Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

Ülkücü ve Milliyetçiliği unutanlar...

Ülkücü ve Milliyetçiliği unutanlar...

Bir siyasi parti düşünün. İktidarda olsun, İktidar ortağı olsun, Muhalefette olsun veya Ana muhalefet partisi olsun. Hiç bir siyasi partinin eleştirilmediği kadar eleştirilsin.

Genel Başkanının basiretsizliği ile, İktidarın bastonu olduğu ithamları ile eleştirilsin. Hatta öyle bir siyasi parti olsun ki, her partinin ilk ve son rakibi o parti olsun. Gelen giden tüm siyasi parti ve parti yöneticileri o siyasi partinin yıkılması, yok olması adına yırtınsın çırpınsın dursun. Ağzına geleni demeyen bırakmasın ama yine de yıkamasın. Yetmedi.

Aynı siyasi partiyi kendi parti yöneticileri, Milletvekilleri, İl ve ilçe başkan ve yöneticileri eleştirsin. Hatta hatta partinin tabanını oluşturan partililer dahi abuk subuk aklınca eleştirsin.

Böyle bir parti de eleştirile eleştirile yoluna 50 yıla yakın süredir her türlü badireleri atlata atlata kör- topal ilerlesin. Baraj altında kalsın yıkılmasın, barajın üstüne son saniye ile çıksın ayakta dursun ama ne yöneticisini ne de partilisini memnun edebilsin. Böyle bir Parti şükür memlekette var: O da ne yazık ki MHP...

Milliyetçi Hareket Partisinde Başbuğ Alparslan Türkeş partinin hamurunu öyle yoğurmuş ki hiç ekşimiyor. Mayası sağlam yani.

Mayasında şüphe olanlarsa;  Başbuğ'larından sonra heyecanla partinin başına getirdikleri Devlet Bahçeli'ye bazı partililer perde arkasında düşmanlık beslemeye başladı. Lidere saygı böyle değildi. Mayası bozuklar işe girince bunların yaşanması normal değil mi?

Her seçim öncesi perdenin önüne geçip listelerde yer almak için "Genel Başkanım, Yüce Devletlüm çok yaşa" naraları atarak timsah gözyaşı dökenler".

Listeye girmesine rağmen seçimde çalışmayıp hezimetin yaşandığı günün akşamında "Bahçeli gitmedikçe bize iktidar hayal, iktidar haram" palavrasını sıkıyorlar.

Kimse de bunlar neden oluyor, neden bunca çile çekiliyor demiyor aksine birileri sürekli körüklüyorlar.

Suç kimde veya hata nerede?

Suç önce Devlet Bahçeli' de...

Akabinde etrafına topladığı Genel Merkezde ki merkezi gücün zehirlenmesine tutulmuş ihtiyarlar topluluğu, kendini partililerden arındırmış ekürilerin dediğinden, koltuk sevdasından ayrılamayan ekibi ile il ve ilçelere seçtirilen ülkücülüğü bile bilmeyen başkanlarında...

Milliyetçi Harekete sözde gönül vermiş insanlar: Milliyetçiliğin anlamını, 9 ışık doktrinini, kızıl elma hayalini unutmuş güruhlar. Bunları bilmeyen veya unutanlardan merkezini, il- ilçe teşkilatlarını ve hatta adaylarını oluşturur kurarsan,

kendilerine beyaz çoraplılar adını takan, ya da mafya uzantısı ülkücüyüm hezeyanını dillendirenler, ahde vefasızları içine sızdırırsan her şeye layıksın demektir. Ülkücülük, milliyetçilik türkü söylemek değildir.

Milletvekili, Belediye Başkanı adaylarını vefasız, ülkücülükten bihaber, milliyetçi duygusu tükenmiş, lidere saygıyı bilmeyen tiplerden seçersen bunları yaşarsın.

Seçilen o isimler her seçimde halkın yanına gidip nazlana nazlana oturan ve "Devlet Bahçeli ile olmaz ama mecburen seçimde destekleyeceğiz. Seçimden sonra ilk önce Devlet Bahçeli'yi göndereceğiz başka çaresi yok diyorsa"...

