dr. Kamil Furtun’un ölümünün üzerinden tam 10 yıl geçmişken, Samsun Tabipler Odası tarafından bir anma programı gerçekleştirildi. Programda konuşan Samsun Tabipler Odası Başkanı Dr. Sema Aydoğdu, “10 yıl geçti ama kalbimizdeki acı hiç dinmedi” ifadelerini kullandı.

“Hiç acımız dinmedi”
Samsun Tabipler Odası Başkanı Dr. Sema Aydoğdu, “On yıl geçti. Ama zaman, bazı acıları dindirmeye yetmiyor. On yıl önce, 29 Mayıs 2015’te, bir hastane koridorunda görevini yapan bir hekim, Dr. Kamil Furtun, hiçbir suçu yokken bir caninin kurşunlarına hedef oldu. On yıl geçti ama o günden bu yana kalbimizdeki acı hiç dinmedi. Bir hastane koridorunda bir yaşam söndü.” diye konuştu.

“Hayat verdiği yerde hayattan koparıldı”
Tabipler Odası Başkanı Dr. Sema Aydoğdu, “Beyaz önlüğüyle insanlara umut olan, hastalarının yüzüne güvenle bakan, her sabah ‘Bugün kime şifa olabilirim?’ diye yola çıkan bir doktor, görev yaptığı hastanede, tam da hayat verdiği yerde hayattan koparıldı. Yaşamını insanlara adamış, hastalarına şifa vermek için çalışan bir doktor, uğruna yıllarını verdiği hastanede hayattan koparıldı. Kamil ağabey, bizlerin en savunmasız olduğumuz, kollarımızı ve gönlümüzü siz hastalarımıza şifa verebilmek için açtığımız; evlerimizden çok yuva bildiğimiz hastanelerimizde katledildi. Bugün hâlâ aynı korunaksızlıkla çalışmaya, sizlere şifa vermeye, yaşamaya çalıştığımız, yuvalarımızdan daha çok benimsediğimiz iş yerlerimizde.” ifadelerini kullanarak sözlerine şöyle devam etti.
“Nasıl unuturuz?”
Dr. Aydoğdu, “Meslektaşlarına her zaman yardımcı olan, durumu olmayan hastalarının dolmuş parasını cebine koyan, birçok canı kurtaran Kamil Furtun, yuvası gibi gördüğü hastanesinde, ailesi gibi gördüğü hastalarının yanında katledildi. Kamil Furtun sadece bir doktor değil; aynı zamanda bir eş, bir baba, bir dosttu. Onu tanıyanlar, güler yüzünü, içtenliğini, özverisini unutmadı. Hastalarının, meslektaşlarının ve yakınlarının kalbinde iz bıraktı. Sağlık camiası onun kaybıyla büyük bir yara aldı. Çünkü kaybedilen sadece bir insan değil; bir değerdi, bir vicdandı, bir hayat kurtarıcıydı. Nasıl unuturuz? O gün sadece bir hekimi değil; bir vicdanı, bir nezaketi, bir iyiliği kaybettik.” dedi.