'Krizi kendi kaynaklarımızla yendik'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çinli yatırım şirketlerine, Türkiye'ye yatırım yapmaları çağrısında bulundu

 

          Erdoğan, Çin ziyaretinin son gününde Şangay'da Çinli yatırımşirketlerinin yöneticileri ile bir araya geldi. Başbakan burada yaptığı konuşmada, Uzakdoğu'nun büyük ekonomileri Japonya ve Güney Kore'nin Türkiye'de başarılı yatırımlar yaptıklarını belirterek, Çinli yatırımcıların da Türkiye'den memnun kalacaklarına inandığını kaydetti.


bankacılık, finans, enerji, ulaştırma, havacılık, uzay, savunma olmak üzere, pek çok alanda Türkiye'de yatırım potansiyeli bulunduğunu ifade eden Erdoğan, "Bizzat bana bağlı olan Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, başvurduğunuzda her konuda sorularınızı yanıtlayacak, size her konuda rehberlik edecektir. Aynı zamanda bakan arkadaşlarım da her adımda sizin yanınızda olacaktır" dedi.

"Türkiye'yi, Türkiye'deki fırsatları incelemenizi, Türkiye'nin avantajlarını dikkate almanızı size özellikle tavsiye ediyorum" diyen Erdoğan, "Dünyanın 10 büyük turizm ülkesinden biri olan Türkiye'de sizleri, hem turist, hem yatırımcı olarak görmekten büyük mutluluk duyacağız" şeklinde konuştu.

"KÜRESEL KRİZİ KENDİ KAYNAKLARIMIZLA AŞTIK"

Türkiye'nin, tüm dünyayı etkileyen küresel finans krizi sürecini tamamen kendi kaynaklarıyla aştığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Uluslararası ParaFonu'yla anlaşma yapmadan, borç almadan, hatta borçlarımızı düzenli ödeyerek bu süreci geride bıraktık" dedi.

Erdoğan, Çin ve Türkiye arasında nüfus ve yüzölçümü bakımından büyük farklılıklar olmasına karşın, iki ülkenin de kendi bölgelerinde aynı oranlarda gelişim gösterdiklerine dikkat çekti.

Türkiye'nin, 2011 yılında yüzde 8,5 büyüme oranıyla, dünyada Çin'den sonra en hızlı büyüyen ülke olduğunu hatırlatan Erdoğan, 2010 yılında da aynı şekilde Türkiye'nin yüzde 9 gibi çok yüksek oranda bir büyüme kaydettiğini söyledi.

2002 yılında 230 milyar dolar olan milli gelirin, 9 yılda 3 kattan fazla artarak, 2011 sonunda 772 milyar dolara ulaştığını ifade eden Başbakan konuşmasına şöyle devam etti:

"Kişi başına milli gelirimiz, 2002'de, 66 milyon nüfus için 3 bin 500 dolardı. 2011 sonunda ise, 75 milyon nüfus için 10 bin 444 dolara ulaştı. İktidarımızdan önce yüksek ve belirsiz seyreden enflasyon, ki biz gelmeden hemen önce yüzde 30 seviyesindeydi, bizim dönemimizde dikkat çekici şekilde düşerek tek haneli oranlara kadar geriledi. Yüzde 60'lar seviyesinden devraldığımız faizleri de aynı şekilde tek haneli rakamlara çektik. Küresel finans krizi sürecini tamamen kendi kaynaklarımızla aştık. Uluslararası Para Fonu'yla anlaşma yapmadan, borç almadan, hatta borçlarımızı düzenli ödeyerek bu süreci geride bıraktık. 2002'de 23,5 milyar dolar olan IMF borcumuz, şu anda 2,3 milyar dolara kadar düşmüş durumda."

 

WhatsApp İhbar Hattı
05459031060
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!

Bakmadan Geçme