Kusura bakmasın hiç kimse ama bu tip ve beyinlerle Ülkücü- milliyetçi düşünce ve MHP Başarılı o-la-maaz.

Bahçeli diktatör, liderlikten inatla kalkmıyor diyenler; Beyler Genel Başkanlığa kim yakışır, kim iktidara yürümeye liderlik yapar denildiğinde çıkan aday isimlere iyi bakın. Kim neden Liderinizi değiştirtmek için oyun oynar ve ülkücü bu oyuna tezgaha neden ve nasıl gelir. Her yere gidip gelmişler mi Lider olacak.

Hiç kimse gelene de, mevcut Genel Başkana (Lider'ine) sözüm ona güvenmiyor.

Rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş o kadar güçlü lidermiş ki!. Servetini ailesi yok etmiş, ailesi aile olarak ona yakışmayan siyasi manevralar yapmışsalar da; Milliyetçilik duygusunu, Lider hegemonyasını, Devlet, Millet, Bayrak ülküsünü çivilemiş adeta. Kimse çözemiyor, yıkamıyor.

Kısacası; Önce Ülkücü sonra MHP'liyim diyen zat-ı muhteremler...

Açın kulaklarınızı ve gözlerinizi iyi dinleyin. "Siz Milliyetçi, Ülkücü iseniz önce gittiğiniz yol yol mu bir kaç kez daha düşünün. Sonra 9 Işık Doktrinini, Kızıl Elma hülyasını ve MHP'liliği iyi öğrenin.

Sonra çıkın iktidar olmak istiyoruz ama bakın biz yırtındık, çalıştık, çabaladık ama Liderimiz Devlet Bahçeli engel oldu deyin. Kendi pisliğinizin eserini durup oturup Bahçeli İktidarın bastonu, iktidarın sermayesi sözlerinizle her seçim öncesi "Ülkücüyüm, MHP'liyim ama Bahçeli gitmedikçe oyumuz filan filan partiye vereceğim" ifadeleriniz ve fındık kadar beyin yapınız oldukça sizin Ülkücü- Milliyetçi Hareket iktidar o- la- maz.

Ülkücü de Milliyetçi de olmayan kaypaklığı, riyakarlığı, hainliği artık bırakın ve  gösterilen Milliyetçi- Ülkücü çizginizde VATAN- MİLLET- BAYRAK ülkü ve duyguları ile partinize sahip çıkın.

Ülkücü- Milliyetçi Liderinin arkasından gözü kapalı ölüme gidendir. Siz de öyle olun ki; işte o gün bu Millet sizin parti, teşkilat, Genel Başkan, Liderinize sahip çıkın o gün bu halk devletin dertleri ile dertlendiğinizi görüp sizi kucaklayacak ve İktidar koltuğuna oturtacaktır.

MHP'de Bizans oyunlarını, riyakarlığı, iki yüzlülüğü ve sahte gözyaşlarını bırakın. Ya adam gibi çalışın ya da MHP'nin içini boşaltmak için kudurmuş çakallar misali saldırmayın dört tarafa. Bu saldırılarınızla hem parti hem ülkü ve de Ülkeye zarar veriyorsunuz.

Hala anlamadınız mı?

MHP'de Devlet Bahçeli olsa ne olmasa ne!?  Asıl olan Milliyetçi - Ülkücü düşüncenin, Liderin yeniden şahlandırılmasıdır. Onun içinse Ülkücüye düşen daha çok çalışmak, çalışmak, çalışmak...

MHP içinde ülkücülük, milliyetçilik ruhu için boğuştuğunuzu net gösterin. Halk layık olduğunuz yere mutlaka dürüstlüğünüzü gördüğü gün getirecektir. Bu gün layık olduğunuz yer burası. Kaliteniz bu kadar.

Yok değil diyor, kalitemiz ülkücü kalitesi diyorsanız eğer; Muhalefete, iktidara ve en önemlisi oy veren halka projelerinizi, dürüstlüğünüzü, iktidar isteğinizi, Lidere bağlılığınızı net duruşunuzla, ülkücü, milliyetçiliğinizle gösterin.

Halk sizi layık olduğunuz yere mutlaka getirecektir. 1 Kasım' da getirdiği gibi...

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Erol ŞEKER Arşivi