Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

Ülkücü, Milliyetçi duygularınızı esir mi aldılar?

Ülkücü, Milliyetçi duygularınızı esir mi aldılar?

MHP'nin kurucusu ve Başbuğ'u Rahmetli Alparslan Türkeş partililerine sağlığında ne demişti kaç MHP'li ve Ülkücü kaldı hatırlayan var mı? O emanetini bu günler için yıllar öncesinden uyarmamış mıydı?

Başbuğ ne diyordu bir kere daha hatırlatarak başlayalım yazımıza: "Türk milletine Bizans'tan geçen bir hastalık vardır. Gevşeklik, laubalilik, dedikodu, fitne, fesat, terbiyesizlik, birbirini beğenmemek, sır saklayamamak, rastgele laf söylemek. Bu hastalık sizde var. Bu hastalığı tedavi etmeniz lazımdır. Bu hastalığı tedavi etmezseniz, kendinize yol seçiniz. Milliyetçi harekette bir saniye daha fazla kalmayınız.
Benimle dava arkadaşlığı edecekseniz her şeyden önce yüksek vasıflı Türk olmaya mecbursunuz.
Türk milletini batıran, Bizans'ı batıran, Osmanlı imparatorluğunu batıran hastalık budur."

Ne diyelim: MHP'ye başbuğ'un dedikleri çoktaaan bulaşmış.

Bu güne geldiğimizde olan ve yaşananları iyi izleyin.

Bizans'tan geçen hastalık içeriye çoktan bulaşmış hatta bazılarının yüreklerine yerleşmiş. İçlerini  kemiriyor. Kim Ülkücü, kim MHP'li kim bilecek onaylayacak. Siz daha kendi kendinizi yemeye doymuyorsunuz.

Başbuğ' dan sonrasını iyi izleyip, etüt edin. İyi gözlemleyin ki kim haklı kim değil iyi keşfedin. Yaraya neşteri tam vurun.

Rahmetli Başbuğ'a hanginiz, kim böylesi baş kaldırmıştı? Cesaret bile edemedi hiç kimse? Neden böylesi bir dağınıklığa düştünüz çözemiyor kimse...

İyi bakın Düşmanlarınız avuçlarını ovuşturuyor.

Çünkü başkasının beceremediğini Ülkücü ve MHP'li Milliyetçiyim, dava adamıyım diyen sizler

En büyük ihanet ve hainliği siz yapıyorsunuz? Yapılanların adı ihanet, hainlik değil de nedir?

Başbuğ' a asi olmak, baş kaldırmak isyan etmek neyin nesidir?

Eğer Başbuğ ihtiyarlamış, karar verme melekelerini kaybetmiş ise, Onu eleştirmek ve onu o makamdan koltuktan indirmenin en güzel yeri bellidir. O da MHP'nin oymağı toplanıp kurulan otak'ta gerçekleştirilecek kurultayınızdır. Kurultay' da çıkıp müsaade isteyip adabı içinde hataları, yanlışları anlatın.

Lideriniz yani Başbuğunuz makamdan gitse bile içiniz de sayılan, sevilen, bilge kişi olarak baş köşeden indirmeyin. Türk töresine bu yakışmaz mı?

O lidere 'bize yol göster' dersiniz, o da ülkücü, milliyetçilerin de oyları, destekleri ile yeni Başbuğ'unuzu seçtirir. Bizans ayak oyunları ile mi Liderinizi indirmeye kalkıyorsunuz?

Hani milliyetçi, Ülkücü idiniz.

Lider ve Başbuğ' a sadakati en iyi Ülkücü, bozkurtlar yani sizler iyi bilirsiniz?

Hani Devleti temsil edenleri, Lideri asla kimseye yem etmezdiniz? Şimdi siz çakalların önüne atmıyor  musunuz? Neden? Ne değişti?

Ne  oldu o makam, koltuk yüreğinizde ki ülkücü, milliyetçi duygularınızı esir mi aldı? Derdiniz nedir?

Yoksa Bizans oyunlarına, gücünüz çakallığa hizmete mi aday oldu?

Ülkücü, milliyetçi kimliğe yakışan yaşam ve düşünceleriniz artık Bozkurt'luğunuza işlesin yeter.

İşin özü; Bozkurt gibi eski ihtişamlı, gururlu, göğsünü gere gere dimdik ortaya çıkmaya hazır MHP'yi oluşturun. Çakallar gibi birbirinizi yemeye boğuşmaya yırtınmayın.

Bırakın Bizans ayak oyunlarını silkinin ve kendinizin gerçek birer Ülkücü, Milliyetçi gibi 9 ışık doktrini, Kızıl Elma hülyalarınızı gerçekleştirin. Bu Millet sizi daha o gün bağrına basacaktır.

Koltuk, güç ve makam için Bozkurtluğu, ülkücü, milliyetçiliği ayaklar altına aldırmayın. Başbuğ'unuza, Liderinize sadık kalın.

Hatası varsa otakta oturup çözümü yine kendiniz bulun. Siz değil oymağınıza tabi Milliyetçi, ülkücü olduğunu hissedenlerin istekleri ile alkışlarla, güç birliği ile vakurlu şekilde geçmişini unutmadan, geçmişine ihanet etmeden Başbuğ'un bıraktığı yoldan gösterdiği çizgiden ayrılmadan ilerleyin.

Ama bu sıralar görülüyor ki; Çoğunuz artık Bizans'a hizmet etmeye karar vermiş. Bu vatan için Bizans'lı ayak oyunlarına çok önem verip, vatan ve bayrak, Ülkücü, Milliyetçi olma hasletinizi melekelerinizi kaybetmişsiniz.

Bizans'ı bitiren hastalığa kapıldığınız gibi gidin gusül abdesti alıp temizlenin, tövbe çekin yolunuza özünüze dönün dönün ki,

Bu Millet Başbuğ'u da Ülkücü ve Milliyetçileri de sonsuza dek kucaklasın... Bu millet vatan ve bayrak için her daim  canını vermeye hazırdır. Koltuk için, güç, makam için değil...

Kısacası sözüm ona kendini Ülkücü, Milliyetçi bozkurt olduğunu iddia eden beyler; Unuttuğunuz değerlerinize acil dönün ya da gölge etmeyin yeter...

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi